Çağdaş sanatın 43 kalesi
Güncelleme Tarihi:
<B>Nuran ÇAKMAKÇI</B>
Oluşturulma Tarihi: Nisan 13, 2002 15:21
Yeteneğin eğitimle yoğrulduğu, sanatçı adaylarının yetiştiği bir okul, Avni Akyol Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi.
Sayfalarımızda haberini göreceğiniz gibi, Türkiye'nin ilk, İstanbul'un tek resmi Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi olma özelliğini taşıyor.
Kapıdan içeri adım atıldığında okulun kendine özgü havası kendini hemen hissettiriyor.
Beyaz önlükle, elleri, yüzleri boyayla dolaşan resim bölümü öğrencileri duvarlara astıkları eserleri ile yeteneklerini sergilerken, koridorda yayılan piyano, keman sesleri ise müzik bölümü öğrencilerinin alanlarındaki iddialarını ortaya koyuyor.
* * *
Bir sınıfa giriyoruz.
Bugünlerde yüzünü bir gösterip, kaybeden güneş sızmış içeriye.
Güler yüzlü bir piyano öğretmeni öğrencileriyle şakalaşıyor.
Sarı, saçları dalgalı bir kız öğrenci piyanonun tuşlarında parmaklarını gezdiriyor.
Kenarda gitar, keman ve viyoladan melodiler yayılıyor.
Koridorda bir öğrenci; soprano; sesi yankılanıyor, kendini kaptırmış, arya söylüyor.
Emanet bina ama karakterini duvarlara yansıtmış.
Sesini tavanlara hapsetmiş.
Konservatuvar desem değil, Anadolu lisesi desem o da değil.
Her ikisiyle yoğrulmuş farklı bir okul.
* * *
Sorunları yok mu?
Elbette var.
Sanat eğitimi zor ve sabır istiyor.
Mükemmel mi?
Değil.
Orkestra odalarına, yeni resim atölyelerine ihtiyaçları var.
Olsun...
Atılan bu ilk adımı, yürüme, koşma, maraton izleyecek.
Her başarıda, sorunlar azalacak.
* * *
Türkiye'de İstanbul'daki gibi tam 43 Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi bulunuyor.
Bakanlığın hedefi, her ile bir tane açmak.
Bu okullarda öğrenim gören beş bini aşkın öğrencinin dört binine yakını kız.
Kızlarımız sanata daha mı duyarlı?
Kadın ya da erkek, yetenekleri doğrultusunda, bağımsız, doğru yorum ve uygulama yapabilecek sanatçılara bu ülkenin çok ihtiyacı var.
Bu okullarda geleceğin sanatçıları şekillenecek.
Çağdaş sanatı yaratacak gençler bu kapılardan çıkacak.
Sayfalarımızda haberini göreceğiniz gibi, Türkiye'nin ilk, İstanbul'un tek resmi Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi olma özelliğini taşıyor.
Kapıdan içeri adım atıldığında okulun kendine özgü havası kendini hemen hissettiriyor.
Beyaz önlükle, elleri, yüzleri boyayla dolaşan resim bölümü öğrencileri duvarlara astıkları eserleri ile yeteneklerini sergilerken, koridorda yayılan piyano, keman sesleri ise müzik bölümü öğrencilerinin alanlarındaki iddialarını ortaya koyuyor.
* * *
Bir sınıfa giriyoruz.
Bugünlerde yüzünü bir gösterip, kaybeden güneş sızmış içeriye.
Güler yüzlü bir piyano öğretmeni öğrencileriyle şakalaşıyor.
Sarı, saçları dalgalı bir kız öğrenci piyanonun tuşlarında parmaklarını gezdiriyor.
Kenarda gitar, keman ve viyoladan melodiler yayılıyor.
Koridorda bir öğrenci; soprano; sesi yankılanıyor, kendini kaptırmış, arya söylüyor.
Emanet bina ama karakterini duvarlara yansıtmış.
Sesini tavanlara hapsetmiş.
Konservatuvar desem değil, Anadolu lisesi desem o da değil.
Her ikisiyle yoğrulmuş farklı bir okul.
* * *
Sorunları yok mu?
Elbette var.
Sanat eğitimi zor ve sabır istiyor.
Mükemmel mi?
Değil.
Orkestra odalarına, yeni resim atölyelerine ihtiyaçları var.
Olsun...
Atılan bu ilk adımı, yürüme, koşma, maraton izleyecek.
Her başarıda, sorunlar azalacak.
* * *
Türkiye'de İstanbul'daki gibi tam 43 Anadolu Güzel Sanatlar Lisesi bulunuyor.
Bakanlığın hedefi, her ile bir tane açmak.
Bu okullarda öğrenim gören beş bini aşkın öğrencinin dört binine yakını kız.
Kızlarımız sanata daha mı duyarlı?
Kadın ya da erkek, yetenekleri doğrultusunda, bağımsız, doğru yorum ve uygulama yapabilecek sanatçılara bu ülkenin çok ihtiyacı var.
Bu okullarda geleceğin sanatçıları şekillenecek.
Çağdaş sanatı yaratacak gençler bu kapılardan çıkacak.