Güncelleme Tarihi:
Prof. Dr. Ercan, Sultandağı'nda meydana gelen depremde de, Adapazarı ve Gölcük depremlerinde olduÄŸu gibi camilerin yıkıldığını belirterek, Ä°stanbul'da da aynı tehlikenin varlığına dikkat çekti.Â
Minarelerde ağırlık merkezinin çok yukarıya taşınmaması gerektiÄŸine iÅŸaret eden Prof. Dr. Ercan, ÅŸunları söyledi:Â
''Osmanlı'da camilere bakıldığı zaman, depremde yıkılmasın diye minarelerin ağırlık merkezi daima aÅŸağıda tutulmuÅŸtur. Kaba bir kural vardır. Åžerefenin seviyesi, kubbe seviyesini genelde geçmez. Ama bunun inÅŸaatta bir statik projesi vardır. Bunun dahilinde yapılması gerekir. Åžu anda genellikle hem çok uzun minare yapıyorlar hem ÅŸerefeleri yukarı koyup, sayıyı da artırarak ağırlık merkezini yukarı çekiyorlar. Bunlar inÅŸaat mühendislerinin kontrolünde yapılmıyor. Statikleri bozuk. Dolayısıyla 4-4.5 büyüklüğünde bir depremi gördüğü zaman da yıkılıyorlar.''Â
Türkiye'de bütün camilerin incelenmesi gerektiÄŸini belirten Prof. Dr. Ercan, ''Camiler, en çok insan barındıran mekanlar. Bir ibadet zamanında depremin olduÄŸunu düşünün, insanlar toplu olarak katledilmiÅŸ olacak'' dedi.  Â
ASIL FELAKET Ä°STANBUL'DA OLACAK
   Â
Mimar Turgut Cansever de, tüm Türkiye'nin yapı stokunda olduÄŸu gibi, bilgi, mimarlık ve mühendislik katkısından tamamen kopuk, bilgisiz insanların inÅŸa ettikleri camilerin yıkıldığını belirterek, ''Ve tabii bütün Türkiye yapı stokunda olduÄŸu gibi yıkılanların yüzde 95'i son 70 sene içinde, hiçbir bilgi katkısı olmadan inÅŸa edilmiÅŸ yapılar'' dedi.Â
Bir ülkenin en önemli meselesinin düzenli yapılaşma olduğunu ifade eden Cansever, ''İnsan yaşadığı çevreyi sağlam ve güzel olarak inşa etmezse, onun bedelini öder. Tabii bu ödediklerimiz hiç. Asıl felaket İstanbul'da olacak'' dedi.