Güncelleme Tarihi:
Bu primler düştüğü zaman, kamunun kaynak kaybetmediğini, bunun istihdama, üretime ve rekabete yansıdığını ortaya koymanız lazım. Bunlar yapılmazsa, indiren mecbur kalırsa bindirmek zorunda da kalır” uyarısında bulundu.
KOSGEB, TOBB ve TOSYÖV tarafından düzenlenen “Büyüme ve Kalkınma İçin KOBİ Stratejileri” konulu“5. KOBİ Zirvesi” başladı. İki gün sürecek KOBİ zirvesine katılan Sanayi ve Ticaret Bakanı Zafer Çağlayan burada yaptığı konuşmada, KOBİ’lerin 1996 yılında gümrük birliği anlaşmasıyla birlikte Türkiye gündemine girdiğini belirterek, “KOBİ, bir araba markası ve portakal markası olarak biliniyordu. Hatta ‘Kobici Mustafa” diye şirketler kurmaya başlanmıştı. KOBİ’ler Türk sanayisinin bel kemiğini oluşturuyor diyebiliriz” dedi.
DÜŞÜK BÜYÜME ELEŞTİRİLERİNE “ÖZEL SEKTÖR KENDİNİ İNKAR EDİYOR” YANITI
Çağlayan, büyüme verilerine değindiği konuşmasında, Türkiye’nin daha fazla büyümek, sanayinin de daha fazla büyüme ve istihdam yaratmak, ihracat yapmak zorunda olduğunu söyledi.
Son çeyrek büyüme verilerinin düşük çıkmasını arzda yaşanan şoklara bağlayan Çağlayan, bu sonuçtan korkmamak gerektiğini ifade etti. Çağlayan, Türkiye’nin 22 çeyrekte olduğu gibi büyümesi gerektiğini dile getirerek, “‘Türkiye ithalat ve cari açıkla büyüyor” diyen bazı çevreler var. Büyüme çeşitli şekillerde eleştiriliyorsa, beğenilmiyorsa, özel sektör kendini inkar ediyor. Türkiye’nin içinde bulunduğu borç yükü, karşı karşıya kaldığı faiz kapısı, geçmişteki hormonlu büyümenin ortaya çıkardığı bir sonuçtur. Türkiye büyümesini, özel sektörüyle, KOBİ’siyle, ihracatçısıyla, çiftçisiyle yapıyor. Büyüme kendi kendine olsun demiyoruz” diye konuştu.
“İNDİREN MECBUR KALIRSA BİNDİRİR”
Bakan Çağlayan, 2008 bütçesine değinirken de, geçmiş dönemde “kim ne verse, ben 5 katını veririm” diyenlerin Türkiye’yi “genç emeklilik cennetine” çeviren zihniyetin faturasının şimdi ödendiğini söyledi.
Çağlayan, 2008’de SSK priminde işveren payında 5 puan indirim yapacaklarını hatırlatırken de, “Sosyal güvenlik ve vergide indirim devletin gelirlerinde azalmaya neden oluyor. SSK primlerindeki indirim devletin gelirlerinde sıkıntı yaratacaktır. Bu primler düştüğü zaman kamunun kaynak kaybetmediğini, bunun istihdama, üretime ve rekabete yansıdığını ortaya koymanız lazım. Bunlar yapılmazsa, indiren mecbur kalırsa bindirmek zorunda da kalır” dedi.
“İLERİ VE YÜKSEK TEKNOLOJİ YAPAN BİN FİRMA ARIYORUM”
Çağlayan, ileri ve ileri teknoloji üretimi yapan bin firma aradığını kaydederek, bu firmalara 2008 yılında 100 bin YTL yatırım kredisi faizi desteği vereceklerini bildirdi. Bunun da 500 milyon YTL kredi hacmi ortaya çıkaracağını anlatan Çağlayan, bununla birlikte 1 milyar YTL’lik sinerji yaratılacağını kaydetti. Çağlayan, önümüzdeki yıl geleneksel sektörlere de 50 bin YTL kredi desteği sağlayacaklarını belirterek, Nisan 2008’de bunun duyurusunu yapacaklarını ve Mayıs ayında da çalışmalara başlayacaklarını bildirdi.
KOSGEB YENİDEN DÜZENLENECEK
Geçmiş dönemdeki bakanlara saygısı olduğunu belirterek, kendi bakanlık dönemine ilişkin “Her yiğidin bir yoğurt yiyişi var. Benim yoğurt yiyişim farklı” nitelendirmesi yapan Çağlayan, Sanayi Bakanlığının bundan sonra “buldozer” görevi göreceğini ve sanayicinin önündeki engelleri ve sorunları kaldıracak bir yapıda olacağını söyledi. KOSGEB’in şimdiye kadar KOBİ’lere sağladığı kredileri aktaran Bakan Çağlayan, KOSGEB’i yeni baştan düzenleyeceklerini ve kanununda değişiklik yapacaklarını bildirdi. Çağlayan, “Geçmişte isteyen konumdaydım, şimdi veren konumdayım. Geçmişte hangi duyguları paylaşıyorsam, şimdi de aynı duygulara sahibim” dedi.
Türkiye’nin sanayi politikası, stratejisi ve sanayi envanterinin çıkarılmasına yönelik çalışma başlattıklarını anlatan Çağlayan, hangi sanayilerde, sektörlerde Türkiye’nin nerede olduğunu, ne kadar bulunduğunu ortaya koyacak bir sanayi stratejisi ve politikası hazırladıklarını kaydetti. Çağlayan, bunu belirlerken de 5N 1K ilkelerini uygulayacaklarını vurgulayarak, bu süreçte geleneksel sektörleri bir kenara atmayacaklarını ve onlar için de ayrı bir politika oluşturacaklarını ifade etti.
Teşvik sistemini gözden geçireceklerini de aktaran Çağlayan, Türkiye’de işsizlik olduğuna inanmadığını, Organize Sanayi Bölgeleri (OSB)’nde çok sayıda işçi arayanın bulunduğunu belirtti. Çağlayan, Türkiye’nin istihdam envanterinin de çıkarılması gerektiğine dikkat çekerek, nitelikli eleman yetiştirmek için meslek liselerini daha verimli hale getireceklerini anlattı. Bu süreçte YÖK’e de görev düştüğünü dile getiren Zafer Çağlayan, özel sektörün, sanayi, ticaret ve hizmet sektörlerinde kendi ihtiyaç alanlarını belirlemesi gerektiğini, bu nokta da YÖK’e önemli görev düştüğünü söyledi.
OSB’lerin “mezarlığa döndüğü” düşüncesine katılmadığına işaret eden Çağlayan, bölgenin sanayi envanteri çıkarılmadan yeni OSB bölgelerinin açılmayacağını da kaydetti.
İSTANBUL GİRİŞİM SERMAYESİ OLUŞTURULDU
Çağlayan, Kredi Garanti Fonu için 10 ilde bölgesel şube açacaklarını belirterek, bu fonun KOBİ’lerin kredi alırken yaşadıkları sıkıntıları çözeceğini kaydetti. KOSGEB öncülüğünde, Avrupa Yatırım Fonu, TSKB ve Teknoloji Geliştirme Vakfı’yla, 200 milyon Euro’luk “İstanbul Girişim Sermayesi Fonu”nun imzasını attıklarını aktaran Çağlayan, bu fonunun adının “Anadolu Girişim Sermayesi Fonu” olması gerektiği düşüncesinde olduğunu söyledi.
Türkiye Küçük ve Orta Ölçekli İşletmeler, Serbest Meslek Mensupları ve Yöneticiler Vakfı (TOSYÖV) Başkanı Hilmi Develi de Türkiye’de makro ekonomide gelinen noktayı çok önemli bulduklarını, ancak bundan sonra mikro ekonomik reformların gerçekleştirilmesini istediklerini söyledi. Develi, hükümetin açıkladığı 3 Aylık Acil Eylem Planı’na yönelik uygulama tarihi belirsizliğinin de ortadan kaldırılması gerektiğini vurguladı. Sanayicilerin, KOBİ’lerin SKK yükü, vergiler konusunda bir “cendere” içinde olduğunu ifade eden Develi, sanayi envanterinin çıkarılması gerektiğini söyledi. Develi, sektörel ve bölgesel teşviklerin gündeme gelmesinin önemine de dikkat çekerek, Türkiye’nin “OSB mezarlığına” döndüğünü, bu bölgelerin ihtisas bölgeleri haline getirilerek, cazibe merkezine dönüştürülmesi gerektiğini kaydetti. KOSGEB’in artık misyonunu tamamladığını dile getiren Devleti, KOSGEB’in atık çatı bir ve özerk bir yapıya kavuşturulması gerektiğini söyledi.