Oluşturulma Tarihi: Ağustos 16, 2003 01:56
Denizli'nin Çal İlçesi'ne bağlı Dağmarmara Köyü'nde, ‘Çal Canavarı’ Nurettin Akşit'in 17 yıl önce 9 kişiyi öldürdüğü katliamdan kurtulan Suna Ünal, ‘‘Nurettin Akşit ağabeyimi, annemi, yakınlarımı yok etti. Şimdi ise canavar öldü. Artık bu kan dursun’’ dedi. Bugün 19 yaşında bir genç kız olan Suna Ünal, suçun biraz da affı çıkaranlarda olduğunu düşünüyor.
Dağmarmara Köyü'nde kaçırdığı Neriman Akcan'la evlenemeyince, 11 Ağustos 1986 gecesi katliam yapan ‘Çal Canavarı’ Nurettin Akşit, önce Neriman Akcan'ın annesi Hanım Akçan ve kızkardeşi Medine Akçan'ı öldürdü, ardından kendisini jandarmaya ihbar etmekle suçladığı Basri Aydın'ın evini basıp, Aydın'ın kızı Huriye Atay'ı öldürdü, damadı Hasan Ali Atay'ı yaraladı. Akşit, Hasan Ali Atay'ı minibüsüyle hastaneye götüren Kahvettin Ünal'ın da bağ evini bastı. Ayşe Ünal ile Hüdai, Yıldıray, Ecevit, Şükrü ve Emel Ünal'ı öldürdü, cesetleri ateşe verdi. Tam 9 kişiyi gözünü kırpmadan öldüren ‘Çal Canavarı’, evde öldürülen annesi Ayşe'nin kucağında olan minik Suna'yı da ‘‘Nasıl olsa o da yanarak ölür’’ diye düşünerek olay yerinden kaçtı.
SON ANDA KURTARILDI
Suna bebek, yaşadı. Sabah erken saatlerde tütün kırmaya giderken bağ evinden dumanlar çıktığını gören köylüler, yangını söndürdü, baygın haldeki minik Suna'yı hastaneye yetiştirdi. O sırada askerde olan babası Refik Ünal, izinli geldiğinde, ‘Çal Canavarı’ Nurettin Akşit'in amcaları Hüseyin ve Hasan Akşit'i öldürerek intikam aldı, hapse girdi.
Annesi, ağabeyi ve yakınları öldürülen, babası da hapse düşen küçük Suna, anne ve kardeş sevgisinden yoksun, baba hasretiyle büyüdü. Dedesinin sahip çıktığı Suna Ünal, şimdi 19 yaşında bir genç kız oldu.
Çal Lisesi'ni bitirdikten sonra öğrenimine devam edemeyip bir tekstil fabrikasına giren Suna Ünal, yaşadığı tüm bu acılara ve ailesini neredeyse yok eden ‘Çal Canavarı’ Nurettin Akşit'in öldürülmesine fazla sevinemiyor. Cinayeti işleyen amcasının oğılu Adnan Ünal, üniversite öğrenimini yarıda bırakacağı ve cezaevinde çürüyeceği için üzülüyor.
DHA muhabirinin görüştüğü Suna Ünal, olup bitenlerle ilgili şöyle dedi:
‘‘Nurettin Akşit annemi, kardeşlerimi, amcalarımı ve halamı öldürdü. Sonra da aftan yararlanıp hapisten çıktı. Devlet, dokuz kişinin katilini bize sorup da mı affetti? Burada bence devletin de kabahati var. Nurettin Akşit'i öldüren kuzenim Adnan için çok üzülüyorum. Pamukkale Üniversiteis Meslek Yüksekokulu Elektronik Elektrik Bölümü'nde öğrenim görüyordu. Amacı 4 yıllık fakülteye geçiş yapıp elektrik elektronik mühendisi olmaktı. Ona yazık oldu. Umarım bu, akan son kan olur.’’
Dede Hüseyin Ünal da ‘‘63 yaşındayım. Benim amacım Nurettin Akşit'i ille de öldürtmek olsaydı, üniversitedeki torunumun başını yakmazdım, kendim öldürürdüm. Adnan'a yaptırmayı planlasaydık, onu üniversitede okutmazdık. Düşman düşmana saygılı olmalı. Ben hasım ailenin yerleşitği Akköy'e gitmiyorum, onlar neden buraya geliyor? 9 kişinin canını al, sonra da kendisini hiç görmeyen Adnan'ın karşısına çık. Bunlar düello yapmış. Adnan onu vurmasaydı, o Adnan'ı vuracaktı. Nurettin'in de eli tetikteymiş’’ diye konuştu.
AKŞİT AİLESİ TEPKİLİ
Akköy'de yaşayan Akşit Ailesi, gazetecilerle görüşmedi. Nurettin Akşit'in bir yakını, ‘‘Artık bizim için kan davası bitti’’ dedi.
İzmir Adli Tıp Kurumu'nda, Nurettin Akşit'in cesedine yapılan otopside sol omzunda iki kurşunla vücudunda çok sayıda saçma deliği saptandı. Cenazeyi kardeşi Bekir Akşit ile 10 yakını teslim aldı, Akköy'e götürdü. Akşit'in yakınları, fotoğraf ve görüntü almak isteyen gazetecilere saldırıp tehdit etti. Bekir Akşit, ‘‘Bizim hasımlarımız, peşimizde kan davalılarımız var. Neden çekiyorsunuz. Biz bu yüzden köyden kaçtık’’ dedi.