Bütün parlamentolar kadına yönelik şiddete karşı birleşiniz!

Güncelleme Tarihi:

Bütün parlamentolar kadına yönelik şiddete karşı birleşiniz
Oluşturulma Tarihi: Şubat 18, 2007 00:00

Geçen ay sonunda Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin (AKPM), "Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu" Başkanlığı’na getirilen CHP Ankara Milletvekili Gülsün Bilgehan, Avrupa Konseyi’nin 2008’e kadar sürecek "Aile içi şiddetle mücadele" kampanyasının yeni patronu.

İsmet İnönü’nün torunu olan Bilgehan, dedesi İsmet İnönü ve dayısı Erdal İnönü’den sonra Meclis’e giren üçüncü İnönü. "Meclis’teki konuşma ve tartışma düzeyi bir kadın olarak bizleri utandırıyor, bunun değişmesi için kadın milletvekillerinin sayısının artması lazım" diyen; "Mustafa’lar, Ali’ler, Ahmet’ler, Hüseyin’ler için! Ayşe’ler de tadabilir" sloganlı reklama Meclis’te itiraz eden de o... Bilgehan AKPM Eşitlik Komisyonu Başkanı olur olmaz harekete geçti ve ilk iş olarak TBMM milletvekillerine Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi’nin "Kadına yönelik aile içi şiddetle mücadele için birleşmiş parlamentolar" elkitabını dağıttı. Ardından nüfusu 50 bini geçen her belediyenin bir kadın sığınmaevi açmasını öngören yasanın hayata geçmesi için çalışmaya başladı. İlk olarak kendi belediyesi Çankaya’ya gitti ve başkandan zaten sürmekte olan çalışmanın hızlandırılacağı sözü aldı. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü’nde TBMM’de kadınlar için özel bir oturum yapılması için uğraşmaya başladı. Bilgehan bundan sonra, kadına yönelik şiddeti engelleyen yasal düzenlemelerin hayata geçirilmesi, iktidarın yasaların uygulanması konusunda aktif olması, kadının istihdama ve siyasete daha fazla katılımı konularında çalışmalarını yoğunlaştıracak.

Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi, kadına yönelik şiddete karşı birleşmiş parlamentolar girişmini 2006 sonunda başlattı. İlk iş olarak parlamenterler için bir el kitabı hazırlandı. Amaç, kadına yönelik şiddet konusunda parlamentolardaki sessizliği bozmak ve onların kadına yönelik aile içi şiddetle kararlı bir mücadeleye girişmesini sağlamak. İşte AK’nin Eşitlik Komisyonu Başkanı olarak Gülsün Bilgehan’ın da tüm milletvekillerine dağıttığı kitaptan bazı bölümler...

KILAVUZ İLKELER

 Aile içi şiddeti sona erdirmeye dönük faaliyetleri meclisin gündemine getirmek, meclis oturumları düzenlemek.

 Aile içi şiddete karşı siyasi ve resmi bir tutum takınmak.

 Yasa ve yönetmeliklerin iyileştirilmesi için çalışmak, uluslararası yasal yükümlülüklerini yerine getirmeleri için hükümetlere baskı yapmak.

 Ulusal eylem planları hazırlamak, destek vermek.

 Çıkarılan yasalarla gerçekleştirilen faaliyetleri kamuoyuna duyurmak.

 Aile içi şiddete karşı mücadele için önemli miktarda bütçe ayrılmasını sağlamak. 

Aile içi şiddeti uygulayanlardan alınan para cezaları temelinde mağdurlar için bir tazminat fonu oluşturmak.

DİRENENE NE SÖYLEYECEKSİNİZ

Aile içi şiddetle ilgili bir şeyler yapmak istiyorsunuz ama meslektaşlarınız buna bir türlü yanaşmıyor mu? İtiraz edilen bazı konular ve karşı savları:

Şiddetle mücadelenin külfeti ağır!

- Aile içi şiddet mağdurlarını korumak ve sosyal destek sağlamak ağır bir külfet getirse de bu şiddetin doğurduğu mali yükün altından kalkmanın külfeti daha ağır. Yasal masraflar, tıbbi bakım, çalışma zamanı kaybı, acil barınma sağlama ihtiyacı, mağdurlara yönelik yasal ve psikolojik destek daha fazla külfet getiriyor.

Avrupa’nın her ülkesinde gerçekten aile içi şiddet var mı?

- Kadına yönelik şiddet Avrupa Konseyi’ne üye bütün devletlerde görülen bir sorundur ve yalnızca belli ülkeler, yaş grupları ya da topluluklarla sınırlı değildir.

Neden erkeğe karşı şiddetten hiç söz edilmiyor?

- Avrupa Konseyi eşleri ya da aileleri tarafından erkeklerin de psikolojik ya da fiziksel şiddete maruz kalabileceğini kabul ediyor. Ancak bazı ülkelerde yapılan araştırmalar, erkeğe yönelik şiddetin şu anda önemsiz bir olgu olduğunu gösteriyor.

Medya ve seçmenler bu konuyla ilgilenmiyor ki...

- Bu seçmenleri günlük yaşamlarında etkileyen bir şeydir ve parlamenterlerin sessizliği bozmak, bu konu üzerinde çalışmaya başlamak -aynı zamanda seçmenlerinin günlük yaşamlarını değiştirmek- gibi bir şansları vardır.

Şiddet uygulayan kocayı evden uzaklaştıramayacaksınız, çünkü kendi evi ve orada yaşamaya hakkı var!

- Avrupa Konseyi’ne üye bazı devletlerde hali hazırda mağduru koruyan ve mağdurun evinden ayrılarak ayrıca bir travma yaşamasını engelleyen kurallar uygulanmaktadır. Bir kişi aile içi şiddetten dolayı risk altına girdiğinde polis mülkiyetin kime ait olduğuna ve evde bulunanların itirazlarına bakmaksızın şiddeti uygulayanı derhal evden uzaklaştırabilmelidir.

ÖRNEK UYGULAMALAR

Fransa:
Yeni yasa, şiddet uygulayan kişi, önceki ya da şimdiki eş/partnerse daha ağır cezalar öngörüyor.

İspanya: Eş/partner tarafından uygulanan şiddet cezayı ağırlaştırıcı suç olarak kabul ediliyor.

Kanada: Mağdur ya da çocuklarının güvenliğini tehlikeye düşüren aile içi şiddet ya da cinsel saldırı vakalarında kira sözleşmesinin iptali mümkün olabiliyor.

Avusturya: Polis evde diğerleri için tehdit oluşturan kişileri diğerleriyle ilişkisi ya da evin sahibi olarak haklarına bakmaksızın on gün süreyle evden uzaklaştırabiliyor. Bu süre mağdurun talebiyle uzatılabiliyor.

DEVLETİN ARAŞTIRMASI GERÇEĞİ YANSITIYOR MU?

Bilgehan son olarak kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Nimet Çubukçu’nun yanıtlaması istemiyle bir soru önergesi verdi. Başbakanlık Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü ile Türkiye İstatistik Kurumu’nun "Türk Aile Yapısı Araştırması"nda, evli kadınların sadece yüzde 7.8’i eşlerinden fiziki şiddet gördüklerini belirtiyordu. Oysa diğer araştırmaların ve bakanın kendisinin bile birçok kez Türkiye’de kadına yönelik şiddetin yüzde 34 civarında olduğunu söylediğini belirten Bilgehan, bu araştırmanın inandırıcı olup olmadığını sordu. Çubukçu’nun cevabı, araştırmaların ölçtüğü durumlar arasında farklılıklar bulunduğu yönündeydi. Öte yandan, bütün sosyal araştırmalarda olduğu gibi bu araştırmada da eşe yönelik fiziksel şiddet gibi konularda bireylerin gerçeği tam yansıtmadığı ihtimali vardı. Yine de araştırmayı savunan Çubukçu, bu konuya özgü daha ayrıntılı bilgileri toplamayı hedefleyen başka çalışmalar da yapılabileceğini belirtti.

8 MART’TA MECLİS’TE KADINLARA ÖZEL OTURUM

Bilgehan’ın gayretleriyle, 8 Mart’ta, Avrupa Konseyi’ne üye 46 ülkede olacağı gibi TBMM’de de özel bir oturum düzenlenecek. Oturumun ana konularından biri, kadına karşı aile içi şiddetle mücadele olacak. Meclis Başkanı Bülent Arınç’ın olumlu yaklaştığı özel oturum için çalışmalarını sürdüren Bilgehan, "Oturumda konuşacak grupların gündemleri o hafta belli oluyor ama özellikle aile içi şiddete yönelik konuşmalar yapılmasını planlıyoruz" diyor. Aynı gün Meclis kulisinde de aile içi şiddetle ilgili bir karikatür sergisi düzenlenmesi düşünülüyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!