Çağdaş Türkiye’de böyle ilkellik yok
Güncelleme Tarihi:
Şehriban OĞHAN / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2009 23:32
AVRUPA Parlamentosu üyesi Robert Kilroy-Silk’in Türkiye’de kadınların sünnet olduğu imajına yol açan soru önergesi Meclis’te infial yarattı.
Kilroy-Silk’in "Komisyon Türkiye hükümetini, ülkede hiçbir kadın ya da kızın sünnet edilmediği yönünde kesin kanıt sağlayamayan hükümetlerin AB’ye gireceğine izin verilmeyeceği konusunda bilgilendirdi mi?" sorusu ve AB Komisyonu’nun genişlemeden sorumlu üyesi Olli Rehn’in "politik" yanıtı milletvekillerini kızdırdı. Meclis’ten tepkiler şöyle:
Büyük bir çirkinlik
Güldal Akşit (Meclis Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı-AKP) AB’nin Türkiye’yi yeterince tanımak istemediğini gösteren büyük bir haksızlık ve çirkinlik. Bu belli ki bilmemekten ve Türkiye’deki uygulamalardan bihaber olmaktan, AB’nin Türkiye’yi yeterince tanımamış olmasından kaynaklanıyor. Kadın sünneti Türkiye’de ne dinen, ne uygulama açısından makbul. Kadın hakları konusunda da Türkiye’de çok ilerici adımlar atıldı. Ceza Kanunu ve çalışma hayatıyla ilgili hükümler birçok Avrupa ülkesinden daha ileri noktada. Tüm bunlar ortadayken kalkıp da böyle bir hüküm sürmek hem haksızlık hem çirkinliktir.
Tek vaka bulamazlar
Canan Arıtman (TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi-CHP) Kadın sünneti vahşet ve insanlık dışı bir olaydır. Kadın doğum uzmanıyım. Bu mesleği 35 yıl aktif yapan biri olarak söylüyorum; Türkiye’deki hastane kayıtlarında bu konuda tek bir vakaya rastlayamazsınız. Bu Türkiye’nin göğsünü gere gere söyleyebileceği bir şeydir. Hükümetin bunu ispatlaması da son derece kolaydır. AB üyelerine "Gelin kendi gözlerinizle görün" çağrısı yapsın. Ülkemizde olmayan bir uygulamanın varmış gibi algılanması ise Türkiye’nin dışarıya verdiği Arap ülkesi imajından kaynaklanmaktadır.
Şikayet bile olmadı
Gaye Erbatur (TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi-CHP) Bunca senedir kadın çalışması yapıyorum, tek olaya şahit olmadığım gibi, tek şikáyet de duymadım. Bu daha çok Afrika’daki kadınların meselesi. Dünyanın neresinde olursak olalım bu uygulamaya karşı olduğumuzu da her fırsatta söylüyoruz. Bunu komisyonun gündemine getirip cevap yazabiliriz.
Aşkın Asan (Türkiye-Akdeniz Parlamenterler Asamblesi raportörü): Bu uygulama Afrika’da Sudan ve Mısır’da yapılıyor. Bu ülkelerin bayan parlamenterleri tarafından da uluslararası toplantılarda kınanıyor. Çok eski bir adet ve Müslümanlıkla alakası yok. Türkiye bir Afrika ülkesi değil.
Böyle ilkellik yok
Nur Serter (TBMM Eğitim Komisyonu üyesi-CHP): Türkiye’yi geri kalmış İslam ülkeleriyle bir tutmak isteyen bir anlayışı AB’ye girme konusunda bahane olarak göstermeye çalışıyorlar. Tabii ki Türkiye kadın hakları açısından sorunları olan bir ülke ama böyle ilkel yaklaşımın olduğuna ilişkin iddiayla ilk defa karşılaşıyoruz.
Büyük bir çirkinlik
Güldal Akşit (Meclis Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı-AKP) AB’nin Türkiye’yi yeterince tanımak istemediğini gösteren büyük bir haksızlık ve çirkinlik. Bu belli ki bilmemekten ve Türkiye’deki uygulamalardan bihaber olmaktan, AB’nin Türkiye’yi yeterince tanımamış olmasından kaynaklanıyor. Kadın sünneti Türkiye’de ne dinen, ne uygulama açısından makbul. Kadın hakları konusunda da Türkiye’de çok ilerici adımlar atıldı. Ceza Kanunu ve çalışma hayatıyla ilgili hükümler birçok Avrupa ülkesinden daha ileri noktada. Tüm bunlar ortadayken kalkıp da böyle bir hüküm sürmek hem haksızlık hem çirkinliktir.
Tek vaka bulamazlar
Canan Arıtman (TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi-CHP) Kadın sünneti vahşet ve insanlık dışı bir olaydır. Kadın doğum uzmanıyım. Bu mesleği 35 yıl aktif yapan biri olarak söylüyorum; Türkiye’deki hastane kayıtlarında bu konuda tek bir vakaya rastlayamazsınız. Bu Türkiye’nin göğsünü gere gere söyleyebileceği bir şeydir. Hükümetin bunu ispatlaması da son derece kolaydır. AB üyelerine "Gelin kendi gözlerinizle görün" çağrısı yapsın. Ülkemizde olmayan bir uygulamanın varmış gibi algılanması ise Türkiye’nin dışarıya verdiği Arap ülkesi imajından kaynaklanmaktadır.
Şikayet bile olmadı
Gaye Erbatur (TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu üyesi-CHP) Bunca senedir kadın çalışması yapıyorum, tek olaya şahit olmadığım gibi, tek şikáyet de duymadım. Bu daha çok Afrika’daki kadınların meselesi. Dünyanın neresinde olursak olalım bu uygulamaya karşı olduğumuzu da her fırsatta söylüyoruz. Bunu komisyonun gündemine getirip cevap yazabiliriz.
Aşkın Asan (Türkiye-Akdeniz Parlamenterler Asamblesi raportörü): Bu uygulama Afrika’da Sudan ve Mısır’da yapılıyor. Bu ülkelerin bayan parlamenterleri tarafından da uluslararası toplantılarda kınanıyor. Çok eski bir adet ve Müslümanlıkla alakası yok. Türkiye bir Afrika ülkesi değil.
Böyle ilkellik yok
Nur Serter (TBMM Eğitim Komisyonu üyesi-CHP): Türkiye’yi geri kalmış İslam ülkeleriyle bir tutmak isteyen bir anlayışı AB’ye girme konusunda bahane olarak göstermeye çalışıyorlar. Tabii ki Türkiye kadın hakları açısından sorunları olan bir ülke ama böyle ilkel yaklaşımın olduğuna ilişkin iddiayla ilk defa karşılaşıyoruz.