Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan dün ilk olarak Isparta’da, ardından Burdur’da halka seslendi. Erdoğan mitinglerde özetle şunları söyledi:
“Uygulanan ekonomik programın sonuçları bu yılın ikinci yarısından itibaren görülmeye başlanacak. Esasen genel ekonomik göstergelerimiz gayet iyi. Milli gelirimiz, istihdamımız, üretimimiz, ihracatımız, tarihimizin en yüksek seviyesinde. Çalışanımızı, memurumuzu, emeklimizi enflasyona ezdirmeme ilkemize her şart altında bağlıyız. Amacımız kalıcı refah artışını sağlamak. Devletimizin imkânları büyüdükçe, geliri arttıkça ortaya çıkan kaynağı herkese adil şekilde dağıtacağız. Enflasyon düştükçe, ekonomideki bu olumlu tablonun getirilerini çalışanlarımıza ve emeklilerimize daha iyi yansıtma imkânı bulacağız.
PALAVRAYA KANMAYIN
Bunun dışındaki palavralara sakın ha kanmayın. Eski Türkiye’de bu palavracı siyaset anlayışı yüzünden ülkenin onlarca yılı heba edildi. Güvensizliğin, istikrarsızlığın, programsızlığın, plansızlığın kol gezdiği bir ülkede herkes kaybeder, en çok da çalışanlar ve emekliler kaybeder. Hatırlarsanız bu ülkede emekliye, memura, işçiye maaş ödenememe tehlikesinin yaşandığı günler oldu. Üstelik o günlerin hem çalışan ve emekli sayıları hem bunların toplam bedelleri bugünle mukayese edilemeyecek kadar küçük rakamlardır. Türkiye, bugün 32 milyonu bulan çalışan, 16 milyona ulaşan emekli sayısıyla gerçekten çok farklı bir ligin oyuncusudur.
DAHA İYİ REFAH
Önümüzdeki süreçte milli gelirimizi iki kat daha büyütebiliriz. Böylece hepimiz daha iyi refah seviyelerine kavuşabiliriz. Ama bunu oturup sadece eleştirerek veya yattığımız yerden ahkâm keserek değil, çalışarak, hem de çok çalışarak yapmamız gerekiyor. Hiç çalışmadan dünyanın en yüksek refah seviyesinde bir hayat yaşamayı umut etmenin adı hayalperestlik değil, başka bir şeydir. Milletimizin çalışkan, üretken, becerikli olduğunu biliyoruz. Biz insanımızın bu vasıflarını harekete geçirebileceği, kullanabileceği, katma değere dönüştürebileceği bir altyapı oluşturmanın peşindeyiz. İşte savunma sanayi, bunun örneklerinden biridir. Şu anda biz dünyada havada var mıyız, insansız uçaklarımızla var mıyız? Şu anda Kızılelma’yla var mıyız? Aynen devam. Akıncımızla var mıyız? Devam. Dünyada insansız hava araçlarında ilk 3, ilk 4’ün içindeyiz. Peki, bu ülkenin adı, Türkiye. Daha düne kadar neredeyse tamamen dışa bağımlı bir savunma sanayimiz var. Yüzde 20’si yerli. Ve ne yapıyorsun sen? Hiçbir şey. Biz geldik, bu yüzde 20’yi yüzde 80’e çıkardık.
MORAL ÇÖKERTME
Türkiye’ye tabanca bile verilmezken, şimdi yerli tabancalara dünyanın dört yanından talep var. Şu anda aynı alanda dünyanın önde gelen ihracatçıları arasına girdik. İHA teknolojisinde dünyanın ilk 3 ülkesinden biriyiz. Milli savaş uçağımız KAAN’la 5’inci nesil uçak yapabilen dünyadaki 4 ülkeden 1’i olduk. Aynı tabloyu makineden gıdaya, giyimden seramiğe, turizmden müteahhitliğe her alanda görmek mümkün. Her kim bu ülkenin yandığını, bittiğini, çöktüğünü iddia ederek etrafına umutsuzluk saçıyorsa, emin olun kafasında başka hesaplar vardır.”
CHP'YE: ÇANTALAR DOLUSU BU PARALAR AÇIKLANMALI
Cumhurbaşkanı Erdoğan CHP’deki ‘para sayma’ görüntülerine ilişkin de şunları söyledi:
“Cumhuriyet Halk Partisi’nin belediye başkan adayı deste deste dolarlarla İstanbul’da seçim kazanmak istiyor. Nereden geldiği ve nereye gittiği belli olmayan paralar var. Hiç kimse şüphe bulutlarını giderecek mantıklı cümle kurmuyor. Kimse böyle bir skandalı üç maymunu oynayarak geçiştiremez. Milleti kendi suçuna ortak ederek bu rezaletten kendini kurtaramaz. Çantalar dolusu para kimden alındı? Bu paralar belgeleriyle şeffaf şekilde açıklanmak zorunda.
ÖZEL’E ‘DARBE’ TEPKİSİ
Özgür efendi akılla mantıkla bağdaşmayacak darbe açıklaması yapıyor. Darbecilerden kendisine milli iradenin yerle yeksan edildiğine dair telefon gelecekmiş, o da bunu gençler yapıyor diye sevinecekmiş. Darbe şakşakçılığını bıraksın görevini yapsın.”