Güncelleme Tarihi:
Tarihçiler bu sözleri şöyle yorumladı:
BU SONUÇ BİLİM TARİHİNE AYKIRI
Prof. Dr. Mustafa Küçükaşçı: (Tarihçi - Marmara Üniversitesi): “Böyle bir sonuca ulaşmak bilim tarihine aykırı. Bu konuda yeterli araştırma var mı ki bu sonuca ulaşılsın. Anadolu’da yaşayan halkların dilleri, sosyal durumları, imar durumları hakkında yeterli bilgi sahibi değiliz. Araştırma yok bu konuda. Türkler Anadolu’ya gelmeden önce kaç eğitim kurumu vardı, Türkler geldikten sonra kaç medrese açıldı? Anadolu’ya gelen bilim insanlarının Maveraünnehir’den geldiğini biliyorduk. Son dönemdeki araştırmalar Irak’tan da çok sayıda ilim irfan sahibi insanın geldiğini ortaya koyuyor. Tarih perspektifiyle bu değerlendirmeyi yapmak lazım. Türkler İslamiyet ile birlikte medenileşti, şehirleşti. İslamiyete girmeseler göçebe topluluk olarak kalırdı. İslamiyet Arapları da medenileştirdi. Yakın zamanda kaybettiğimiz Prof. Dr. Haluk Dursun’un sözüdür; milletler edep ile devletler erkan ile ayakta durur. Osmanlılar bunun en güzel örneğidir.”
CİDDİYE ALMIYORUM
Prof. Dr. Ali Akyıldız: (Tarihçi - 29 Mayıs Üniversitesi): “Herkes kendi alanında konuşsa daha doğru olur. Celal Şengör’ün sözlerini ciddiye almaya değer bile bulmuyorum. Bilimsel bir tarafı da yok. Eğitim sanayi devrimi öncesi ve sonrası diye değerlendirmek gerekir. Sanayi devrimi öncesi tüm topluluklarda eğitim vakıfları zenginlerin elindeydi. Batıda da kitlesel bir eğitim yok. Geleneksel toplumların tümünde böyleydi. Bizde devlet adamları alimleri sahiplenmiş, himayesi altına almıştır. Türkler Anadolu’da şehirleşme, darülşifalar, medreseler, kervansaraylar yaptılar. Türkleri İslamiyetle birlikte gerilemekle suçlamak akılla, izanla, bilimle açıklamak mümkün değil.”
HER ALANDA KATKI VAR
Prof. Dr. Ali Sönmez (Tarihçi - Onsekiz Mart Üniversitesi): “Saçma sapan bir tartışma bu. İslamiyet oku diyerek başlıyor. Türkler göçebe bir topluluktan şehirli bir topluluğa evriliyor. Anadolu, Müslüman Türklerle birlikte imarlaşıyor. Günün ihtiyaçlarına göre halkın köprü, şifahane, medrese, barınma ve yeme içme ihtiyaçları günün en modern yapıları ile karşılanıyor. Elbette günümüzün modern eğitim anlaşıyışı yok. Dünyada yok ki! Ama alime, ilimle meşgul olana yardım var, el uzatma var. İslam bilim tarihine bakınız. Kaç karanlık nokta bulursunuz. Avrupa bilim tarihinin gelişmesi çok geçtir. İslam bilginlerinin astronomi, tıp, geometri, coğrafya, optik, kimya ve denizcilik gibi alanlarda dünya bilim tarihine yaptığı katkıları görmezden gelemezsiniz.”