Güncelleme Tarihi:
İstanbul 4.Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen cinayet davasının duruşmasına tutuklu sanıklar Muhammed Aymen Mımounı ile Sami Ben Abdelghani ile tutuksuz sanık Najla Mekni katıldı.
Adli Tıp Kurumu 1.İhtisas Kurulu’nun 19 Aralık 2018 tarihli raporunun mahkemeye ulaştığını belirten Mahkeme Başkanı raporu okudu. Ancak raporda iddianamede anlatıldığı gibi maktul Rojdi Tubuldi’nin cesedinin çamaşır makinesinde değil de bulaşık makinesinde gömülü bir çuval içerisinde bulunduğu belirtildi.
Rojdi Tubuldi’nin cesedinin tuvalette etrafı alçıyla kaplanmış halde bulaşık makinesi içinde bavula konmuş halde bulunduğunun belirtildiği Adli Tıp raporunda, “Tubuldi, aşırı uyuşturucu madde kullanımı sonucu fenalaşmış ve kusmaya başlamıştır. Ölmesi üzerine sanıklar tarafından tekrar canlandırma işlemi uygulanmıştır. Ancak Tubuldi hayata döndürülememiştir. Bunun üzerine sanıklar maktulü poşetlere sararak bulaşık makinesi içine koymuştur. Daha sonra bulaşık makinesini de tuvalete koyarak çevresini alçıyla kapatarak cesedi saklamışlardır. İhbarcı Muhammed Aymen Mımounı’nın yer göstermesiyle ceset çıkarılmıştır. Maktulün göğüs kafesindeki kırıklar yeniden canlandırma işlemi sırasında olabilir” denildi.
Kimya İhtisas Dairesi’nin raporunda da maktulün ölümünün uyuşturucu madde zehirlenmesi sonucu meydana gelmiş olabileceği ancak çürüme nedeniyle yumuşak dokularında kesin ölüm sebebinin tespit edilemediği ifade edildi. Adli Tıp raporunun maktulün ölümünün uyuşturucu madde zehirlenmesi sonucu olabileceği yönünde görüş belirtmesi üzerine mahkeme, iki sanığa yurt dışı yasağı koyarak tahliyelerine karar verdi. Mahkeme, sanıkların kimlik ve adli sicil kayıtlarının temini için İnterpol’e yazılan yazı cevabının beklenmesi için duruşmayı ertelendi.
Fatih’te 8 ay önce Tunuslu Rojdi Tubuldi’yi(50) çamaşır makinesine sokup çevresini alçı ve sıvayla kapattıkları iddiasıyla ev sahibi Sami Ben Abdelghani’yle olayı polise ihbar eden Muhammed Aymen Mımounı ve o sırada evde bulunan Najla Meknı’ye “kasten adam öldürmek” suçundan müebbet hapis istemiyle dava açılmıştı.
Adli kontrol şartıyla serbest bırakılan Najla Mekni, “Benim cesetten haberim yok, ev kokmuyordu” demişti. İhbarcı Muhammed Aymen Mımounı de, “Aşırı uyuşturucu ve alkol kullanan maktulün ağzından köpükler gelince kalp masajı yaptık. Sabah kalktığımızda ölmüştü. Üç gün boyunca şahıs ölü şekilde sandalyenin üzerinde oturur vaziyetteydi. Ceset kokmaya başlayınca Sami cesedi çömelmiş şekilde bağlayarak poşete koydu. Ardından çamaşır makinesinin içine soktu. Makineye cesedi koyduktan sonra duvara dayayıp önünü kapattı. Çevresini de alçıyla kapattı. Sonraki iki gün boyunca alçı ve sıvayla uğraştı” diye ifade vermişti.
Diğer tutuklu sanık Sami Ben Abdelghani de, “Birlikte içki içtik, kokain kullandık. Maktulün ağzından köpükler geliyordu. Sonra uyudum. İki saat sonra uyandığımda maktul yerde yatıyordu. Muhammed Aymen bu adam ölmüş dedi. Ben tekrar uyuyup yattım. Sonraki iki gün boyunca maktulü, ihbarcının odasında otururken gördüm” diye savunma yapmıştı.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR