Büyük insan olmak

Güncelleme Tarihi:

Büyük insan olmak
Oluşturulma Tarihi: Kasım 26, 2004 00:00

BÜYÜK insan olmak... Her insanın tasavvurunda böyle bir hayal yaşar. Sağlıklı bir düşüncenin ruhumuzda dalgalandırdığı en ideal düşünce biçimidir bu.Kimi kendinde yaşatmak ister, kimi sevdiklerinde. ‘Bu çocuk büyük adam olacak’ övünmesi, hemen her anne babanın söyleminde ve özleminde yer etmiş bir kavramdır. Ailenin, toplumun, insanlığın ve inançların değişmez hedefinde daima ‘büyük olma’, ‘büyük insan yetiştirme’ arzusu varolmuştur.Kuran, insanı ‘eşrefi mahlukat’ olarak vasıflandırıyor. Bizzat Yaradan’ın ağzından ‘yaratılmışların en şereflisi’ mevkiine çıkarılan insana bu ‘ideal kimlik’, doğuştan armağan edilmiştir. Her insan, fıtrat olarak buna yatkındır. Ancak, bunu elde etme şansı yine Kuran’ın ifadesiyle aklını işletenlere nasip kılınmıştır. * * *İnsan, içinde yaşadığı aile ve toplumun kendisine yüklediği değerlerle beslenir. Bundan nasipsiz kalması halinde ise zillete düşer. Bu değerlerin başında maneviyat gelir. ‘İman’, ‘zikir’ ve ‘şükür’ ekseninde tefekkür edilip, adım adım yürünülen, ilmik ilmik dokunulan bir yoldur bu. ‘Ham’lıktan, ‘pişmiş’liğe terfi edilen bir ahlak ve erdem piramididir. Piramidin en üst noktası ‘kemalat’, yani olgunlaşma halidir. Feyiz ırmağı, aşağılara doğru işte bu zirveden, bu kaynaktan akıp gider. Ruhun çorak bölgeleri bu kaynaktan sulanarak verimli alanlara dönüşür.Ahlaki olgunlaşmanın devamında fikri ve ilmi olgunlaşma vardır. Ahlaki temelden yoksun bir fikri olgunlaşmanın ‘büyük insan olma’ idealine katkısı ‘hiç’ mesabesindedir. İçinde cevher ışıldamayan bir madenin değeri neyse, bununki de odur. Büyük olmak için önce büyüklüğü tasavvur edebilmek gerekir. Káinatı bir nokta halinden sonsuz genişliğe yücelten o eşsiz büyüklüğün sırrını keşfedebilmek, onu akıl ve vicdan aynasında görebilmek gerekir. ‘Büyük insan olabilme’ yetisi ve merhalesi bu meziyetle başlar.Büyük insan, her şeyden önce kendisini yaratan yüce varlığa, ait olduğu çevreye, topluma ve değerlere karşı sorumlu hisseden insandır. İster doktor, ister mühendis, ister ilim adamı, ister çöpçü veya hamal... Kim olursa olsun, kendisine verilen işi en iyi şekilde sonuçlandıran, üzerine aldığı görevi sorumluluk bilinci içerisinde bihakkın yerine getiren insandır. ‘Komşusu açken tok yatmayan’dır.Başkalarını acısını ve ıstırabını yüreğinde ve benliğinde hissedecek kadar paylaşımcı ve diğerkám olandır. Yararlı iş gören, yararlı eserler bırakandır.* * *Büyük insan, kendisini aşmış, cemiyetin üstüne çıkmış insandır. Onlar küçük ferdiyetlerin, bencilliklerin adamı değillerdir. Özel hallerinde de başkalarına örnek olmak kaygısından başka endişe taşımazlar. Çünkü onlar örnek alınan hayatlarıyla iyiliklerin de, kötülüklerin de sebebi olabilecekleri idrakını taşırlar.Ünlü düşünür Pythagoras’un dediği gibi: ‘Hayatımız olimpiyat oyunlarında biriken büyük kalabalığa benzer. Kimileri oyunlarda ün kazanmak için bedenlerini işletirler, kimileri para kazanmak için satılık mallar getirirler, kimileri de her şeyin niçin, nasıl yapıldığına bakarak kendi yaşamlarını anlamak için başkalarının yaşamlarını seyrederler.’Sahabeden biri, İslam’ım muazzez peygamberine sormuş: ‘Ya Resulallah, alim bir insan olmak istiyorum. Ne yapmalıyım?’‘Allah’tan kork, buyruğunu tut ve yasağından kaç ki alim bir insan olasın.’‘Zengin olmak istiyorum.’‘Kanaatkár ol ki zengin olasın.’Ve devam ediyor:‘İnsana faydalı ol ki insanların en hayırlısı olasın.Nefsine istediğini herkes için de iste ki, adil olasın.Allah’ı görür gibi ibadet et ki ihsan sahibi olasın.Ahlakını güzelleştir ki imanın olgunlaşsın.Kendine de, kimseye de zulmetme ki kıyamette nurun kat kat artsın.Kendine ve Allah’ın yaratıklarına merhamet et ki Rabb’in de sana rahmet etsin.’* * *Sonuç olarak; İslam’ın tarifindeki mükemmel insanın ortak özellikleri şudur:‘Güler yüzlü, tatlı dilli, doğru sözlüdür. Kızmaz, kızsa da zararlı iş yapmaz. Büyüklenmez, son derece mütevazı, alçakgönüllüdür. Kendisine başvuran herkesi dinler ve imkán buldukça yardım eder. Vakarlı, kibar, ağırbaşlı, haysiyetlidir. Ailesini ve vatanını sever. Ana babasına, hocasına, ámirine karşı saygılıdır. Yalan söylemez, hırsızlık yapmaz, kimsenin hakkına tecavüz etmez.Hiç kimsenin canına, malına, ırzına dokunmaz. Hasetçi değildir. Başkasının zararına sevinmez. Onlara karşı kin beslemez. Yumuşaktır; fakat pasif değildir. Cömerttir, cimri değildir. Dedikodu etmez, suizanda bulunmaz. Sözünde durur. Sahtekár değildir. Hainlik etmez, fitne çıkarmaz. Vaktini boş geçirmez. Lüzumsuz şeylerle uğraşmaz, faydalı şeylerle meşgul olur.’SORALIM ÖĞRENELİMYatmadan önce tespih çekip dua ediyorum. Kıbleye yönelmem gerekir mi?Ayşe TOSYALI/İSTANBULKıbleye yönelmek, namaz için şarttır. Tespih ve dua için gerekmez.Kendime ait bir evim var, oturuyoruz. Eşimin de bir evi var, kiraya verdik. Ancak kira gelirlerini ihtiyaçlarımıza harcıyoruz. Çünkü çalışmıyorum. Bu evimi de yıllar önce biriktirdiğim parayla aldım. Zekátını da vermedim. Bize zekát düşer mi? Gülnur KÖKSALZekátla yükümlü olabilmeniz için bir yıllık yiyecek, içecek, giyecek, mesken, binek ihtiyaçlarınızdan arta kalan meblağın 80 gram altın veya mukabil bir değere tekabül etmesi gerekmektedir. Dolayısıyla, belirttiğiniz mal varlığından dolayı size bir zekát düşmez.Cuma namazını kıldığım caminin hocası, tavla oynanan yerin, oyunu oynayan ve seyredenlerin lanetlendiğini hadise dayandırarak ifade etti. Bu doğru mu?Tarık ASLIYOLZevk için oynanan oyunlar, hem zaman israfı, hem de kumara götürme endişesiyle bazı müçtehitlerce mekruh sayılmıştır. Peygamberimizin böyle bir hadisi bulunmamaktadır.Ramazan orucunu müteakip 6 gün oruç tutulursa bütün yıl oruç tutmuş gibi sayılır diyorlar, doğru mu? Ramazan orucundan başka hangi günler oruç tutmak sevaptır? Farz namaz borcu varken sünnet kılınır mı?Mehmet YÜCE/ANKARARamazandan sonra şevval ayında oruç tutmanın bütün bir yıl oruç tutmuş gibi sevap kazandıracağı şeklinde bir hadis vardır. Muharrem ayının dokuzuncu gününü onuncu günü ile veya onuncu gününü on birinci günü ile beraber oruç tutmak sünnettir. Kameri ayların on üç, on dört ve on beşinci günleri ile haftanın pazartesi ve perşembe günlerini oruç tutmak mendup (güzel) sayılmıştır. Kazası olan, sünnet namazları kılabilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!