Callas'ın iç çamaşırlarının satışı hayranlarını isyan ettirdi

Yirminci yüzyıl operasının unutulmaz divası Maria Callas'ın özel eşyasının dün Paris'te bir zemin katında açık artırmaya çıkması yakın dostları ve hayranlarının tepkisine yol açtı.

Maria Callas'ın çorapları ve sutyenlerini kahrolarak seyreden Fransız sinemasının yakışıklı aktörü Alain Delon, The Times Gazetesi'ne, ‘‘Bunlar çok özel eşyalar. Maria Callas çok yakın dostumdur. Böyle bir satıştan dehşete düşerdi. Yönetmen Luchino Visconti ile yazışmaları için açık artırmaya katılacağım, Callas ile birlikte üzerinde çalışmıştık’’ dedi.

İki İtalyan koleksiyoncu, modern zamanların en muhteşem sesi Callas'ın perukları, iç çamaşırları ve diğer özel eşyasından oluşan 407 parçayı hafta başında satışa çıkardı. Callas'ın eşyasının sergilendiği salona binlerce kişi akın etti.

YUNAN HÜKÜMETİ TEMSİLCİ GÖNDERDİ

Bu açık artırmaya şiddetle karşı çıkanların başında Yunan Hükümeti geliyordu. Atina, Callas'ın eşyasını kurtarabilmek ve mümkün olduğu kadarını satın alabilmek için Paris'e bir hükümet temsilcisi gönderdi. Amerikan asıllı Yunan sopranonun anısına ödül veren vakfın başkanı Takis Karkis, ''Bu eşyaları satın almak isteyenler fetişistlerdir. Maria Callas Yunanlılar için bir kızkardeş gibidir. Hükümet bu skandal eşyaların satın alınması için para verdi. Diğer hatıraları da satın alıp Atina'da sergileyeceğiz.'' dedi.

New York doğumlu Callas, yaşamının büyük bölümünü yurtdışında geçirdiyse de Yunanlılar ünlü sopranoya ulusal hazineleri olarak sahip çıkıyor. Paris Belediye Başkanlığı'nın, 1977'de 53 yaşında Paris'te ölen Maria Callas'ın adını bir caddeye vermesi Yunanlıları onurlandırdı.

Callas'ın ünlü armatör Aristotle Onassis ile fotoğrafları, Onassis'in Jackie Kennedy uğruna Callas'ı terketmesi, 1950'lerin sonlarında ve 1960'lardaki fırtınalı yıllarının hüznünün satışa çıkartılan eşyalarına da yansıdığı izlenimi verdi. Callas'ın zengin gardrobundakilerin binlerce dolara satılması beklenirken, en etkileyici olanın La Scala'daki soyunma odasının yeniden yaratıldığı köşeydi. Aynasının kenarına iliştirilmiş, şans dileyen telgraflar, etrafa saçılmış makyaj kutuları ve iç çamaşırları ‘La Divina’nın henüz ayrıldığı duygusunu veriyordu.