Büyük yazar nasıl keÅŸfedildi?

Güncelleme Tarihi:

Büyük yazar nasıl keşfedildi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 03, 2003 00:00

Nahid Sırrı Örik, ölmeden üç yıl önce yayımlamıştı ‘Sultan Hamid Düşerken’ adlı romanını. Hayatını, çok iyi bildiÄŸi Fransızca'dan çeviri yaparak, dergi ve gazetelere kraliçeler, prensesler, sultanlar hakkında yazılar yazarak kazanmıştı. 1960'ta öldükten sonra unutuldu gitti. 1975'te ‘‘Sultan Hamid Düşerken’’ adlı romanı ‘‘Abdülhamid Düşerken’’ adıyla yeniden yayımladı. Sonra yine bir sessizlik. Edebiyat sevenlerin onun ne kadar büyük bir romancı olduÄŸunu anlaması için aradan yine yıllar geçmesi gerekti. 1990'larda bütün romanları, dergi yazıları yeniden basıldı. Sonunda bu yıl ünlü romanından bir de film yapıldı. Böylece Türk edebiyatının büyük bir romancısı hak ettiÄŸi yere nihayet gelmiÅŸ oldu.Nahid Sırrı Örik 1957'de yayımlamıştı Sultan Hamid Düşerken adlı romanını. O sıralarda II. Abdülhamid'le ilgili malum tartışma (Ulu Hakan mı? Kızıl Sultan mı?) bugüne göre çok daha büyük bir canlılıkla sürüyordu. Edebiyat çevreleri Abdülhamid'i fazla eleÅŸtirmediÄŸi, alttan alta sanki padiÅŸahtan yana bir tavır sergilediÄŸi için bu romanı eleÅŸtirmiÅŸti. Ama Nahid Sırrı Örik kaderin bir cilvesi olarak bu yıl Abdülhamid sayesinde tekrar gündeme geldi. Ziya Öztan'ın bu günlerde sinemalarda gösterilen filmi Abdülhamid Düşerken, Türk edebiyatının da büyük bir ustasının yeniden keÅŸfedilmesini saÄŸladı.1895'te doÄŸan Nahid Sırrı Örik'in babası II. Abdülhamid döneminin bürokratlarından biriydi. Nahid Sırrı, Cumhuriyet, Tan, Tanin, Milliyet, Hayat, Varlık, Tarihte Bu Ay gibi pek çok gazete ve dergide öykü ve roman tefrikaları, gezi yazıları, denemeler, sanat ve edebiyat eleÅŸtirileri, fıkralar yazdı. Ä°yi bir gözlem yeteneÄŸi, ince bir mizah anlayışı vardı. Kadınları onun kadar iyi bilen bir yazar düşünmek mümkün deÄŸildi. Zaten takma adlarından biri de AyÅŸe Nesrin'di. Ä°ster Sultan Hamid'in haremindeki bir kadından bahsetsin, isterse Yunanistan Kraliçesi'yle ilgili bir magazin dedikodusu yazsın, aynı tatlı, sürükleyici dili kullanıyordu. Romanlarında ise çağının ötesinde, ÅŸaşırtıcıydı. Karamsardı, insanlardaki kötü yanı büyük bir ustalıkla yazıyordu ve kadınlar yine baÅŸ kahramanlarıydılar.YÄ°RMÄ° YIL SONRA HATIRLANDI1960'ta öldükten sonra bir daha uzun yıllar kimse Nahid Sırrı'dan bahsetmedi. Kitapları yeniden yayımlanmadı ve unutuldu. Sonra 1975'te en ünlü romanı ‘‘Sultan Hamid Düşerken’’ yeniden ama ‘‘Abdülhamid Düşerken’’ adıyla yayımlandı. O dönemin genç okuyucuları bu kitap sayesinde büyük bir yazarı keÅŸfettiler. Bunların arasında, bugün aynı romanı sinemaya uyarlayan yönetmen Ziya Öztan da bulunuyordu. EleÅŸtirmen Fethi Naci, ‘‘Sultan Hamid Düşerken’’ adlı romanı en iyi Türk romanları arasında sayıyordu. Edebiyat çevrelerinde saygıyla anılmaya baÅŸlanmıştı. Ama okurlar Nahid Sırrı'nın romanlarını okuyabilmek için 1990'ların başını beklediler. Arma ve OÄŸlak Yayınları baÅŸta olmak üzere birçok yayınevi kitaplarını tekrar yayımlamaya, hatta tefrika halinde eski dergi ve gazetelerde kalmış yazılarını toplayıp kitap haline getirmeye baÅŸladı. Nahid Sırrı Örik'in daha da geniÅŸ bir kitle tarafından tanınması için kitaplarının beyaz perdeye aktarılması gerekiyordu. Nihayet bu iÅŸ Ziya Öztan tarafından yapıldı. Artık o, edebiyat tarihimizde çoktandır alması gereken yeri almış oldu.ROMANIN ADI NEDEN DEĞİŞTÄ°?Nahid Sırrı Örik'in en ünlü romanı olan ‘‘Sultan Hamid Düşerken’’ 1957'de kaleme alınmıştı. Yazar öldükten (1960) yıllar sonra 1975'te kitabın adı deÄŸiÅŸtirilerek basıldığı için, roman çoÄŸu insanın zihninde ‘‘Abdülhamid Düşerken’’ olarak kaldı. Bu basit bir isim deÄŸiÅŸikliÄŸi deÄŸildi. ‘‘Sultan Hamid’’ ifadesi, tartışmalı padiÅŸahı onaylar bir ifadeydi, Abdülhamid ise padiÅŸahın muhaliflerinin de kabullenebileceÄŸi bir isimdi... Bu ad deÄŸiÅŸikliÄŸi o kadar etkili oldu ki, ÅŸu anda gösterimde olan film bile, bu isimle çekildi. Filmi beyazperdeye uyarlayan ve yöneten Ziya Öztan, bunu siyasi bir nedenle yapmamıştı. Romanı 1975 baskısıyla keÅŸfettiÄŸi için bu baÅŸlığı tercih etmiÅŸti.OÄžLAK YAYINLARIAmacımız para kazanmak deÄŸilBiz ticari kaygının dışında da deÄŸer verdiÄŸimiz yazarların kitaplarını basıyoruz. Bu anlayış içinde Nahid Sırrı Örik kitaplarını da yeniden yayına hazırlayıp 1994'ten itibaren yayımlamaya baÅŸladık. Ancak pek çok yerde yazı çıkmasına raÄŸmen kitaplar pek ilgi görmedi. GeniÅŸ okur kitlesi onu bir türlü keÅŸfedemedi. Åžimdi filmle yeniden gündeme gelmesiyle kitaplarında biraz kıpırdanma var. ‘‘Sultan Hamid Düşerken’’ de zaten en çok sattığımız kitabıydı.Selim Ä°leri onu roman kahramanı yaptıÜnlü yazar Selim Ä°leri, ‘‘Cemil Åževket Bey, Aynalı Dolaba Ä°ki El Revolver’’ romanında Cemil Åževket Bey tipini Örik'in kiÅŸiliÄŸinden etkilenerek yarattı. Selim Ä°leri, Örik'in bugün de hálá hak ettiÄŸi ilgiyi görmediÄŸinden yakınıyor: ‘‘Bence onun edebi lezzeti bugünün popüler anlayışına göre biraz ağır geliyor. Daha üst bir edebiyat yapıyor çünkü. Ä°kincisi ise siyasal bakış açısının belli kalıpların dışında olması. KiÅŸiliÄŸini eserinden yola çıkarak tanımlamak mümkün. Çok büyük bir edebiyat bilgisine sahip. Ä°kilemli ve iki yaradılışlı biri gibi geliyor bana. Çok iyi eserler de vermiÅŸ ama yazmak zorunda kaldığı sıradan ÅŸeyler de olmuÅŸ.’’FETHÄ° NACÄ°Hem kralcı hem iyi yazar olunabilirNahid Sırrı Örik'in tutumu, Ä°ttihat ve Terakki'den, Sultan Hamid'den söz açan öteki romancıların tutumlarına hiç mi hiç benzemiyor (...) Nahid Sırrı Örik'in gönlü de, kafası da Sultan Hamid'den yana. Ne var ki Balzac'ın kralcı oluÅŸu toplumsal gerçekliÄŸi vermesine nasıl engel olmamışsa Nahid Sırrı'nın Sultan Hamid'den yana olması da toplumumuzun belirli bir tarihsel kesitini bütün gerçekliÄŸiyle yansıtmasına engel olmamış.HÄ°LMÄ° YAVUZNimet adeta bir Balzac tipiNahid Sırrı Örik, statik, kuralları belirlenmiÅŸ somut bir tarihsel dönemden, dinamik ve sürekli olarak deÄŸiÅŸen somut bir tarihsel döneme geçiÅŸi, Nimet'in (somut) bireysel tarihiyle temellendirir. Ä°ki MeÅŸrutiyet arası dönemde sıradan, alelade ve herhangi bir paÅŸa kızı olan Nimet, bu devingen somut tarih içinde, akıl almaz ölçüde tutkulu ve hırslı bir Balzac ya da Dostoyevski tipine dönüşür.AHMET OKTAYBir cihan kaynanasıdır oÖne çıkmayan ya da öne çıkmasına olanak verilmeyen bir yazın adamı. Resmi ideolojinin çevresinde kalmış bir düşün adamı. Ama bir kimliÄŸi daha var Nahid Sırrı'nın. Tanpınar'ın Ä°bnülemin için söylediÄŸini, onun bu kimliÄŸi için de kesinleyebiliriz. Bir 'cihan kaynanası'dır Nahid Sırrı. Sarayın son kadınlarını ince, müstehzi ve kışkırtıcı sözlerle o kadar içeriden yazıyor ki, bir bakıyorsunuz, entrika ve anekdot, bir tarih metnine dönüşüvermiÅŸ.Nahid Sırrı Örik'in yayınlanmış kitaplarıRomanları Colere de Sultan (Fransızca) 1932 Eve Düşen Yıldırım 1934 Kıskanmak 1946 Sultan Hamid Düşerken 1957 Öyküleri Kırmızı ve Siyah 1929 Sanatkarlar 1932Eski Resimler 1933 Oyunları Sönmeyen AteÅŸ Muharrir 1934 Alınyazısı 1952 Ä°nceleme Edebiyat ve Sanat Bahisleri 1933 Tarihi Çehreler Etrafında 1933 Roman ve Hikaye 1933 Hayat ile Kitaplar 1946 Gezi Notları-Anı Anadolu'da 1939 Bir Edirne Seyahatnamesi 1941 Kayseri-KırÅŸehir-Kastamonu 1955Eski Zaman Kadınları Arasında 1958 Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!