Çadırdan çıkıp Meclis'e gitti ilk ziyarette çözüm getirdi

Özcan Purçu’nunki film gibi bir başarı hikayesi... Aydın’ın Söke İlçesi’nde ancak iki yatak konabilen, eskidiği için üç ayda bir yenisi kurulan bir naylon çadırda doğdu. Tuvalet ve banyonun dışarıda olduğu, suyun camiden taşındığı Roman mahallesinde büyüdü. Çadırda bazen mum ışığında bazen sokak lambası altında ders çalıştı, sepet örerek ailesine destek oldu. Ayakkabısı olmadığı için annesinin terlikleriyle okula gitti. “O çamurdan kurtulmam için okumam lazımdı” diyen Purçu, üniversitede kamu yönetimi eğitimi aldı. Kaymakam olmak istiyordu. Bunun için kaymakamlık, idari hakimlik sınavı, müfettişlikler, banka ve devlet, uzman yardımcılığı sınavlarına girdi. Yazılı sınavları geçiyor ama mülakatlarda kalıyordu. Bunun üzerine o yoldan vazgeçerek Mersin’de etüt merkezi açtı, Roman çocukların topladığı kargı ve sazların kadınlar tarafından örülerek şemsiye, sepet ve gölgelik yapıldığı bir atölye kurdu. Geçimini bunların yanı sıra AB projeleri hazırlayarak da sağladı. Ancak “Baktık memur olamayacağız, Roman mücadelesine başladık” diye anlattığı hikayesi geçen seçimlerde Meclis’e taşındı.

HEM ARABAYLA HEM ÇÖZÜMLE GELDİ

CHP’nin İzmir’de 5. sıradan aday gösterdiği Özcan Purçu, ‘Türkiye’nin ilk Roman milletvekili’ unvanıyla 1 Kasım 2015 seçimlerinde Meclis’e girdi. Bununla kalmadı; TBMM Başkanlık Divanı’nda CHP’ye düşen üyelikler için yapılan seçimde birinci turda 67 oy sınırını aşarak TBMM Katip üyeliğine seçilen ilk isim oldu. Görevi gereği kendisine tahsil edilen kırmızı plakalı makam aracıyla ilk önce Romanlar’ın yaşadığı çadırlara gideceğini belirten Purçu, dün sözünü tuttu. Seçim bölgesi İzmir’de, Urla'ya beş dakika uzaklıktaki Sıra mahallesine gitti. 95 haneli mahallenin sakinlerinde Purçu'yu beklerken hem heyecan hem de hüzün vardı. Urla Roman Derneği Başkanı Eşref Kalkan, gözleri dolarak 92 yıldır bu anı beklediklerini söyledi: "Artık her konuda kendimize daha güvenliyiz. Biz de haklarımızı talep ediyoruz. Tüm Romanlar Özcan'ın arkasında, tek vekilimiz olduğundan onu cumhurbaşkanı gibi görüyoruz." Üç gün içinde çadırlarının yıkımını bekleyen mahalle sakinlerinin en büyük talebi konaklama sıkıntılarının çözülmesiydi. "Kazasız belasız gelsin de..." diyerek bekledikleri Purçu, mahalleye sadece kırmızı plakalı aracıyla değil bu soruna bir çözümle de geldi...

Purçu'nun ön koltuğa oğlunu oturttuğu makam aracı mahalle girişinde davul zurna ve çiçeklerle karşılandı. Bu esnada küçük bir kaza yaşandı. Araç, Urla Belediye Başkanı Sibel Uyar'ın ayağını ezdi. Kendisini karşılayanlarla sarılan Purçu'nun yanında CHP Grup Başkanvekili Levent Gök ve İzmir milletvekili Zeynep Altıok Akatlı da vardı. Teşekkür konuşması için hazırlanan alanda Roman vatandaşlar başta sandalyelere oturmak yerine ayakta durmayı tercih etti. Daha sonra ısrar üzerine yerlerini aldılar. Purçu, konuşmasında Hem Roman vatandaşlara desteklerinden dolayı teşekkür etti hem de yıkım tehlikesiyle karşı karşıya oldukları mahallelerinin İzmir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu tarafından kamulaştırılacağı müjdesini verdi. Bunun üzerine yine gözyaşları içinde 'Başkan Özcan' sloganları atıldı. Roman bir ailenin çocuğu olarak çadırda doğduğunu söyleyen ama ülke sevgisinin hiç eksilmediğini söyleyen Purçu "İyi ki kaymakam olmamışım, onun yerine dünyaya örnek oldum. Çok onurluyum" dedi. Purçu etrafını saranlara da sık sık "Çocuklarınızı erken evlendirmeyin. Ne olursa olsun okutun" mesajı verdi.

"Çadırdan çıkmış Özcan Amca vekil "

Türkiye'nin ilk Roman milletvekili CHP'li Özcan Purçu, konuşmalardan sonra kırmızı plakalı makam aracını park ederek sokaklara girdi ve hem çadırları ziyaret etti hem de mahalle sakinlerinin sorunlarını dinledi. Büyük bir sevgiyle karşılanan Purçu duygularını Hürriyet'e anlattı: "Çok mutluyum. İlk defa böyle bir makama geldik. Nereden geldiğimi biliyorum. Bunun için bu görev daha çok sorumluluk hissettirdi. Hizmet bekleyen aileler, çocuklar var. Mesela sabah yağmur yağdı. Çadırda yaşayanları düşündüm. Bizim isteklerimiz yaşamla ilgili. İş ve barınma derdimiz var. Roman kültüründe okuma diye bir şey yok. Önce karın doyurma var. Ben buna karşı çıktım ve algının değişmesini istedim. Çocuklar çadırdan çıkmış Özcan amcalarını Meclis üyesi olarak görünce kafalarında ışık uyanıyor. Artık bir rol model var."