Güncelleme Tarihi:
Kartal Özel Tip Cezaevi Savcısı Abdurrahman Canpolat, Çakıcı'yı öve öve bitiremedi. Çakıcı'nın çok saygılı ve efendi olduğunu söyleyen Canpolat, ‘‘Otur demeden oturmaz, ceketini ilikler. Şekeri var, biraz sinir yapıyor‘‘ dedi.
KARTAL Özel Tip Cezaevi Savcısı Abdurrahman Canpolat, cezaevi aleyhindeki bilgilerin, kasıtlı olarak bir kaynaktan basına aktarıldığını söyledi. Canpolat, cezaevini ve cezaevindeki ünlü mahkûmları övdü. Çakıcı'ya lahmacun siparişi verilmediğini, Adnan Hoca'ya fön makinesi alınmasının da sözkonusu olmadığını anlatan Canpolat, televizyon, halı gibi eşyaların mahkûmların en doğal hakkı olduğunu da vurguladı. ‘‘Burası, yurdumuzun en değerli, en güzel cezaevi. Bunu bir türlü kanıtlayamıyoruz’’ diyen Canpolat, Alaattin Çakıcı ve Erol Evcil'i de överek, ‘uyumlu' mahkûm olduklarını söyledi. Canpolat, şöyle konuştu:
BURNU KANIYOR Çakıcı'da şeker hastalığı var. Sinir yapıyor. Yüksek tansiyonu da var. Bazen burnu kanıyor. Çakıcı efendi, saygılı. Yanıma geldiğinde otur demeden oturmaz, sigara iç demeden içmez. Ceketinin düğmelerini ilikler. Gideceği zaman izin ister. Sohbetlerimizde, cezaevinden çıktıktan sonra en büyük arzusunun Hac'ca gitmek olduğunu söyledi. İnançlı biri. Ama seccade, tespih istemedi.
AVUKATA KIZMIŞ Çakıcı, Evcil'in avukatını dövmesiyle ilgili verdiği ifadede şunları söyledi:
‘‘3 Mart günü 15.30 sıralarında avukatım Muhittin Yüzüak ile görüştüm. Koğuşuma çıkmak üzereyken gardiyanın biri, bir avukat seninle görüşmek istiyor dedi. kabul ettim. Bu avukatın ismini bilmiyorum. Erol Evcil'in avukatıymış. Sonradan basından adının Veysel Aşkın olduğunu öğrendim. Karşıma gelince, Hizbullah'ın öldürdüğü Mehmet Sümbül'ün karısı senden maddi yardım istiyor dedi. Bunun üzerine, Mehmet Sümbül'ü tanımam, hanımını bilmem. Sen kim oluyorsun diye bağırarak kovdum. Hakaret edip etmediğimi hatırlamıyorum. Belki küfür de etmiş olabilirim. Dövme gibi bir teşebbüsüm olmadı. Kabindeki plastik sandalyeyi demire fırlattım. Olay bundan ibarettir.’’
BİRİNİ İSTİYOR Çakıcı, yanında biri olsun istiyor. Haklı. Artık yeter. Ama ben bir şey yapamam. İsteğini yerinde görüp Bakanlığa bildirdik. Cevap bekliyoruz.
Evcil kuzu gibi yatıyor
KARTAL Özel Tip Cezaevi Savcısı Abdurrahman Canpolat, cezaevinin ünlü mahkûmlarından Erol Evcil'i ise şu sözlerle anlattı:
‘‘Evcil, en uysal mahkûmlardan. Kuzu gibi yatıyor. Hálá şokta. Evcil'in odasından para çıktığı doğru. 2 bin dolar ve 110 milyon lira. İhbar aldık. Paraları alıp emanete koyduk. Haftada alması gereken 20 milyonu veriyoruz. Bazen gerekçesini söyleyip haftada 30 milyon alıyor.’’
Odasında 4 cep telefonu bulduk
SAVCI Abdurrahman Canpolat, Alaattin Çakıcı'nın odasında 4 cep telefonu bulduklarını belirterek, şunları anlattı:
‘‘Çakıcı, gardiyanlara cezaevi içinde mont dağıtmadı. Aldık diyen yok. Ama dışarıda evlerine gönderttiyse bilmiyoruz. Koca İstanbul. Gebze'den Esenyurt'tan gelen gardiyanlar var. Evlerine bıraksalar bile nereden bileceğiz? Odasında toplam 4 telefon bulduğumuz doğrudur. Çakıcı, son bulunan telefonuyla ilgili olarak, 20 bin dolar karşılığında Kartal Cumhuriyet Başsavcısı Hüseyin Boyrazoğlu'ndan aldığını söyleyerek çamur attı. Başsavcı müfettiş istedi. Çakıcı, diğer 3 telefonunu, giden 3 arkadaşından devraldığını söyledi.
Ceplere acil önlem
SAVCI Canpolat, cezaevinden sık rastlanan cep telefonlarıyla ilgili gereken önlemi aldıklarını anlattı. Canpolat, şöyle konuştu:
‘‘Cep telefonu varsa, arama sırasında buluyoruz. İçeriye cep telefonlarının nasıl, kimler aracılığıyla sokulduğunu henüz bulamadık. Çeşitli yönleriyle araştırıyoruz. Bu işin içinde birkaç kişinin olduğunu tahmin ediyoruz. Hepimiz buna kafa yoruyoruz. Herhalde istihbarat kaynaklarımız zayıf. Cep telefonlarını engellemek için geçici olarak frekans kırıcılar monte ettik. İki ay sonra kalıcı ve daha etkililer monte edilecek. Turkcell'li telefonlarda hiç sinyal yok. Telsim'lilerinki gelip gidiyor.’’