Güncelleme Tarihi:
İstanbul Devlet Opera ve Balesi, Offenbach'ın tek operası olan Hoffmann'ın Masalları'nı sahnelemeye bugün başlıyor. Eser, Atatürk Kültür Merkezi'nde Yekta Kara'nın yorumuyla perde açacak.
‘BU eseri ortaya çıkarabilmek için yaşlanmak ve kendi hayatımla hesaplaşmak zorunda kalmak bile neşemi kaçıramadı..’’ Henüz Paris Konservatuarı'nda öğrenciyken 'viyolonselin Lizst'i' diye anılan Jacques Offenbach, tek operası olan Hoffmann'ın Masalları'nı tamamladığında, duyduğu mutluluğu bu cümlelerle anlatmıştı.
19. yüzyıl Avrupa'sında çok beğenilen operetlere imza atan Offenbach'ın, 59 yıllık yaşamının son döneminde bestelediği tek opera olan Hoffmann'ın Masalları, bugünden itibaren İstanbul Devlet Opera ve Balesi tarafından sahnelenmeye başlıyor.
Ünlü besteci Rossini'nin 'Champ Elysees'nin Mozart'ı diye çağırdığı Offenbach'ın bu eserini Yekta Kara sahneye koyuyor. Orkestra şefi ise İvan Anguelov. Eserde, geçen yıl İDOB kadrosuna alınan genç sanatçılar ile operanın deneyimli sanatçıları aynı sahneyi paylaşıyor. Operaya esin kaynağı olan eser Ernest Theodor 'Amadeus' Hoffmann'ın üç fantastik öyküsü. Jules Barbier, 1851'de Theatre d l'Odeon'da sahnelenen aynı adlı oyundan yola çıkarak yazmış librettoyu. Operanın kahramanı olarak da öykülerin yazarı olan Hoffmann'ı seçmiş.
Eseri sahneye koyan Yekta Kara için Hoffmann'ın Masalları'nın ayrı bir önemi var. Kara, bu eser, 1985 yılında İstanbul'da sahnelendiğinde üç kadın kahramandan biri olan Antonia'yı canlandırmış. Kara'ya göre eserin en çekici yanı gerçek ile gerçeküstü'nün biradada olması.
Operanın kahramanı olan Hoffmann, ideal kadını arayıp duruyor eser boyunca. Tıpkı dünyadaki erkeklerin pekçoğu gibi. ‘‘Hoffmann'ın yaşadığı dünya, paranın ve cinselliğin egemen olduğu bir dünya’’ diyor Yekta Kara. Bu dış dünya ile bir türlü uyum sağlayamayan ve sanatçı olmanın sancılarını da yaşayan Hoffmann, üç farklı şehirde, Paris, Münih ve Venedik'te üç farklı kadınla tanışıp, sonu hüsranla biten aşklar yaşıyor. Kadınlardan ilki korunmaya muhtaç 'bebek kadın' Olympia, diğeri tüm yaşamını şarkı söyleme tutkusu üzerine kurmuş 'sanatçı kadın' Antonia, sonuncusu da 'fettan kadın' Giulietta. Hoffmann sonuçta, bu kadınların hiç birinde aradığını bulamıyor.
‘‘Bu üç masal-öykü ilk bakışta çok yüzeysel görünebilir’’ diyor Yekta Kara. ‘‘Ama daha derinlere bakıldığında çok ciddi toplumsal bir eleştiri gizli. Tüm bunların yanısıra bir sanatçının varoluş sorunlarını da gündeme getiriyor.’’
Operanın masal atmosferi yaratan dekorları usta tasarımcı Duygu Sağıroğlu'nun imzasını taşıyor. Kostümleri ise Sevim Çavdar hazırlamış. Başak Sigorta'nın katkısıyla hazırlanan eser, orijinal dilinde, Fransızca olarak sahnelenecek. Önceki yıl başlatılan, üst yazı ile anında çeviri uygulaması Hoffmann'ın Masalları'nda da sürdürülüyor.