Güncelleme Tarihi:
Tuzla Orhanlı'da tehlikeli atık varillerin bulunduğu bölgede çalışma yapan İZAYDAŞ ekipleri, çok sayıda varil tespit etti. Çalışmalar sırasında kepçe operatörü Erdal Çelen sızan gazdan etkilendi. Hazır bekletilen ambulansla Kartal Dr. Lütfi Kırdar Eğitim ve Araştırma Hastanesi'ne kaldırılan Çelen, tedavi altına alındı.
Mehmet Emin Birpınar, yaptığı açıklamada, bölgede bugün itibariyle 110 varil bulunduğunu, bu varillerin tamamındaki atıkların sıvı atık olduğunun belirlendiğini söyledi.
Birpınar, çalışmalar sırasında İZAYDAŞ'ın kepçe operatörünün sızan gazdan zehirlendiğini ve hastaneye kaldırıldığını belirterek, “Burada gaz sızması olduğu için çalışmalarımızı durdurduk İGDAŞ'tan yetkili istedik. Onlar yarın burada gelip gaz ölçümü ve gerekli incelemeleri yaptıktan sonra çalışmalarımıza yeniden başlayacağız. Bu durumda arkadaşlarımı riske atamam” diye konuştu.
Birpınar, alt bölgede yapılan çalışmalarda 50 varil olduğunu tahmin ettiklerini, ancak varillerin sayısının 200'ü bulacağını, yaklaşık bin varilin bulunduğu söylenilen üst bölgeye ise henüz bakamadıklarını dile getirdi.
Bölgeye atılan varillerin bir kısmının özellikle içindeki atıkların boşalması amacıyla delinerek bırakıldığını anlatan Birpınar, sıvı atıkların toprağa karıştığını ifade etti.
Bu arada, Orhanlı'daki bazı vatandaşların atık varillerini bahçelerinde kullandıkları görüldü. Mahalle sakinleri, bu varilleri bahçelerinde yetiştirdikleri sebze ve meyveleri sulama amacıyla kullandıklarını söyledi.
100'DEN FAZLA VARİL OLABİLİR
İl Çevre ve Orman Müdürü Mehmet Emin Birpınar, gazetecilere yaptığı açıklamada, dün başlanan çalışmalarda 83 varilin çıkartıldığını belirterek, toprak altında 100'ün üzerinde daha varilin olabileceğini tahmin ettiklerini bildirdi.
Birpınar, 2001 veya 2002 yılları içerisinde gömüldükleri sanılan varillerin kapaklarının kasıtlı olarak açıldığını, içerisindeki sıvı atıkların dere suyuna akıtıldığını ileri sürerek, bunun vahşice yapılmış bir olay olduğunu, bu durumu dün net bir şekilde gördüklerini söyledi.
Mehmet Emin Birpınar, tahminlerin üzerinde varil çıkması halinde çalışmaların 1 ay sürebileceğini bildirdi.
Konaşlı Deresi'ne gömülen varillerin organize bir iş olduğunu da ifade eden Birpınar, söz konusu arazinin bir şahsa ait olduğunu, para karşılığında bu alanda gömü yapılmasına izin verdiğini tahmin ettiklerini söyledi.
Bu arada, İl Çevre ve Orman Müdürlüğü ekiplerinin, Konaşlı Deresi'ndeki gömülü varillerin bulunduğu alandaki kulübede inceleme yaptıkları, inceleme sonucu, kulübe içerisinde çok sayıda makbuz, telefon numaraları, araç plaka kayıtları gibi evraklar buldukları öğrenildi.
Kulübede Ali Y. ve Turan Y. adlı kişilere ait kimlikler de bulunduğu, söz konusu evrakların soruşturmayı yürüten Tuzla Cumhuriyet Savcılığı'na gönderildiği bildirildi.
TARIM İL MÜDÜRLÜĞÜ'NÜN ÇALIŞMASI
Öte yandan, İstanbul Tarım İl Müdürü Ahmet Kavak da bölgede incelemelerde bulundu. Yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Kavak, sahadaki bitki ve hayvanlar üzerinde inceleme yapılan incelemede net bir olumsuzluk gözlemlemediklerini, dere kenarında bulunan seralarla ilgili çalışma yaptıklarını, su ve toprak örnekleri alarak laboratuvara gönderdiklerini bildirdi.
Ahmet Kavak, “Seraların Konaşlı Deresi'nden su almadıklarını tespit ettik. Kendi açmış oldukları kuyudan su çekerek ürünlerini suluyorlar, ancak bu sularla ilgili de incelememiz devam ediyor. Bölgedeki riskin ne kadar olup olmadığını belirlemeye çalışıyoruz. Laboratuvar incelememizin yanı sıra, seralarla ilgili ürünlerinin satışını şimdilik durdurmaları için ihtiyati tedbir koyduk. Bir hafta içersinde sonuçlar belli olur” diye konuştu.
Varillerin kapaklarının açık olduğu ve dere suyuna karıştığı iddiaları ile ilgili soruları da cevaplandıran Kavak, “Dere sularına karışan zehirli atığın denize ulaşmış olabileceğini tahmin ediyoruz. Bununla ilgili olarak çevreye ne gibi zararı olup olmadığını da araştırıyoruz” dedi.
TTB: VARİLLERİN NEDENİ DENETİMSİZLİK
Türk Tabipleri Birliği(TTB) ve Çevre İçin Hekimler Derneği(ÇİHD), Tuzla’daki variller için, tehlikeli atıklarla ilgili yönetmeliğin uygulanmadığı ve yetkili kurumların denetim yapmadığı eleştirisinde bulundu.
TTB ve ÇİHD tarafından yapılan ortak açıklamada, Türkiye’nin tehlikeli atık çöplüğüne çevrilme tehlikesine dikkat çekildi.
Açıklamada, "Sinop kıyılarında bulunan zehirli atık içeren variller, İkitelli’de hurdalıkta bulunan nükleer atıklar, İskenderun açıklarında sulara gömülen ULLA Gemisi, Tuzla’da bulunan tehlikeli kimyasal atıklar içeren variller göstermektedir ki Türkiye, giderek bir tehlikeli atık çöplüğü haline getirilmeye çalışılmaktadır" denildi. Açıklamada, Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nin(TAKY) uygulanmadığı kaydedildi.
Açıklamada denetim yapmakla yükümlü kurumların denetim işlevini yerine getirmediği de belirtilerek, tehlikeli atıklar konusunda en kısa zamanda önlem alınmasını istedi.
"İZAYDAŞ KAPATILMALI"
Yurt dışından ülkeye atık girmesinin önlenmesi, yerli sanayi atıklarının yönetmelikte belirlenmiş şartlara uygun depolama alanlarında tutulması, atıkların bertaraf edilmesinde yakma yönteminden vazgeçilmesi istenen açıklamada, "Atık yakma tesisi İZAYDAŞ kapatılmalı, yeni atık yakma tesisleri açılmamalıdır" dedi.
Yönetmelikte gerekli değişikliklere gidilerek, özellikle yeraltı su kaynaklarını kirlenme riski ile karşı karşıya bırakan derine enjeksiyon ve eski maden ocaklarına terk yönteminden vazgeçilmesi gerektiği belirtilen açıklamada, 2001 yılında Türkiye’nin de imzaladığı en tehlikeli kimyasalların üretimi, satışı ve kullanımını durduran Stokholm Konvansiyonu’nun TBMM tarafından onaylanarak uygulamaya geçirilmesi de istendi.