Faik KAPTAN İSTANBUL - Eray EROLLU İSTANBUL
Oluşturulma Tarihi: Ekim 13, 2007 00:00
Havada yön bulmasını ve yerden izlenmesini sağlayan tüm sistemleri İstanbul üzerinde bozulan Mısır uçağını, Kaptan Pilot ve Atatürk Havalimanı’ndaki Yer Kontrol Görevlisi indirdi. Bu ikilinin beceri ve zekaları, İstanbulluları büyük bir faciadan kurtardı.
Foto-galeri - Faciaya ramak kaldı
MISIR’ın Hurgada Havalimanı’ndan 156 yolcusu ve 6 personeliyle Varşova’ya giden AMC Havayolları’na ait MD-83 tipi uçağın elektrik sistemi, önceki akşam saat 19.30 sıralarında İstanbul üzerinde arızalandı. Uçak karanlığa gömülürken, havada rota takip etmesini, ineceği meydanları bulmasını sağlayan seyrüsefer cihazlarının tümü ve telsizi de devre dışı kaldı.
Atatürk Havalimanı Kontrol Kulesi’yle yedek telsizle irtibata geçen Norveçli Kaptan Pilot Eric West, acil iniş istedi. Uçağın havadaki konumunu yerdeki radarlara bildiren transponder cihazı da bozulan uçağı, Hava Kontrol görevlisi ekranında çizgi gibi görüyor, hız, irtifa ve yerini belirleyemiyordu. Hava bulutlu, görüş mesafesi düşüktü. Pilot, Büyükçekmece’den alçalıp, diğer uçakları izleyerek pistin iniş yönünü belirledi.
ACİL İNİŞ İSTEDİ Hava kontrol, yerini saptayabilmek için Kaptan West’ten görüş mesafesine giren uçaklardan biriyle ilgili bilgi vermesini istedi. Daha sonra tarif edilen uçakla telsiz bağlantısı kurup, MD-83’ün yerini saptadı. Acil iniş havadaki diğer uçaklara bildirdi. İniş için yaklaşan diğer uçaklara havada tur attırılıp Mısır uçağının önünü açıldı. Uçak piste birkaç kilometre yaklaştığında West, "İki pist var"
deyince, çok kullanılmayan yedek üçüncü pistine yönlendirildi. Bu sayede, bayram öncesi yoğunluk yaşanan alanda hava trafiğinin kesilmesini önledi.
FLAPLAR DA AÇILMADI
İniş sırasında, uçağın düşük hızlarda havada kalmasını, indiğinde hız kesmesini sağlayan flaplar da arıza nedeniyle açılmadı. Uçak aşırı sert ve hızlı indiği için iniş takımları kırıldı. Yine West, pist görülmeden yaklaşma ve ininişi sağlayan aletli iniş sistemi ILS antenlerine çarpmadan, az ileride yoğun bir araç trafiğinin yaşandığı O-1 Karayolu’na çıkmadan uçağı, durdurmayı başardı.
Alev aldıHava Trafik Kontrolörü’nün inişten önce uyardığı Devlet Hava Meydanları İşletmeleri itfaiyesi, uçak piste kayarken alev alan kısımlara anında müdahale etti. Alevlerin delinen yakıt tankına ulaşmasını engelleyerek facianın önüne geçti. Uçak İngiliz bir sigorta şirketince sigortalandığı için gerekli incelemeler için şirket yetkilileri beklendi. Dün öğlen saatlerinde Atatürk Havalimanı’na gelen İngiliz sigorta şirketi yetkilileri, hasar tespiti yaparak uçağın kullanılamaz hale geldiğini açıkladı. Bu kararın ardından uçağın kullanılabilir parçaları sökülerek ayrıldı, kalan kısmı ise kesilerek boş bir bölüme taşındı.
İstanbul ışıklarını görünce rahatladıkATATÜRK Havalimanı’na gövde üzerinde iniş yapmak zorunda kalan uçağın çoğunluğu Polonyalı 156 yolcusu, yaşadıkları korku dolu dakikaları şöyle anlattı: "Havadayken bazı şeylerin ters gittiğini sezinledik. Pilotun anonsu üzerine Tanrı’ya bizleri koruması için dua etmeye başladık. Pilotun yaptığı anonsta ses tonunun bozuk olmaması ’Galiba kurtulacağız’ diye kendimizi telkin etmemizde önemli rol oynadı. İstanbul’un ışıklarını görünce biraz rahatlar gibi olduk. Ancak uçak gövdesinin üzerinde sürüklenmeye başlayınca ’İnfilak eder mi’ düşüncesiyle avazımız çıktığı kadar bağırmaya başladık. Sürüklenme bizler için bitmek bilmedi. Sonra uçak durdu. Acil çıkışları kullanarak kabin görevlileri bizi kısa sürede tahliye etti. İndikten sonra uçağın burun kısmında duran yaklaşık 3 metre yüksekliğindeki direklere çarpmamış olmamız tam anlamıyla mucizeydi. Belki çarpmış olsak yakıt deposu infilak edecek, hepimiz yanarak ölecektik. Ama korkulan olmadı ve hayattayız."
Geceyi İstanbul’da geçiren yolcular, dün saat 08.00’de AMC Havayolları’na ait bir uçakla Polonya’ya, pilot ve hostesler ise Mısır’a döndü. Hafif yaralı 12 yolcu ise tedavileri için İstanbul’da kaldı.