Güncelleme Tarihi:
Üfürükçülük
Üfürerek tedavi etmek anlamında kullanılan rukye, az sonra açıklayacağımız bir iki istisna dışında, Hz.Peygamber tarafından yasaklanmış ve rukye ile tedaviye inanmak şirk olarak gösterilmiştir. (Bk. İM, tıbb, 39)
Kuran ve Hz. Peygamber, Allah'ın her dert için bir şifa yarattığını ve insanın bunu arayıp bulması gerektiğini açıkça beyan ederler. İnsan, kendisini tehlikeye atmamalıdır. (Bakara, 195)
Hz. Peygamber'in, insan sağlığı ve insanın tedavisi ile ilgili tavır ve beyanları hayranlık verici düzeydedir. Sağlık ve tedavi konusuyla doğrudan ve dolaylı olarak öylesine meşgul olmuştur ki, İslam ilimleri içinde bir Tıbbun Nebi (Hz. Peygamber'in tıpla ilgili sünneti) ortaya çıkmış, bu konuda çok sayıda eser vücuda getirilmiştir.
Peygamberimizin sağlık ve tedavi ile ilgili fiil ve sözleri modern tıbbın verileriyle uyuşmakta, hatta yer yer onları aşmaktadır. İnsanlığın mikrobu keşfinden bin küsur yıl önce karantina sistemini en titiz biçimde uygulayan ve tedbir almayı, hastalığın ilacını arayıp bulmayı, tevekkül adı altında gaflet ve ihmale teslim olmamayı ısrarla emreden odur.
O, bugünkü tedavi şekillerinin psikolojik olanlarına da işaret etmiştir. Gözden ve elden çıkan manyetik akımların pozitif ve negatif etkilerine ilk dikkat çeken de odur. El, nefes ve gözlerin, manyetik akım bakımından birinci derecede rol oynadıkları bugün herkesçe biliniyor. Hz. Peygamber, ellerin ve nefesin manyetik etkisinden yararlanmayı gösteren davranışlar sergilemiştir.
Nefesin etkisinden yararlanırken, inanmış insanların telkin yoluyla da rahatlamalarına yardımcı olmuş ve bu noktada Kuran'ın bazı ayet ve surelerini de devreye sokmuştur.
İşte Kuran'dan bazı parçaların okunmasıyla nefesin birleştirilmesine rukye denmektedir.
Rukye, kendi sınırları içinde kaldığında makbul, üfürükçülük haline gelip tıbbın ve tedavinin yerini aldığında korkunç bir günahtır. Hz. Peygamber ve sahabilerin bu iki tip rukyeyi birbirinden ayırdıklarını görüyoruz.
Konuyu hadis kaynaklarından izlersek durumun ne olduğu daha açık bir biçimde ortaya çıkar. Anlaşılan odur ki, Hz. Peygamber göz değmesine yani gözden çıkan manyetik şuaların negatif etkisine yakalanmış kişilere nefesle tedaviyi ve bunda Kuran'dan yararlanmayı önermiştir. Hz. Peygamber'in bu konuda esas aldığı Kuran pasajları, Kalem suresinin son ayetiyle, Kuran'ın son iki suresi olan Muavvizeteyn (Felak ve Nas) sureleridir. Göz değmesi (nazar) dışında bazı durumlar için Fatiha suresini okuyup önerdiğini de görüyoruz.
Hz. Peygamber'in rukyesi, işte bu ayet ve surelerle çok sınırlı olayda kullanılmıştır. Bunun, her rahatsızlık için başvurulan bir genel tedavi şekline dönüştürüldüğünü gören Hz. Peygamber bunu şirk olarak nitelendirmiş ve üfürükçülüğü insan hayatından kovmuştur.