Büyük üstata anma töreni

GÖKÇER'İN VEFATI TİYATRO DÜNYASINI DA YASA BOĞDU

CÜNEYT GÖKÇER FOTOĞRAFLARI

Gökçer için yarın önce Bilkent Üniversitesinde, daha sonra Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nün bahçesindeki heykelinin önünde tören yapılacak.

Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürü Rengim Gökmen yaptığı açıklamada, Gökçer'in vefatından duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Türk tiyatrosunun çok büyük bir ustasını kaybettiğini vurgulayan Gökmen, “O, asıl bir tiyatro ustası olarak öne çıkmasına karşın, her yönden bir sahne insanıydı. Operamıza çok büyük hizmetleri dokunmuş bir yönetici ve rejisördü” dedi.

Gökçer'in 1961-68 yılları arasında Devlet Opera ve Balesi Genel Müdürlüğü'nü yürüttüğünü de hatırlatan Gökmen, “O, bütün Türk operalarının ilk rejisini yapmış bir insandı. 'Midas'ın Kulakları', 'Gılgamış', 'Dördüncü Murat' bunların arasında sayılabilir” sözleriyle Gökçer'in sahne sanatına yaptığı hizmetleri aktardı.

Opera ve bale sanatlarına tiyatro kadar hizmeti dokunan Gökçer'in tiyatro sahnesinde canlandırdığı “Hamlet”, “Kral Oidipus” gibi eserlerdeki yorumlarının asla unutulamayacağını dile getiren Gökmen, “Çok büyük üzüntü duyuyoruz. Balenin ilk kuruluş yıllarında genel müdürümüzdü. 1957 yılında Türk balesi ilk adımlarını attığında o öncülük etmişti. Türk sahne sanatı büyük bir kayıp yaşamakta. Kolay yeri doldurulamayacak bir kayıp. Yeni yetiştireceği öğrencilerin onun yolunda gideceğine inanıyorum” diye konuştu.

DOB Genel Müdürü Gökmen: "Bütün Türk operalarının ilk rejilerini yapmıştı. Gerçekten büyük bir kayıp, onun yeri doldurulamayacak."

Devlet Tiyatroları eski Genel Müdürü Kuruç: "Türkiye Cumhuriyeti'nin yetiştirdiği en büyük aktörü, en büyük sanatçıyı kaybettik. Bir dönem kapanmış oldu."

TOBAV Başkanı Levent: "Onun öğrencileri olarak aydınlanmayı sanatla buluşturma konusunda söz veriyoruz."

“AYRILIK OLMASAYDI”

Devlet Tiyatroları eski genel müdürlerinden Bozkurt Kuruç, Cüneyt Gökçer'in öğrencisi olduğunu, kendisinin yetişmesinde de büyük tiyatro ustasının birinci derecede katkısının bulunduğunu söyledi. Gökçer'in öğrenciliğini ve asistanlığını yapmanın yanında, uzun yıllar asistanlığını ve Devlet Tiyatrolarında genel müdür olduğu sırada yardımcılığını üstlendiğini anlatan Kuruç, üzüntüsünün ve acısının büyük olduğunu ifade etti. Kuruç, şunları söyledi:

“O, hepimizin öğretmeni, Türk tiyatrosunun en büyük aktörü idi. Devlet Tiyatrolarına uzun yıllar hizmet vermiş, Türkiye'de tiyatro sanatının yaygınlaşması için çaba göstermiş, DOB'un gelişmesinde katkısı olan bir isimdi. Unvanlarını nasıl saysak, hocayla ilgili olarak ne söylesek yetmez. Hepimizin başı sağ olsun.

Türkiye Cumhuriyeti'nin yetiştirdiği en büyük aktörü, en büyük sanatçıyı kaybettik. Bir dönem kapanmış oldu. Ben de onun öğrencisiyim. Onu aşağı yukarı 50 yıldır tanıyordum. Hem öğrencisiyim, genel müdür yardımcılığını yaptım, sahneye koyduğu eserlerde oynadım, asistanlık yaptım. Çok şeyler paylaştım. Benim yetişmemde birinci derecede katkısı olan hocamdı, yaratıcı insandı, çok büyük bir acı... Ama ölüm Allah'ın emri, ayrılık olmasa, mesele bu...”

Devlet Tiyatroları Opera ve Balesi Çalışanları Vakfı (TOBAV) Genel Başkanı Tamer Levent de Cüneyt Gökçer'in Cumhuriyet kültürünün oluşturulmasında tiyatronun en önemli simgelerinden biri olduğunu belirtti.

Cüneyt Gökçer'in, Cevat Memduh Altar ile başlayan, Muhsin Ertuğrul ile gelişen sürecin en önemli temsilcisi olduğunu vurgulayan Levent, “Onu kaybetmiş olmaktan büyük üzüntü duyuyoruz. Ancak, onun ve bu büyük ustaların öğrencileri olarak aydınlanmayı sanatla buluşturma konusunda söz veriyoruz. Başımız sağ olsun” sözleriyle duygularını özetledi.