Çağdaş kızların yönderleri

Güncelleme Tarihi:

Çağdaş kızların yönderleri
Oluşturulma Tarihi: Nisan 26, 2004 10:25

'Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları' projesi kapsamında üniversiteye devam eden 46 kız, özel hayatlarından eğitimlerine kadar her konuda 'yönder'lerinden destek alıyor. 'Yönderlik Programı'nda gönüllü olarak yer alan 21 gazeteci ve 25 Turkcell çalışanı, öğrencilere aynı zamanda birer abla, arkadaş ve anne oluyor.

Cağdaş Yaşamı Destekleme Derneği (ÇYDD) ve Turkcell işbirliğiyle 2000 yılından bu yana yürütülen 'Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları' projesi kapsamında üniversiteye devam eden 46 kız, yollarına 'yönder'leri ile devam ediyor. İsim anneliğini ÇYDD Başkanı Prof. Türkan Saylan'ın yaptığı ve geçtiğimiz ocak ayında başlayan 'Yönderlik Programı'nda, 21 gazeteci ve 25 Turkcell çalışanı, gönüllü olarak öğrencilere hem abla, hem anne, hem de arkadaş oluyor.

Programda, Çağdaş Türkiye'nin Çağdaş Kızları Projesi kapsamında burs alan 122 kız öğrencinin, birinci, ikinci ve üçüncü sınıflara devam eden 46'sı yer alıyor. Türkiye'nin üç çağdaş kızı ve yönderleri, aralarındaki bağı ve programın kendilerine kattıklarını anlattı.

BARAJLARI BİRLİKTE AŞIYORLAR

Hanım Selçuk (İstanbul Ünv. Hemşirelik Yüksekokulu 1'inci sınıf)

İstanbul'a bu yıl geldim. Daha önce küçük bir köyde yaşadığım için, buraya alışmakta zorluk çektim. İstanbul'da abimin yanında kalıyorum. Burada akrabalarım ve arkadaşlarım da var ancak kendimle ilgili her şeyi paylaşabildiğim tek kişi yönderim.

Haftada bir-iki kez yüz yüze görüşüyoruz. Sorunum olursa paylaşıyorum. Uzun ve kısa süreli hedeflerimi belirliyoruz.

Günseli Ocakoğlu (Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni)

Bu projede ona yol gösterdiğim kadar, ben de öğreniyorum. İlk zamanlarda hiç konuşmuyor, sorularıma tek kelimelik cevaplar veriyordu. Ortak konular bulmamız gerektiğini düşünerek, okumak istediği kitapların listesini yapmasını istedim. Şimdi ona aldığım kitapları okuyor. İlk kitabı, 'Yüreğinin Götürdüğü Yere Git' oldu. Okuduğu kitapları daha sonra bana anlatıyor. Benim görevim, o kitaplardaki mesajları doğru alması.

HER ŞEYİNİ ANLATIYOR

Jale Özdoğan (Marmara Ünv. Sosyal Bilgiler Öğretmenliği 3'üncü sınıf)

Ben anneme her şeyimi anlatamam ama Hülya Hanım'a her şeyimi çok rahat anlatabiliyorum. Onunla çok rahat iletişim kurabiliyorum. İstanbul'da başka akrabam veya yakınım yok. Her şeyimi paylaşabileceğim kadar yakın bir arkadaşım da yok. Biz beş kardeşiz ve hepimiz yatılı okuduk. Hülya Hanım da yatılı okuduğu için beni çok iyi anlıyor.

Haftada en az bir kez yüz yüze görüşüyoruz. Birlikte yemek yiyor, kitapçılara ve sinemaya gidiyoruz. Bana kitaplar hediye ediyor. Ayrıca, en sevdiğim yazar olan Murathan Mungan'ın son kitabını benim için imzalatmış. Bir akşam beni evinde ağırladı. Orada eşi ve oğluyla tanıştım. Aile özlemimi orada giderdim. Bazen ona anne dediğim oluyor.

Hülya Ekşigil (Gazeteci)

Üniversitede ders verdiğim için genç insanlarla birlikte olmaya alışığım. Ancak Jale, onlardan çok ayrı bir yerde. O çok anlamlı bir kız. Yetiştiği ortamdan çiçek gibi açarak çıkmış. Çok akıllı, insana hesapsız kitapsız yaklaşan biri. Ben çok genç bir arkadaş kazandığımı düşünüyorum. 15 yaşındaki oğluma karşı otoriter olabiliyorum ama Jale ile daha çok arkadaş gibiyiz. Oğluma 'Jale de benim kızım sayılır' dediğim oldu.

Ben duygularımı çok fazla ifade eden biri değilim ama Jale bunu hissetti. Birbirimizi çok seviyoruz. Soğuk havalarda, telefonla arayarak ince giyinmemesini söylüyorum.

HEM ABLA, HEM ANNE GİBİ

Nurgül Karameşe (İstanbul Ünv. Hemşirelik Yüksekokulu 1'inci sınıf)

Haftada bir saat telefonla konuşuyoruz. Ayda bir de öğle yemeklerinde bir araya geliyoruz. En ufak şeyleri bile onunla paylaşabiliyorum. Karar almadan önce ona danışıyorum. Onu öz ablam olarak görüyorum ama biraz da anne gibi. Onunla konuştuğumda içim rahatlıyor ve huzur buluyorum. Ben altı yıldır yurtta kaldığım için bu tür yakın arkadaşlarım olmadı. Nurten abla sayesinde, hemşireliği daha güzel yapabileceğime inanıyorum. Sıradan bir hemşire olmak istemiyorum.

Nurten Er (Turkcell İş Ortaklığı Yönetimi Ürün Yönetimi Uzmanı)

Nurgül, benim için 2.5 yaşındaki kızımdan farksız. Bir genç kıza danışmanlık yapmayı, özellikle kendi kızım olduğu için istedim. İleride kendi kızımda ne tip sorunlarla karşılaşabileceğimi biliyorum. Bu benim için ön hazırlık oluyor.

Küçükken, sürekli dağ köyünde yaşayan çocukları hayal ederdim. Nurgül'ün anlattıkları bana çok ilginç geliyor. Yazın onun köyünü ziyaret etmeyi de düşünüyoruz. Ben de yatılı okuduğum için, o kendi hayatını anlattığında sanki kendi geçmişime yolculuk yapıyorum.


Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!