Güncelleme Tarihi:
Burada söz alan Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Dairesi’nden (KOM) Emniyet Müdürü Dr. Mahmut Cengiz (37)’in konuşması dikkat çekiciydi. Organize suçlar ve yolsuzluklarla ilgili makale ve kitapları bulunan Cengiz, Türkiye üzerinden yürütülen illegal uyuşturucu, sigara ve insan ticaretiyle kaçakçılıkta PKK’nın aktif rolünü anlattı. Emniyet Genel Müdürlüğü KOM Dairesi’nin 2010 raporu da kaçakçılığın kartelleşmiş devasa boyutunu gözler önüne seriyor
Esrar ve kokain artıyor, eroin düşüyor
KAÇAKÇILIK VE ORGANİZE SUÇLARLA MÜCADELE DAİRESİ 2010 RAPORU
Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’nın 2010 raporunun takdim bölümünde Daire Başkanı Mehmet Yeşilkaya, kaçakçılıkta PKK/Kongra-Gel’in rolüne değiniyor. “2008’de uyuşturucu kaçakçısı olduğu ABD tarafından da tescil edilen terör örgütünün faaliyetleri, uyuşturucu kaçakçılarından vergi adı altında haraç ve koruma parası almakla sınırlı değil. Türkiye ve Avrupa ülkelerindeki terör örgütü mensupları ve bağlantıları sayesinde, uyuşturucunun uluslararası kaçakçılığında ve dağıtımında da rol aldığı görülmektedir.”
BÖLGEDE EN AZ BAĞIMLI TÜRKİYE’DE
* 2008’de dünyada 200 milyon insan uyuşturucu kullanıyordu. Tüm dünyada uyuşturucu madde bağımlılığı artıyor.
* Türkiye’deki uyuşturucu madde bağımlılarının sayısını bilinmese de bölge ülkeleri içinde en az bağımlı Türkiye’de.
* İran’da 2 milyon, Pakistan’da 1.6 milyon, Filipinler’de 1.7 milyon, İsrail’de 225 bin uyuşturucu bağımlısı var.
* Hollanda’da uyuşturucu bağımlıları yılda 15 ton eroin tüketiyor. Polis yılda üç ton eroin ele geçiriyor.
* İnsan ticaretinin yıllık geliri 60 milyar dolar. Doğu Avrupa, Güney Amerika, Afrika, Güney Asya ve çatışma bölgelerinde önemli sorun.
* Silah kaçakçılığı, Irak Savaşı’nın başlamasından sonraki ilk iki yılda üç kat arttı ancak şimdilerde kontrol altında.
* Sigara ve akaryakıtta vergilerin yükseltilmesi, kaçakçılığı artırıyor.
* Kaçakçılık, refahın ve paranın çok olduğu zengin ülkeleri hedefliyor.
HAŞHAŞ HASTALANDI, REKOLTE AZALDI
* Koka ve afyon türevlerinin üretici ülkeleri Güney Amerika ile Güneybatı Asya’da bulunuyor. Bunlar; Afganistan, Bahamalar, Bolivya, Brezilya, Burma, Kolombiya, Dominik Cumhuriyeti, Ekvador, Guatemala, Haiti, Hindistan, Jamaika, Laos, Meksika, Nijerya, Pakistan, Panama, Paraguay, Peru, Venezüella.
* Afyon ve türevlerini uluslararası servise sokan dört ülke Afganistan, Burma, Laos ve Meksika. Bu ülkelerin 2007 haşhaş rekoltesi 8 bin 890 ton. 2009’da yüzde 13 düşüşle 6 bin 900 ton, 2010’da ise yüzde 48 düşüşle 3 bin 600 ton oldu. Bu düşüşün nedeni, Afganistan’daki afyon tarlalarını 2010 baharında saran hastalık.
* Gerileme, koka için de geçerli. 2007-2009 arasında ekim alanları 158 bin hektara düştü. 2007’de 1024 ton olan kokain üretimi, 2008’de 865 tona düştü.
* Dünyada 2008’de 13 bin-66 bin 100 ton arasında kubar esrar, 2 bin 200-9 bin 900 ton arasında esrar reçinesi üretildi.
* 2008-2009 arasında dünyada ele geçirilen eroin ve afyon arttı. En büyük miktarlar İran, Türkiye ve Pakistan’da yakalandı.
* 2008-2009 yıllarında ele geçirilen ecstasy tüm dünyada azaldı, esrar yüzde 23 arttı, artmaya devam ediyor.
* 2010’da bir yıl önceye göre Türkiye’de düzenlenen operasyon ve yakalanan şüpheli sayısında 2009’a göre yüzde 15 artış oldu. 9 ton eroin, 31 ton esrar, 122 kilo metamfetamin, 1.5 milyon adet sentetik uyuşturucu tablet ele geçirildi. Kokain yakalamaları yüzde 226 arttı, yıllık yakalanan kokain ilk kez 250 kilogramı aştı
* İnsan kaçakçılığında da ‘kaynak, transit ve hedef ülke’ konumundayız. Mültecilerin barınma ve tahliyesinin Türkiye’ye yıllık maliyeti 4.7 milyon lira
* 25 Avrupa ülkesinin yakaladığı toplam uyuşturucunun iki katını Türk polisi ele geçiriyor
* Uyuşturucu, insan, sigara... Küresel kaçakçılığın bu üç önemli kolu söz konusu olduğunda, Türkiye önemli bir transit ülke durumunda. Afganistan’dan yola çıkan afyon ve türevleri, Avrupa-İran kaynaklı sentetik uyuşturucularla bunların üretiminde kullanılan ara kimyasallar, Güney Amerika kaynaklı kokain, İran-Suriye merkezli esrar Türkiye üzerinden geçiyor
* Yugoslavya’nın bölünmesi örneğindeki gibi bölgemizde devlet sayısı arttı, liman ve konteynırları kontrol etmek imkansızlaştı. Her türlü kaçakçılıkta kaynak ve transit ülke seçilenler, yolsuzluğun çok olduğu ülkeler. 2009’da Gürcistan-Türkiye arasında 148 bin kamyon gidip geldi. Ancak Emniyet verilerine göre 2010’da uyuşturucu madde kaçakçılığı kamyon, TIR gibi büyük araçlardan otomobillere kayma eğiliminde
* Silah kaçakçılığı ciddi bir sorun ama Türkiye transit ülke değil. Rotası da çatışma bölgelerine göre değişiyor. Şimdi Libya ve Suriye’ye kaydı. Emniyet, 2010’da Türkiye’ye kaçak sigara getirme faaliyetlerinin arttığını da tespit etti. Sigaraların büyük bölümü Irak, İran ve Suriye’den geliyor. Sigaraya yapılan zamlar kaçakçıların işine yarıyor. Türkiye, göçmen kaçakçılığında ‘kaynak, transit ve hedef ülke’ konumunda. Mültecilerin barınma ve tahliyesinin Türkiye’ye yıllık maliyeti, 4.7 milyon lira
PKK sınırda 14 gümrük kapısı kurdu katır başına 3 dolar alıyor
Kaçakçılıkta ülkücü mafya tanımı 1990’larda kaldı. PKK sadece Türkiye içinde değil bütün Avrasya’da başta uyuşturucu olmak üzere en büyük kaçakçılık karteli. Özellikle Almanya ve Fransa’da büyük gelir elde ediyor. PKK’ya bağlı suç grupları, eski Doğu Bloku ve Orta Asya’dan fuhuş sektörü için kadın getiriyor. Terör örgütü insan ve sigara kaçakçılığında da bir numara. Türkiye’nin İran ve Irak sınırında 14 gümrük kapısı kurdu. At ya da katırlarla yapılan kaçakçılıkta hayvan başına üç dolar alıyor. Uyuşturucuda kilogram başına 50 dolar, göçmen kaçakçılığında kişi başına 3 bin dolar tahsil ediyor
Türk polisi Avrupa’nın iki katını yakalıyor
KOM’DAN EMNİYET MÜDÜRÜ DR. MAHMUT CENGİZ
2009’da Polis Akademisi bir araştırma yaptı. Ortaya çıktı ki, PKK’nın finans kaynakları çok ciddi rakamlara varmış durumda. Avrupa, Güneydoğu ve sınır ülkelerinden ciddi düzeyde gelir elde ediyorlar. Uluslararası kamuoyunun dikkatini bu konu üzerinde çekmek için 2010 Mayısı’nda Washington’da, PKK’nın finansmanıyla ilgili bir konferans düzenledik.
Irak’ın örgüt için özel bir yeri var. Çatışma bölgelerinde bu tip suçları kontrol etmek zaten zor. Güvenlik sağlansa bile ortaya iki suç çıkıyor: Her türlü kaçakçılığı barındıran sınır ötesi suç bağlantıları ve yolsuzluk.
Suriye’de güvenlik sağlandıktan sonra bu iki suç türü orada da ortaya çıkacak ve ülkemizi tehdit edecek. Kosova, Bosna, Afganistan ve Haiti’de böyle oldu. İran ve Irak’ta kontrol edilemeyen bölgelerde PKK’nın gümrük kapıları kurduğunu biliyoruz. İran’da 8, Irak’ta 6 gümrük kapısı kurdular.
2009’da at ya da katırlarla yapılan çay kaçakçılığında PKK, hayvan başına üç dolar alıyordu. Uyuşturucuda kilogram başına 50 dolar, göçmen kaçakçılığındaysa kişi başına bin dolar alıyor.
PKK, sigara kaçakçılığında da ciddi rol oynuyor. 2002’de iki ABD firmasının Kuzey Irak’ta açtığı fabrikadan büyük kâr elde ediyor. Porto Riko’dan başlayan, İspanya ile Güney Kıbrıs’tan Kuzey Irak’a giden sigara kaçakçılığında PKK bir halka oluşturuyor. PKK’ya kartel diyebiliriz.
UYUŞTURUCUNUN YÜZDE 90’I AFGANİSTAN’DAN
Avrupa’da uyuşturucu ve insan ticaretinde PKK çok güçlü. PKK bağlantılı suç grupları, eski Doğu Bloku ve Orta Asya ülkelerini beyaz kadın ticareti için kullanıyorlar. Özellikle Almanya ve Fransa’da büyük gelir elde ediyorlar. PKK kara para aklamak için Belçika’yı kullanıyor. Küreselleşmeyle birlikte grup yapıları değişiyor. Uluslararası ağları var.
Türkiye’de 2000 yılı ve öncesinin mafya tipi suç grupları, aile üyelerinden oluşuyordu ve ülke içinde faaliyet yürütüyordu. Bugünküler, sınır aşan global örgütler. Farklı ülkelerden bağlantıları var.
Uyuşturucudaki kaynak ülke Afganistan. Hedef, Batı Avrupa ülkeleri. Türkiye de transit ülke. BM raporuna göre dünyada tüketilen eroin dahil afyon türevlerinin yüzde 90’ı Afganistan’dan. Afganistan’da eroin üretiminde ciddi değişim gözlemliyoruz. Afganistan, 2000’li yıllardan önce afyon ekilen bir ülkeydi, ancak şimdilerde eroinin sınırötesi suç grupları aracılığıyla imal edildiği bir ülke haline geldi. Suç örgütleri, kimyasallar gönderip burada laboratuvarlar açıyor. Afganistan’da 2002 ile 2006 arasında işe alınan 62 bin polisin çoğu okuma yazma bilmiyordu. Bugün yetersizliklerle boğuşan ve yolsuzluğa bulaşmış bir teşkilat olarak anılıyor. Benzer hata Irak’ta yapıldı. Bu da önümüzdeki yıllarda Türkiye’nin Irak bağlantılı kaçakçılık olaylarını yaşamaya devam edeceğini gösteriyor.
POLİSTE YOLSUZLUK KONTROL ALTINDA
Türkiye’de son yedi yılda Türk polisinin profesyonelliği arttı. 25 Avrupa ülkesinin yakaladığı toplam uyuşturucunun iki katını Türk polisi yakalıyor. Batılı meslektaşlarımız, Afganistan’daki depolama arttığı için bu yüksek sonuca ulaştığımızı iddia ediyor. Türkiye Balkan rotası üzerinde son 40 yıldan beri yer alıyor. Yakalamalar son 6-7 yılda arttığı için alternatif rotalar oluştu. Suç örgütleri Kuzey Karadeniz’e kayıyor. Mesela sayıları 4 binden 7 bine çıkarılan KOM polisinde yolsuzluk suçu hemen hemen kalmadı, kontrol altına alındı. Batılı meslektaşlarımıza bu cevabı veriyoruz.
Sınır ötesi ülkelerle işbirliği, suç örgütlerinden daha iyi olmadığı takdirde suç örgütleri polisten daha başarılı olur. KKTC polisi, tarihinde ilk kez yolsuzluk sempozyumu düzenledi. Adanın Güney kesiminin AB üyesi olması, göçmen ve uyuşturucu kaçakçılığında Kıbrıs’ı transit ülke yapıyor. KKTC’de Türk ve Rum suç örgütleri uyuşturucu madde ve göçmen kaçakçılığında işbirliği yapıyor ama Türk ve Rum polisi politik sorunlardan dolayı işbirliği yapamıyor. Her türlü kaçakçılıkta kaynak ve transit ülke seçilenler, yolsuzluğun çok olduğu ülkeler.
KOKAİN NİJERYA’DAN UÇAKLA GELİYOR
Türkiye’de az da olsa kokain tüketimi var. Nijerya’dan uçakla getiriyorlar. Örgütlü suçlarda göçmenler, önemli derecede aktif. Avrupa ve Arabistan’da Türk göçmenler suç işliyor. Nijeryalı göçmenler için İtalya, Afrika seks endüstrisinin hedef ülkesi.
Batı Avrupa’da PKK bağlantılı Kürt grupları var. Örgüte finansman sağlıyor, kendileri kazanıp bir kısmını örgüte aktarıyorlar.
Ülkücü mafya tanımı, 1990’larda kaldı. Yugoslavya’nın bölünmesi örneğindeki gibi bölgemizde devlet sayısı arttı, liman ve konteynırları kontrol etmek imkansızlaştı. Sadece 2009’da Gürcistan-Türkiye arasında 148 bin kamyon gidip geldi. Hangisini kontrol edebiliriz? Organize suçlar, küreselleşmenin karanlık noktası olarak tanımlanıyor. Ticaret hacmi büyüyor ama sınır kontrolleri azalıyor. Bu da suç örgütlerine zemin hazırlıyor.
TÜRKİYE NEDEN MEKSİKA OLMAZ
Türkiye ile Meksika arasında büyük benzerlik var. Meksika ve Kolombiya’dan ABD’ye giden kokain kaçakçılığında transit ülke. Biz de Afganistan’dan Avrupa’ya giden eroinde transit ülkeyiz. Ekonomik seviyelerimiz de birbirine yakın. Ancak Meksika’da beş büyük uyuşturucu karteli var. Yaklaşık 200 bin eleman çalıştırıyorlar. Ülkeyi bölüşemedikleri için savaşıyorlar.
Türkiye’de 1990’lı yıllarda mafya tipi organize suç grupları artmıştı. Bu rüzgâr kuvvetli esmeye devam etseydi bugün örgütlü suçlar Türkiye’de çok büyük bir sorun olacaktı. 1999’da çıkarılan Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu, polisin elini güçlendirdi. Mafya babalarının hepsi yakalandı, cezaevine gönderildi. Türk polisinin profesyonelleşmesi, mücadeleye yansıdı. Bu sayede Meksikalaşmadık.
Türkiye’nin uyuşturucu karnesi
* Türkiye’de 2010’da yapılan 17 bin 124 uyuşturucu operasyonunda: 31 ton 197 kilo esrar, 9 ton 53 kilo eroin, 94 kilo afyon, 277 kilo kokain, 11 bin 104 litre asetik anhidrit, 80 bin 545 adet sentetik ecza, 1 milyon 50 bin 366 captagon tableti, 826 bin 164 ecstasy tableti, 126 kilo metamfetamin yakalandı. 36 bin 10 şüpheli şahıs gözaltına alındı.
* 2005-2009 arasında yakalanan eroin miktarı yüzde 67 arttı.
* Esrar yakalamaları 2006’ya göre yüzde 219, 2009’a göre yüzde 21 arttı.
* Kokain yakalamaları yüzde 226 arttı, ilk kez yıllık kokain 250 kilogramı aştı.
* 2010’da ecstasy yakalamaları yüzde 111, captagon yüzde 66 arttı.
PKK’nın uyuşturucu sabıkası
* 1987-2010 arasında PKK/Kongra-Gel’in hücre ev ve sığınaklarına yapılan polis operasyonlarında 4 ton 253 kilo eroin, 22 ton 830 kilo esrar, 4 ton 305 kilo baz morfin, 8 kilo afyon sakızı, 710 kilo kokain, 337 bin 412 adet sentetik uyuşturucu, 26 bin 190 litre asetik anhidrit ve iki imalathane ele geçirildi.
Emniyet raporuna göre PKK:
* Uyuşturucu kaçakçılarından komisyon alıyor.
* Doğu ve Güneydoğu Anadolu’da kenevir ekimini sağlıyor.
* Uyuşturucu kaçakçılığını koordine ediyor.
* Avrupa’da uyuşturucu dağıtımında etkin.
* Uyuşturucudan elde edilen geliri aklıyor.
Kaçmak için 3 bin dolar lazım
Türkiye, göçmen kaçakçılığında ‘kaynak, transit ve hedef ülke’ konumunda. Mültecilerin barınma ve tahliyesinin Türkiye’ye yıllık maliyeti, 4.7 milyon lira. Oysa suç örgütleri kaçak göçmenlerden kişi başına ortalama 3 bin dolar alıyor. Türkiye’de 2010’da yakalanan 33 bin kaçak göçmenden 90 ila 100 milyon dolar kazandıkları ortaya çıkıyor. Fuhuş ticareti açısından ise Türkiye de hedef ülke konumunda.
Sigara kaçakçılığı
Emniyet, 2010’da Türkiye’ye kaçak sigara getirme faaliyetlerinin arttığını da tespit etti. Sigaraların büyük bölümü Irak, İran ve Suriye’den geliyor. Giriş yaptığı şehirler ise Van, Ağrı, Artvin, Hakkari, Şırnak, Mardin, Hatay, Şanlıurfa.
* Van’dan giriş yapan sigaralar, Doğu ve Güneydoğu Anadolu’daki şehirlere; Bitlis, Muş, Batman, Bingöl, Diyarbakır, Elazığ, Ağrı, Erzurum ve Iğdır güzergâhından batıya gönderiliyor. Kargo firmaları ve şehirlerarası yolcu otobüsleriyle nakilde Şanlıurfa ve Diyarbakır istasyon şehirler. Hatay ve Şanlıurfa’dan giriş yapan sigaralar, Osmaniye güzergâhından Gaziantep, Mersin ve Adana’ya dağıtılıyor. Karadeniz ve Akdeniz’deki küçük gemilerle balıkçı tekneleri de kaçak sigara getiriyor. İrak, İran ve Suriye sınırlarından sırtçılık yöntemiyle sigara sokuluyor.
* 2010’da Şanlıurfa’da 1 milyon 200 bin paket, Hatay’da 1 milyon 635 bin 500 paket, İstanbul’da 1 milyon 853 bin 500 paket, Düzce ve Zonguldak’ta 862 bin paket sigara yakalandı.
* Kırklareli’nde 1 milyon 200 bin, Bursa’da 6 milyon 430 bin filtreli boş sigara tüpü ele geçirildi.
SİGARA ZAMMI KAÇAKÇILARA YARADI
KKTC’deki kumarhanelerin denetlenmesi gerekiyor. Bir ülkede kumarhane varsa, kara para aklanır. ABD ve Avrupa kumarhaneleri denetliyor. Ama KKTC, Gürcistan gibi gelişmekte olan ülkelerde polis profesyonel değil, adli mekanizma işlevsel değil. Kadın ticareti de eğlence sektöründe kullanılıyor.
Almanya ve İngiltere’de sigara kaçakçılığı büyüyen sektör. İki etkin çözüm var: Fiyatlar yüksek olunca malı suç grupları getiriyor. Talep kontrol altına alınmalı. Diğer çözüm de politikaların beklenmedik sonuçlarının iyi hesap edilmesi gerekiyor. Sigaraya yapılan zamlar kaçakçıların işine yarıyor. Avrupa sigara kullanımını azaltmak için sigara fiyatını artırdı. İngiltere’de bir paket sigara marketlerde 5.2 Sterlin (13.8 TL). Ama suç gruplarının olduğu Kuzey Londra’da 2.5 sterlin.
Otomobil ve uçak tercihi
Emniyet verilerine göre 2010’da uyuşturucu madde kaçakçılığında kullanılan araç sayısı yüzde 127 arttı. Bu araçlardan en yaygını otomobil. Otomobillerde yüzde 195’lik bir artış söz konusuyken TIR ve kamyonlarda yüzde 14’lük, otobüslerde yüzde 6’lık düşüş var. Bu da uyuşturucu organizasyonlarının büyük araç yerine küçüklere yöneldiğini gösteriyor. Türkiye’de 2010’da en büyük uyuşturucu miktarı otomobillerde yakalandı. Eroinin yüzde 41.8’i, esrarın yüzde 44.8’i, captagon’un yüzde 38.4’ü otomobillerde bulundu. Kaçakçıların küçük aracı tercih etmesinin nedeni, riski küçülterek yakalanan uyuşturucu miktarını azaltmak. Dünyada havayolu kuryelerinde de artış gözleniyor. Bu artışın nedeni, yuttuktan kısa süre sonra teslimat, güzergâh değiştirme avantajı, internet ve telefonla rezervasyon imkanı, yolcuyla bagajın farklı zamanlarda uçma imkanı sağlaması. Türkiye’de 2010’daki büyük bölümü Atatürk Havalimanı olmak üzere yapılan operasyonlarda 86 kilo eroin, 247 kilo kokain, 9 kilo afyon ele geçirildi. Emniyet verilerine göre son yıllarda postayla ve kargoyla yapılan uyuştucu trafiğinde geçen yıla göre yüzde 4 düşüş var.