Güncelleme Tarihi:
İçişleri Bakanlığı, küçük birer kasaba haline gelen çadırkentler için yönetim yönergesi hazırladı. Her çadırkenti vali ya da vali yardımcısı yönetecek. Tanıtma kartları verilecek depremzedelerden de, temsilciler kurulu oluşturulacak.
Çadırkentlerin sayısının 157'ye çıkması ve yaklaşık 400 bin kişiyi barındırması, her biri küçük birer kasaba haline gelen çadırkentlerde yönetim sıkıntısına yol açtı. Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi'nin il kriz merkezlerine gönderdiği yönerge gereği, her çadırkent vali ya da vali yardımcısı koordinatörlüğünde yönetilecek.
İçişleri Bakanlığı tarafından hazırlanarak, Başbakanlık Kriz Yönetim Merkezi aracılığıyla İzmit, Sakarya, Yalova, İstanbul ve Bolu il kriz merkezlerine gönderilen ‘Çadırkentlerin yönetimine ilişkin yönerge’, yönetimi sivil organizasyona bırakıyor. Çadırkent yönetim şemasına göre il sınırları içinde kurulan ya da kurulacak olan çadırkentlerin koordinatörlüğünü, vali ya da vali yardımcıları üstlenecek.
YÖNETİM KURULU
Merkez ilçelerde her çadırkente bir yönetim kurulu başkanı ile güvenlik, iaşe, sağlık-sosyal işler ve idari-mali işler sorumlularından oluşan yönetim kurulu üyeleri seçilecek. Çadırkentin ayrıca depremzedelerden oluşacak bir temsilciler kurulu başkanı, başkan yardımcısı ve en az 5 temsilciden oluşan temsilciler kurulu olacak. İlçelerde ise çadırkentler kaymakamlara bağlı olacak.
Kriz Merkezi, il kriz merkezi başkanlarından bütün çadırkentlerin yönetiminin, yönergede belirtilen esaslar çerçevesinde şemaya uygun olarak düzenlenmesi ve derhal uygulamaya geçilmesini istedi.
TANITMA KARTI
Her depremzedeye ise her ilin Valiliği tarafından güvenlik-sağlık ve diğer ihtiyaçlarını rahatça karşılaması için bir ‘Çadırkent Tanıtma Kartı’ verilecek. Kartta depremzedeye ait kimlik bilgilerinin yanısıra çadırkentin bulunduğu il-ilçe, çadırkentin adı ve çadırkente giriş tarihi yazılacak. Depremzedenin gerekirse fotoğrafının da yapıştırılacağı bu kartla işlemlerin kolaylaştırılması hedefleniyor.
Asker-sivil işbirliğiyle kurulan çadırkentlerin en azı 500, en fazlası 2 bin 500 kişiden oluşuyor. Başbakanlık Kriz Merkezi'nden bir yetkili birçok depremzedenin halen yakınlarının yanında kaldığını ve çadırkent beklediğini hatırlatarak, ‘‘Çadırkentler küçük şehirlere döndü. Sayıları da prefabrik konutlar tamamlanana kadar artacağa benziyor. Yaşanan ya da yaşanabilecek karışıklığı önlemek için böyle bir yönetim organizasyonuna gerek vardı’’ diye konuştu.
Hayat sürüyor
KIŞ kapıda... Çadırkentlerde ise yeni bir yaşam tarzı oluşuyor. Felaketin izlerini taşıyan depremzedeler, bu yeni yaşama ayak uydurmaya çalışıyor. Çadırlar yağmura karşı dayanıklı hale getiriliyor, yemek düzeni kuruluyor, çocukların geleceği planlanıyor. Hava iyiyken yaşam dışarıda sürüyor. Masalar çadırın yanına yerleştirilip, bir güzel sofra kuruluyor. Yemekler iştahla yeniyor. Çadıra hapsolmayan çocuklar, enkazdan arta kalan eşyayı oyuncak yapıp, oynuyor. Kısaca tüm üzüntüye, onca yaşanana rağmen hayat sürüyor.