Büyükelçilerin yanına 'bilim elçileri' geliyor

Devlet Bakanı Mehmet Aydın, ’Marmara Bölgesi TÜBİTAK Ar-Ge ve Yenilik Günü-II’ toplantısına katılmak üzere karayolu ile Edirne’ye geldi. İlk olarak Edirne Valisi Gökhan Sözer’i makamında ziyaret eden Devlet Bakanı Mehmet Aydın ve TÜBİTAK Başkanı Prof. Dr. Nüket Yetiş, daha sonra toplantının yapılacağı ’Lalezar Restaurant’a geçti. Burada gazetecilere TÜBİTAK’ın çalışmalarını anlatarak tüm bölgelere tanıtmaya çalıştıklarını söyleyen Devlet Bakanı Mehmet Aydın, yurtdışı temsilciliklerine bilim elçisi projelerini anlattı. Dünyada artık siyasi gelişmelerin yanı sıra bilim ve teknolojinin de takip edildiğini anlatan Aydın, şöyle dedi:

"Çok yakın tarihte ’bilim elçileri’ diye adlandırdığımız, diplomatik bir boyutu da çalışmalarımıza ekleyeceğiz. Yeni New York’taki Başkonsolosluğumuzda, Washington Büyükelçiliğimizde, Tokyo’da, Pekin’de bilimle teknoloji ile uğraşan bir uzmanımız olacak. Orada bir ateşe düzeyinde, müşavir düzeyinde olacak. Dünyadaki genel adı bilim elçisi. Amerika zaten çok iyi bir tempoyla başladı. Sadece İslam dünyasıyla meşgul olarak 3 bilim elçisi tayin etti. Biri Mısır kökenli, diğeri Cezayirli, bir diğerde Avrupa kökenli. Dünya artık bilim ve teknolojiyi takip etmenin siyasi konuları takip etmek kadar önemli olduğuna inanıyor. Konu Milli Güvenlik Kurulu’nda, Dışişleri Bakanlığı’nda da görüşüldü."

Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (TÜBİTAK) yaptığı çalışmaları tüm kurumlara anlatmaya çalıştıklarını söyleyen Devlet Bakanı Mehmet Aydın, son 1 yılda bunun için 12 bölgesel toplantı düzenlediklerini söyledi. Son yıllarda hükümetlerin bilim ve teknolojiye çok cömert olduğunu kaydeden Bakan Aydın, Türkiye’de şu ana kadar 12 bölgede toplantı yaptıklarını anlattı. Bakan Mehmet Aydın, şöyle devam etti:

"Özellikle özel sektör için çalışmalarımız her geçen yıl artıyor. Gerçekten de imkanlarımız iyi, bunun artarak devam edeceğine inanıyoruz. Sadece ekonomik kalkınmadan bahsetmiyoruz, bilimi ve modern teknolojiyi kullanmaya dayalı bir ekonomiden bahsediyoruz. İçinde yer almak için çaba sarf ettiğimiz Avrupa Birliği’nin de en büyük hedefi bilgiye dayalı ekonomik hayatın inşaasıdır. Araştırma ve geliştirmeye 2002 yılında 2,5 milyar TL ayırıyorduk, bugün 8,5 milyar TL ayıracak duruma geldik. Son birkaç yıl içerisinde 3 kattan fazla bir artış var. Türkiye’de bu gayri safi hasılanın yüzde 2’si olacak. Avrupa’da yüzde 4’lere çıkan ülkelerde vardır. Bizim hedefimiz AB’nin de istediği gibi yüzde 2 yani 20 milyar TL büyük bir rakamdır. Ama Türkiye’nin ekonomisi sağlam gidiyor, biz bu ideale ümit ediyorum yakalayacağız."