Güncelleme Tarihi:
Marvel sinemanın kahramanlar dünyası için derya deniz.
Dile kolay, 8 bin civarında karakterden bahsediyoruz.
Ve bu karakterler içinden en süper kahramanlar ‘Yenilmezler’ ile beyazperdede.
Hazırlık süreci bundan 7 yıl önce başlayan film, sadece en önemli süper kahramanları bir araya getirmekle kalmıyor. Aynı zamanda Hollywood’un en popüler oyuncularını da aynı yerde buluşturuyor.
KÖTÜ ADAM LOKI BAŞKA GEZEGENDEN
SHIELD adıyla tanınan uluslararası barış örgütünün başındaki isim Nick Fury, tüm dünyanın güvenliğine karşı büyük bir tehdit oluşturan düşmanla karşı karşıya.
Fury, dünyayı yaklaşan bu felaketten kurtarmak için en cesur ve en ‘süper’ kahramanlardan oluşan bir ekip kurmak zorunda kalıyor.
Filmin kötü adamı Şimşek Tanrısı Thor’un kompleksli üvey kardeşi Loki.
Başka gezegenden gelen bu iki kardeş, Dünya’daki savaşta farklı saflarda yer alıyorlar.
Loki insanlığın en büyük düşmanının özgürlük sevdası olduğunu öne sürüyor.
Tüm kötülükler ve savaşların özgürlük, ego savaşı yüzünden çıktığını söyleyerek (haksız da olmayabilir aslında) insanoğlunu hakimiyeti altına alma çabasına giriyor. Onun karşısında ise süper kahraman ordusu var.
KAHRAMANLAR ARASI EGO SAVAŞI
Kadınlara düşkün olsa da gönlü asistanı Pepper Pots’ta olan Demir Adam Tony Stark, bu filmde kadınlar konusunda biraz daha uslanmış. Ama iğneleyici, yukarıdan bakan tavırları aynen yerinde duruyor.
En çok da asker kahraman Kaptan Amerika ile dalgasını geçiyor.
Filmin en eğlenceli tarafı da aynı tarafta olan kahramanlar arasındaki çekişmede gizli zaten.
Bu çekişmeye gücünü kontrol etmekte zorlanan Hulk’ın da katılmasıyla eğlence zirve yapıyor.
Nick Furry’nin asistanı Kara Dul Natasha Romanoff rolünde Scarlett Johansson var. Özel silah ve cephane donanımına dövüş yeteneklerini de ekleyince ortaya aksiyonu bol sahneler çıkıyor. Johansson birçok aksiyon sahnesinde dublör kullanmış ve maalesef çoğunda dublör oldukları çok belli.
Ekibin Kara Dul gibi süper kahraman olmayan bir başka elemanı ise Şahingöz Clint Barton. Keskin gözlere sahip olan bu okçu, yalnız takılmayı tercih ediyor. Hepsi de yüksek egolu bu kahramanlar ortak bir amaç için birlikte hareket etmek zorunda ve bunda hayli zorlanıyorlar.
SÜPER KAHRAMANLAR DEV OYUNCULAR
İlki 1963’te yayınlanan ve o günden sonra çizgi roman fanatiklerinin mabedi haline gelen Marvel’ın en sevilen serilerinden olan ‘Yenilmezler’in sinema uyarlaması olan yapımda, başrolleri efsanevi bir kadro paylaşıyor: Robert Downey Jr., Chris Evans, Mark Ruffalo, Chris Hemsworth, Scarlett Johansson, Jeremy Renner, Tom Hiddleston, Stellan Skarsgard ve Samuel L. Jackson.
Marvel’ın süper kahramanları Nick Fury, Hulk, Kaptan Amerika, Thor, Iron Man, Hawkeye ve Kara Dul’u (Black Widow) aynı karelerde görmenin keyfi büyük.
3 BOYUT ÖNEMLİ DEĞİL AMA DEV PERDE ETKİLİYOR
220 milyon dolarlık filmin yönetmen koltuğunda Buffy Vampir Avcısı sayesinde televizyonun altın çocuğu olarak ünlenen Joss Whedon var. Whedon şu sıralar vizyonda olan Dehşet Kapanı (Cabin in the Woods) filminin de senaryo yazarı olarak olumlu eleştiriler almıştı.
Bunca farklı ve büyük karakteri tek bir filmde bir araya getirip, hepsine eşit ağırlık vermek kolay değil ama işin altından başarıyla kalkmış.
Diğer yanda süper kahramanların görsel efektlerin gölgesinde kalmadığı, karakterler arası etkileşimlerin doyurucu olduğu bir film var karşımızda.
3 boyutlu sahneleri fazla olmasa da, dev kahramanları dev perdede, Imax’de izlemenin keyfinin başka olduğunu belirtmem gerek.
HAFTANIN DİĞER FİLMLERİ
ATEŞİN DÜŞTÜĞÜ YER
Yön: İsmail Güneş
Oyn: Hakan Karahan, Elifcan Ongurlar, Yeşim Ceren Bozoğlu
Tür: Dram
Kadına karşı şiddete, aile içi şiddete, daha doğrusu şiddetin her türüne karşı duran Hürriyet ailesi olarak desteklediğimiz filmlerden ‘Ateşin Düştüğü Yer’. Ülke gerçeklerini ortaya koyarken, izleyenlere “artık değişmeliyiz” dedirtiyor. Filmin konusu töre gibi görünse de aslında derininde, merkezinde eğitimsizlik, kadını ikinci sınıf görme ve kadına şiddet var. İsmail Güneş imzalı film, yaşanan gerçek bir töre cinayetine dayanıyor. Henüz lise çağındaki bir genç kızın gayri meşru yoldan hamile kalmasını ve ailesinin töre adına kızı öldürmenin yollarını aramasını konu alan film izleyenleri zaman zaman gözyaşlarıyla baş başa bırakıyor. Güneş’e ait olan senaryoda, evlat sevgisi ve töreye boyun eğme kavramları arasında gidip gelen bir dram var. Ama filmdeki zincirlerinden boşanmış bir melodram değil, gayet ölçülü, duygu sömürüsünden uzak. Hem hikâye kurgusu hem de estetik açıdan kaliteli bir filmle karşı karşıyayız. Birkaç aylığına vizyonu ertelenen, nihayet seyirciyle buluşan filmin başrollerinde Hakan Karahan, Yeşim Ceren Bozoğlu ve Elifcan Ongurlar var. Müzikler Saki Çimen’e ait.
İstanbul’un fotoğrafını çeken belgesel
EKÜMENOPOLİS: UCU OLMAYAN ŞEHİR
Yön: İmre Azem
Tür: Belgesel
Süre: 88 dk.
‘Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir’, taşı toprağı altın denen İstanbul’un göç, nüfus artışı ve rant kavgaları sonucunda geldiği son ve vahim durumu gözler önüne seren bir belgesel olarak oldukça ibret verici. Her açıdan gittikçe büyüyen ve durdurulamayan bir şehir İstanbul. 1980’de yapılan ilk planlamada kentin kaldırabileceği nüfus 5 milyon olarak belirlenmişken bugün İstanbul 15 milyonu aşan nüfusuyla, halen önlenemeyen bir artışın korkunç sonuçlarını yaşıyor. İmre Azem, imza attığı bu ilk uzun metrajlı belgeselinde, seyircileri yıkık gecekondu mahallelerinden gökdelenlerin zirvesine, son yılların büyük projesi Marmaray’dan ihale aşamasındaki üçüncü köprü projesine kadar İstanbul’un yeni rant mekanlarını ve tüm bu senaryolar arasına sıkışan kent insanlarını beyazperdeye taşıyor. 2011 Saraybosna İnsan Hakları Ödülü’ne layık görülen; SİYAD En İyi Belgesel ödüllü ‘Ekümenopolis: Ucu Olmayan Şehir’, gezdiği çeşitli festivallerden sonra vizyonda.
Fransa’dan Güzel ve Çirkin uyarlaması
UN MONSTRE A PARIS
Yön: Eric Bergeron
Tür: Animasyon
Güzel ve Çirkin’in Luc Besson yapımcılığında farklı bir uyarlaması. 1900’lü yılların başında Paris’te geçen hikâyede büyük bir bahçede yaşayan canavarın çok güzel ve genç şarkıcı bir kıza duyduğu aşk masalı anlatılıyor. Canavarı önce bir vampir olarak düşünen yönetmen çocukları korkutmamak adına bu fikrinden vazgeçmiş. Ve onu deneyler sonucunda ortaya çıkan dev bir yaratığa dönüştürmüş. 3D olarak çekilen animasyonun senaristliğini ve yönetmenliğini Bibo Bergeron üstlenmiş. Müzikleriyle de beğeni toplayan bu animasyon Frankenstein, Operadaki Hayalet ve King Kong’a göndermeleriyle de dikkat çekiyor.
Porno yıldızının genç aşkı
VÜCUT
Yön: Mustafa Nuri Eser
Oyn: Hatice Aslan, Hakan Kurtaş, Cengiz Bozkurt
Tür: Dram
Süre: 104 dk.
Hatice Aslan, Mustafa Nuri’nin yönettiği ‘Vücut’ filminde kendinden yaşça küçük bir gence aşık olan porno film yıldızını canlandırıyor. Leyla artık orta yaşlara merdiven dayamış ve ömrünün büyük bölümünde Almanya’da yaşamış eski bir porno oyuncusu. Bu sıkıntılı sektöre girmesine neden olan sevgilisi Yılmaz ile İstanbul’a döndüklerinde, Yılmaz Leyla’dan ayrılıyor. Fakat beraber son bir film çekmek için Leyla’yı ikna da ediyor. Leyla’nın genç İzzet ile yolu bu filmin çekimlerinde kesişiyor. Yılmaz’ın film için internete verdiği ilanı duyunca fırsatı değerlendirmek isteyen İzzet çekim günü sette bir kavga yaşanınca her şeyi bırakıp kaçıyor ama Leyla’yı unutamayıp, peşine düşüyor. Yaşadığı hayata ilaçların desteği ile katlanan Leyla kendini bu genç adama teslim ediyor. 5. Uluslararası Montreal Film Festivali’nde İlk Film kategorisinde yarışacak olan yapım, insanın bedeniyle olan çarpıcı ilişkisini bu ilginç aşk hikâyesi üzerinden irdeliyor. Hatice Aslan, bu filmdeki performansıyla geçen yıl Adana Film Festivali’nde En İyi Kadın Oyuncu ödülünü almıştı. Aynı festivalde Şeyla Halis En İyi Yardımcı Kadın Oyuncu, Hakan Kurtaş da Umut Veren Oyuncu seçilmişti.
Köpekbalığı yumurtalarının peşinde
SEVİMLİ
BALIK PUP
Yön: Aun Hoe Goh
Tür: Animasyon
Tamamen çocuklar için tasarlanan bu animasyon komedi, okyanuslar altında renkli deniz canlılarıyla, çocuklar için eğlenceli bir macera sunan yapım, beyaz başlı Köpekbalığı Julius ve onun sevimli arkadaşı Bambu Köpekbalığı Pup’ın diğer hayvanlar ile yumurtalarını çalan insanlara karşı mücadelesini konu alıyor. Ahtapot Octo, vatoz Sting, kaplumbağa Mertle ve yakın arkadaşı Julius, Pup’ın kaçırılan yumurtalarını geri almak için ona yardım ediyorlar. Pup, arkadaşlarını tehlikeye sokmamak için kendi başına hareket ediyor ve iskeledeki restoranda yumurtalarının müşterilere taze taze sunulmak için bekletildiğini keşfediyor. Mucit Octo, Julius ve üç hizmetçi palamut balığı, Pup’ın imdadına yetişiyorlar. Baş etmeleri gereken dört tavuk ve bir de yengeç var!