Güncelleme Tarihi:
Büyükçekmece-Silivri arasında kalan bölgede bulunan ve yazlık olarak kullanılan yüzlerce binanın sahibi bir süredir açılan davalarla yüz yüze. Maliye Hazinesi, anılan bölgedeki yüzlerce binanın kıyı kenar çizgisinde kaldığı iddiasında. Bir başka ifade ile, söz konusu evlerin, kamuya tahsisli yerlerde inşa edildiği görüşünde.
Hazine avukatları bu nedenle Büyükçekmece Asliye Hukuk Mahkemeleri’nde bir dizi dava açtı. Her ev sahibine ayrı dava açıldı. Durum böyle olunca, davalar ayrı mahkemelerde görüldü. Dava konusu aynı olsa da farklı mahkemelerde farklı kararlar çıkabildi.
10 DAİREDEN 5’İ YIKILSIN!
En ilginç gelişme ise, Yargıtay’ın bozma kararı verdiği bir dosya ile ilgili yaşandı. Bozma kararı sonrası mahkemenin talebi ile 5 kişilik bilirkişi heyeti rapor hazırladı. Raporda özetle, davalıların yaşadıkları mülkün kıyı kenar çizgisi içinde kaldığı, söz konusu yerlerin yıkılması gerektiği kaydedildi. Rapor bu şekilde çıksa da, olası bir yıkım kararının nasıl hayata geçirileceği tartışması gündeme geldi. Zira, yıkım kararı verilen daireler, toplam 10 daireden oluşan 5 katlı bir binaya ilişkindi.
Bilirkişi raporu sonrası, binada ilginç bir tartışma ortaya çıktı. Binan üst katında oturan kişiler, alt kattaki dairelerin yıkılması halinde kendilerine ait dairelerin de ayakta kalamayacağını görerek, Büyükçekmece 5. Asliyi Hukuk Mahkemesi’nde görülen davaya müdahil oldu.
STATİK AÇIDAN İMKÂNSIZ
Mahkeme, aynı bilirkişi heyetinden yeni bir rapor aldırdı. Heyet raporunda bu kez, “Binanın kısmi yıkılmasının ve arta kalan kısmın da tamir edilerek kullanılmasının, statik açıdan mümkün olmayacağı kanaatine varılmıştır” denildi. Anılan rapor sonrası yargılamasına devam eden mahkeme geçen 23 Kasım’da kararını verdi. Mahkeme, kesin hüküm nedeni ile Maliye Hazinesi’nin açtığı davayı ret etti. Bu kararla birlikte, hem davaya konu binanın sahipleri hem de sahil şeridinde kalan yüzlerce binanın sahibi de rahat nefes almış oldu.
TAM DAVA BİTTİ DERKEN...
Sahibi olduğu dairenin bulunduğu binadaki bir kısım daireler için yıkım kararı verilen Suphi Akışık’ın avukatı Serdar İyigün, “Bu bölgedeki binalar ile ilgili Çatalca Tapulama Mahkemesi’nin verdiği ve kesinleşen kararlar var. Yine, bizim müvekkil adına takip ettiğimiz davada da 2. kez kesin hüküm var. Ancak. Kendi davamız bitti derken, aynı binadaki komşular için neredeyse yıkım kararı çıkacağını fark ettik. Bu kez, bu davaya müdahil olduk. Mahkemeye, ‘Bizim daireler yıkılmadan diğer daireler de yıkılamaz’ dedik. Mahkeme bu sefer aynı heyetten ek raporu hazırlattı ve kesin hüküm nedeni ile davanın reddine karar verdi” diye konuştu.