Güncelleme Tarihi:
Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Ankara Resim Heykel Müzesi’nde 2006 ile 2014 yılları arasında Osmanlı dönemi ressamlarına ait tabloların çalınmasına ilişkin hazırladığı iddianamede, tabloların satışında rol oynayan Ahmet Sarı, örgüt yöneticisi ve lideri olmak ve nitelikli zimmetle suçlandı. İddianamede, şüpheliler Ekrem Celal Ağaoğlu, müze müdür yardımcısı Akile Ayla Tuncay, Orhan Dağhan Özil ve Mete Aktuna’ya da örgüt yöneticisi olmak ve nitelikli zimmet, diğer 14 şüpheli ise örgüt üyeliği suçlaması ve nitelikli zimmet suçlaması yöneltildi.
79 TABLO ÇALINDI
Savcılık, aralarında Resim Heykel Müzesi Müdürü olarak görev yapan Ömer Osman Gündoğdu’nun da bulunduğu 44 şüpheli hakkında soruşturma evrakını tefrik ederek soruşturmaya devam kararı aldı. Cumhuriyet Savcısı Murat Korkmaz’ın hazırladığı iddianamede, müdür yardımcısı Akile Ayla Tuncay’ın, müze araştırmacısı Gazi Doğan ile koruma görevlisi Veli Topal’ın, müzenin depo bölümünde bulunan 18 milyon 860 bin TL değerindeki 79 parça tabloyu, 2006 yılından itibaren peyderpey çıkardığı belirtildi.
SEN DE KAZAN BİZ DE
İddianamede müze müdür yardımcısı Ayla Tuncay, Veli Topal ve Gazi Doğan’ın birlikte Ahmet Sarı’ya giderek “Bize İstanbul’dan müşteri bulursan sana Ankara Resim ve Heykel Müzesi’nin depolarında atıl vaziyette bulunan bir kısmı envantere kayıtlı, bir kısmı da kayıtlı olmayan orijinal Osmanlı Türk ressamlarına ait resimleri verelim, sen bunları sat, sen de kazan biz de kazanalım” teklifinde bulundukları anlatıldı. Teklifi kabul eden Ahmet Sarı’ya getirilen tabloları Ekrem Celal Ağaoğlu, Orhan Dağhan Özil ve Mete Aktuna’nın piyasada sattığı ifade edildi.
MÜZEYE SAHTELERİNİ KOYDULAR
İddianamede şüphelilerin müze deposuna istedikleri zaman girerek tabloları çaldıkları öne sürülerek, “Depodan çalınan eserlerin kimler tarafından çalındığının tespit edilememesi için depoya giren çıkan şahıslar hakkında tutanak tutularak kayıt altına alınması gerekirken bu işlemin yapılmadığı, eserlerin kayıtlı bulunduğu bilgisayarların bozularak eserlere ait kayıt bilgilerinin yok edildiği, çaldıkları eserlerin yerine sahtelerini koydukları, tüm bu suçları işlerken tek başlarına hareket etmedikleri, suç işlemek amacıyla özellikle irtibatlı olduğu şahıslar ile birlikte hareket ederek çalınan tabloları piyasaya sattıkları, yapılan teknik takip çalışmalarından anlaşılmıştır” ifadelerine de yer verildi.