Çağdaş (!) İş Kanunu

Güncelleme Tarihi:

Çağdaş () İş Kanunu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 13, 2003 20:11

Çalışma hayatındaki problemlerin ortadan kaldırılması, gerginliklere yol açan dengesizliklerin giderilmesi, işçi ve işverene eşit uzaklıkta olması gereken değişiklikler maalesef bu iş kanununda yapılamadı.

İş Kanunu işveren ve çevrelerinin istekleri doğrultusunda gerçekleşti. 22 Mayıs 2003'te TBMM'de kabul edildi. 10 Haziran 2003 tarih 25134 sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe girdi.

Çalışanları etkileyen, sözde çağdaş olan yeni iş kanununa ve içi boşaltılan iş güvencesine şöyle bir baktığımızda, kanunla getirilen değişikliklerde en çok göze çarpan çalışma biçimlerinin değişikliğe uğramasıdır.

Kısmi süreli çalışma, çağrı üzerine çalışma, geçici (ödünç) iş ilişkisi, telafi çalışma, belirli süreli çalışma, alt işveren, kısa süreli çalışma biçimleri getirilmiştir.

İşçi, işveren, işyeri, işveren vekili tanımları değişmiş ve 1475 sayılı eski yasaya göre bazı eklemeler yapılmıştır.

İşçi tanımından, 'herhangi bir işte' ve 'ücret karşılığı çalışmak' ibareleri çıkartılarak, 'iş sözleşmesine dayanarak çalışma' yeterli görülmektedir.

İşçinin 'gerçek kişi' özelliği vurgulanmaktadır. Yine işveren tanımında gerçek ve tüzel kişiler dışında iş sözleşmesine göre işçi istihdam eden tüzel kişiliği bulunmayan kurum ve kuruluşlar da (örneğin adi ortaklıklar) işveren sayılmıştır.

Bu değişiklikler işyeri kavramının muğlaklaştırılıp belirsizleştirilmesiyle, işçi, belirsiz, her an değişebilecek bir işyerinde çalışan gezici, nakledilebilir bir hale gelmektedir.

Hatta kötü niyetli işverenin işçisini sürgünlerle tehdit edebilmesinin önü açılmıştır.

İşyerinin ya da bir bölümünün devri, ödünç iş ilişkisi ilgili maddeler işçinin bir meta gibi alınıp satılmasının önünü açmıştır. Bu arada işçinin bir başka işverene ödünç verilmesinde, işçinin yazılı rızasının aranması koşulu da söz konusudur. Yine sendikalı bir işyerinden sendikasız bir işyerine gitme, belirli süreli ve kısmi süreli iş sözleşmeleriyle çalışma, işçi sendikalarının önünde ciddi sorun yaratacaktır.

Bu sözleşmelerle eşit işe, eşit ücret ilkesinden de uzaklaşılmış olacaktır. İşçilerin daha düşük ücretlerle çalışmaları söz konusu olacaktır.

Şimdilik kıdem tazminatında herhangi bir değişiklik yoktur. 1475 sayılı İş Kanunu'nun 14'üncü maddesinin yürürlüğü devam etmektedir. Ancak bu kanunda yeni bir kıdem tazminat fonu kurulması öngörülmektedir.

İşçi sendikalarının bu fonla ilgili düzenlemeleri çok iyi irdelenmesi gerekmektedir.

İş Kanunu'nda yapılan değişikliklerle, İş Güvencesi Yasası en az 30 işçi çalıştıran işyerlerinde uygulanacaktır. Böylece ülkemizde SSK'ya kayıtlı 725 bine yakın işyerinden yaklaşık 700 bini kapsam dışında bırakılmıştır.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!