Bütün zamanların en romantik filmleri

Sevgililer Günü dolayısıyla hazırlanan tüm zamanların en romantik filmleri seçkisinde, daha çok “sonu mutlu biten” filmlere yer verildi. Klasik aşk filmleri, romantik komediler, dönem filmleri, değişik hikayeleriyle listeye girmeye hak kazandı. İşte, en romantik 20 film:

Ay Çarpması (Moonstruck): Cher ile Nicholas Cage'in rol aldığı, Norman Jewison'ın yönettiği 1987 yapımı film, Loretta Castorini'nin Johnny Cammareri (Danny Aiello) ile nişanlanmasını, ancak onun ruh hali sürekli değişen, çılgın kardeşi Ronny (Nicolas Cage) ile tanışınca hayatının aşkını bulmasını konu alıyordu.

İlk Aşk, İlk Dans: Türkiye'de “İlk Aşk, İlk Dans” ismiyle seyirciyle buluşan 1987 yapımı bir başka film olan “Dirty Dancing”, 1963 yılında geçiyor. Frances 'Baby' Houseman'ın (Jennifer Grey) ailesiyle geldiği sıkıcı tatilinin dans hocası Johnny Castle (Patrick Swayze) ile tanışınca değişmesini ve ilk aşkını yaşamasını konu alan film, izleyiciyle buluştuğu dönemde fırtına gibi esmişti.
   �
ROMANTİK “HAYALET”...
   �
Hayalet (Ghost): Molly (Demi Moore) ve Sam (Patrick Swayze), genç ve aşıktı. Ama aşkları bir gece sokakta önlerini kesen bir adamın tabancasından çıkan kurşunlarla sekteye uğradı, ama bitmedi. Sam, cinayeti aydınlatmak ve sevdiğini korumak için geri döndü... 1990 yapımı bu romantik film, aşkın gücünün ölüme bile yenilemeyeceğini gösterdi.

Özel Bir Kadın (Pretty Woman): Gişe rekortmeni 1990 yapımı film, Julia Roberts'ı üne kavuşturdu. Milyoner Edward Lewis (Richard Gere) ile hayat kadını Vivian Ward'un aşkını anlatan modern “külkedisi” filmi, aşkın statü farkı tanımadığının altını çizdi. Julia Roberts'ın yüzünden eksik olmayan kocaman, sempatik gülüşü ile polo, opera ve alışveriş sahneleriyle zihinlerde yer eden film, Roy Orbison'ın ölümsüz “Pretty Woman” şarkısıyla süsleniyordu.

Gregory's Girl: Konusu İskoçya'da geçen filmde, genç Gregory (John Gordon Sinclair) ile okulun futbol takımına katılan Dorothy (Dee Hepburn) arasında yeşeren aşkı anlatıyordu.
   �
ROMANTİK FİLMLERİN PRENSESİ
   �
Sevginin Bağladıkları (Sleepless in Seattle): Türkiye'de “Sevginin Bağladıkları” ismiyle gösterilen “Sleepless in Seattle”, romantik komedilerin ünlü ikilisi Tom Hanks ile Meg Ryan'ı biraraya getirdi. Film, annesi öldükten sonra yıllarca yalnız kalan babası için eş arayan minik Jonah'ın radyoda bunu ilan etmesinin ardından bu anonstan etkilenen Annie'nin (Meg Ryan) kaderi olduğuna inandığı bu adamla buluşmaya karar vermesinin hikayesi. Film, Empire State binasının en üst katındaki sahnesiyle “An Affair To Remember” adlı klasik aşk filmine gönderme yapmıştı.

Harry Sally ile Tanışınca (When Harry Met Sally): Meg Ryan'ın rol aldığı bu romantik komedide de oyuncuya Billy Crystal eşlik etti. Film, yıllar boyunca sık sık değişik ortamlarda karşılaşan ve dost olan Harry ile Sally'nin sonunda birbirleri için “ruh eşi” olduklarını anlamalarının hikayesi.

Dört Nikah, Bir Cenaze (Four Weddings and a Funeral): Ünlü İngiliz aktör Hugh Grant'in parladığı bu film, Charles (Hugh Grant) ve Amerikalı güzel Carrie'nin (Andie MacDowell) uzun vadeye yayılan dört nikah ile bir cenazede karşılaşmalarını ve aşık olmalarını anlatırken, aşk-evlilik ilişkisini sorgulayan ilgi çekici bir yapımdı.
   �
KLASİK ROMANTİKLER
   �
Roma Tatili (Roman Holiday): 1953 yapımı film, Prenses Ann (Audrey Hepburn) ile tatil için gittiği Roma'da aşık olduğu Amerikalı gazeteci Joe Bradlye'nin (Gregory Peck) aşkını anlatıyordu.

Tiffany'de Kahvaltı (Breakfast at Tiffany's): Truman Capote'un hikayesinden beyazperdeye uyarlanan filmde, Audrey Hepburn ile George Peppard kamera karşısına geçmişti.

Rüzgar Gibi Geçti (Gone with the Wind): Clark Gable ve Vivien Leigh'in rol aldığı 1939 yapımı film, Amerika'daki kuzey-güney savaşında geçen bir aşk öyküsünü konu alıyordu. Bu klasik romantik film, ihtiraslı Scarlett O'Hara (Leigh) ile ona delice aşık Rhett Butler'ın hikayesini anlatıyordu.
   �
“TEKRAR ÇAL SAM”
   �
Casablanca: İkinci Dünya Savaşı'nda geçen 1942 yapımı filmde Humphrey Bogart ile Ingrid Bergman kamera karşısına geçti. Savaştan kaçanların ikamet ettiği Kazablanka kentinde en popüler barı işleten Rick Blaine ile eski aşkı Ilsa Lund'un yeniden karşılaşmasını o dönemin atmosferi içinde işleyen yapım, “Tekrar Çal Sam” ve Rick'in eski aşkı için söylediği “Bütün dünyada, tüm kentler arasında o kadar bar varken o benimkine geldi” replikleriyle ünlüydü.

Brief Encounter: Filmde Celia Johnson ile Trevor Howard seyirciyle buluştu.

Bridget Jones'un Günlüğü (Bridget Jones's Diary): Helen Fielding'in çok satan kitabından beyazperdeye uyarlanan filmde, 30'lu yaşlardaki kiloları ve aşktan umutsuz Bridget Jones'un (Renee Zellweger) kendine taban tabana zıt avukat Mark Darcy (Colin Firth) ile zaman zaman kahkahaya boğan aşkını anlatıyordu. Filmin çeşnisi ise iflah olmaz çapkın Daniel Cleaver rolündeki Hugh Grant idi.

Manzaralı Oda (A Room With A View): E.M. Forster'ın 1908 tarihli hikayesinin beyazperde adaptasyonunda Julian Sands ile Helena Bonham Carter aşk yaşamıştı.

Yarın Aslında Dündü (Groundhog Day): Film, aynı günü tekrar yaşamak zorunda kalan televizyon sunucusu Phil'in (Bill Murray) ile yapımcısı Rita'nın (Andie MacDowell) aşkını işliyordu.

The Way We Were: Robert Redford ile Barbra Streisand'ın kamera karşısına geçtiği film, farklı konusuyla ilgi çekmişti.

An Affair To Remember: Trajik bir kaza nedeniyle buluşamayan bir çiftin öyküsünü işleyen filmde Cary Grant ile Deborah Kerr yer rol almıştı.

Sense And Sensibility: Jane Austen'ın romanından sinemaya uyarlanan filmde, Hugh Grant ile Kate Winslet seyirciyle buluştu.

Subay ve Centilmen (An Officer and a Gentleman): Richard Gere ile Debra Winger'ın rol aldığı film de listeye girdi.