Güncelleme Tarihi:
Ali Bardakoğlu, Diyanet İşleri Başkanlığı’nda düzenlediği basın toplantısıyla başkanlık bünyesinde yapılan tayinlerin siyasi atama olduğu ve kadrolaşmaya gidildiği yönündeki haberleri "iftira" olarak niteledi. Bardakoğlu, bir basın yayın organında çıkan bir gecede 700 laik ve çağdaş din adamının görev yerlerinin değiştirildiğini ve yerlerine gerici din adamlarının getirildiği yönündeki haberlerin yanlış olduğunu belirtti. Bu haberlerin basın etiğine uymadığını savunan Bardakoğlu, tayinlerin mevzuata uygun olarak ve ihtiyaca göre yapıldığını söyledi. 2005’de 180 ilçe müftüsünün tayinin yapıldığını kaydeden Bardakoğlu, bu tayinlerin beşte dördünün kendi istekleri, sadece 22’sinin ise müfettiş raporuyla yapıldığını bildirdi.
"BÜTÜN GÖREVLİLERİM ATATÜRKÇÜ"
Bardakoğlu, "Benim bütün görevlilerim laik, çağdaş ve Atatürkçüdür" dedi. Bardakoğlu, tayinlerin hiç birinin siyasi atamayla ilgisi bulunmadığını belirtirken, görev yeri değiştirilen bir din görevlisinin çıkıp "Atatürkçüyüm diye görevimden alındım" demesi ve bunun hemen kaleme alınmasının ahlaki olmadığını belirtti. "Diyanet üzerinden kimse siyaset yapmasın" diyen Bardakoğlu, siyasetin din kurumlarının dışında kalması için çaba gösterdiklerini bildirdi.
Göreve geldiklerinden bu yana hiçbir başkan yardımcısının da görevden alınmadığını ifade eden Bardakoğlu, ancak bu kişilerin görev yerlerinin değiştirildiğini ve yerlerine yeni atamalar yapıldığını belirtti. Bardakoğlu, 102 müftünün de terfi ederek yerinin değiştirildiğini kaydetti. Bardakoğlu, "Laiklik ve çağdaşlık yanlış işler yapanların sığınağı olmasın. Ya da laiklik ve çağdaşlık yıpratılmak istenen kurumlar için kullanılan ucuz sözler haline getirilmesin" diye konuştu.
KUR’AN KURSLARI 2005’DE 18 BİN KEZ DENETLENDİ
Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu, Kur’an kurslarının denetimi konusunda gereken titizliği anlatırken, vatandaşın çocuğuna Kur’an öğretme talebinin çok masum olduğunu işaret etti. Kur’an kurslarının Diyanet İşleri Başkanlığı’nın gözetiminde olması gerektiğini savunan Bardakoğlu, çocuklara gereksiz bilgilerin verilmemesi gerektiğini söyledi. Bardakoğlu, 2004 yılında Kur’an kurslarını Milli Eğitim Bakanlığı’nın 6 bin 436, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın ise 18 bin 146 kez denetlediğini, 2005 yılında ise yine Milli Eğitim Bakanlığı’nın bu kursları 5 bin 29 kez, Diyanet’in ise 14 bin 167 kez denetlediğine dikkat çekti. Kur’an kursları için yeni kitaplar ve yeni bir müfredat hazırladıklarını bildiren Bardakoğlu, mükemmeli hedeflediklerini belirtti.
"16 BİN CAMİDE DİN GÖREVLİSİ YOK"
Başkan Bardakoğlu, Diyanet’in din görevlisi ihtiyacının çok fazla olduğunu belirterek 10 bine yakın camide kadro bulunmadığını, 6 bin camide ise kadro olduğunu ancak görevli bulunmadığını böylece toplam 16 bin camide din görevlisinin olmadığını kaydetti. "Her kadrosuz cami sorunlu cami demektir" diyen Bardakoğlu, din görevlilerin maaşlarının da çok düşük olduğunu bildirdi. Bu nedenle 2005 yılında 2 bin 146 Diyanet görevlisinin başka kurumlara geçmek için izin istediğine vurgu yapan Başkan Bardakoğlu, sadece 122 isteğe karşılık verebildiklerini belirtti.
"Başka kurumlara geçişi neredeyse kapadık" diyen Bardakoğlu, bazı din görevlilerinin iktisat ya da ziraat fakültelerini kazandıklarını ve burada bu görevlere uygun kurumlarda çalışmak istediklerini ifade etti. Bu durumun da oldukça haklı görülebileceğini dile getiren Bardakoğlu, "Böylece bu görevlimizin maaşı iki katına çıkacak. Belki çocuğunu şehirde okutabilecek. Ama biz şimdi bunun neredeyse önünü tıkadık. Yani şunu demek istiyorum. ’İmamlar başka kurumlara akın akın geçiyor’ haberleri yanlıştır" diye konuştu. Sadece üniversite öğretim görevliliği gibi kadrolara geçecek olanlara Milli Eğitim Bakanlığı’nda din kültür öğretmeni olarak çalışacaklara ya da kamu kurumlarına kaymakam, müfettiş, avukat, doktor, veteriner mesleklerini yapacak olanlara izin vereceklerini dile getiren Bardakoğlu, bir de heyet raporu ile sağlık sorunu olduğunu kanıtlayan din adamlarını başka görevlere getireceklerini anlattı. Bardakoğlu, iktisat ya da ziraat fakültesi gibi bölümlerden mezun olan kişilerin Diyanet’te yükselme şansı bulunmadığını da söyledi.
HAC SERBEST REKABET ORTAMINA BIRAKILMAMALI
Bardakoğlu, hac için 70 bin kontenjanı doldurduklarını fakat ek kontenjan için çalışmalar yürüttüklerini bildirdi. "Hac konusunda görevimiz ticaret yapmak ya da para kazanmak değil" diyen Bardakoğlu, hacıların kaliteli ve nezih ortamlarda hac görevlerini yerine getirmeleri için bakımlı evler tuttuklarını, arabaları klimalı hale getirdiklerini bellirtti. Bardakoğlu, sağlık şartlarını dahi iyileştirdiklerini söylerken, "İnsanları kutsal duyguları ve fiziksel imkansızlıkları arasında bırakmamak lazım" dedi. Bardakoğlu, bu nedenle bazı şirketlerin hacıları daha pahalı mekanlarda kalmaya ittiklerini ancak, bunu yapacak olan şirketlerin ellerinden hac belgelerini alacaklarını kaydetti. Bardakoğlu, 240 bin kişinin hacca gitmek için sırada beklediğini, bu kişilerin gelecek zamanlarda özel şirketle mi Diyanet’le mi gitmek istediklerine karar vereceklerini kaydetti. Bardakoğlu, haccın serbest rekabet ortamına bırakılmaması gerektiğini söyledi.
"HATIR İÇİN HACCA KİMSEYİ BEDAVA GÖTÜRMÜYORUZ"
Bardakoğlu, basında çıkan "bedava hac" haberlerinin de gerçeği yansıtmadığını belirtirken, hacca görevli olarak gidecek kişilerin bile eşlerini 2 bin dolar ödeyerek götürdüklerini söyledi. Bardakoğlu, "Şunu açıkca söyleyim ki, hiçbir şahsı ne siyasetçi, ne bürokrat, ne de arkadaş kimseyi kimseye hatır için ikramda bulunmadık. Hacılarımızın parasıyla kendimiz dahil kimseyi bedava hacca götürmedik" dedi. Bardakoğlu, kim isterse konuyla ilgii araştırma yapabileceğini, ancak iddia sahiplerinin araştırma sonucunda mahçup olacağını bildirdi.
"DİN GÖREVLİLERİMİZ BÖLÜCÜ PROPOGANDA YAPMAZ"
Bardakoğlu, İstanbul’da bir grup kişinin din görevlisiyiz diye çıktığını ve bölücü propaganda yaptığını anımsatarak bu kişilerin Diyanet’le ya da din görevlisiyle ilişkisi bulumadığını bildirdi. Bardakoğlu, "Hiçbir din görevlimiz bölücülüğe prim ve destek vermez" dedi.
Bardakoğlu, önümüzdeki günlerde İstanbul’da Türk Cumhuriyetleri’nden ve Balkanlar’dan gelecek 70 ya da 80 kadar dini lideri İstanbul’da yapılacak 6’ncı Avrasya İslam Şurası toplantısında ağırlayacaklarını söyledi. Toplantının beş gün süreceğini belirten Bardakoğlu, toplantıda din kültürü ve kimlik konusundaki sorunlaürın anlatılacağını belirtti. Bardakoğlu, batıdaki olumsuz islam imajını da ortadan kaldırmak için çalışma yapılması gerektiğini söyledi.
İLAHİYAT’IN PAPAZ YETİŞTİRMESİ
Gazetecilerin sorularını yanıtlayan Bardakoğlu, Büyük Ortadoğu Projesi gibi planların her zaman uzağında olduğunu söylerken, geçtiğimiz günlerde ABD Dışişleri Bakan Vekili’nin Diyanet Başkan Yardımcısı Mehmet Görmez’le bir görüşme yaptığını belirtti. Daha sonra sözü alan Görmez, yapılan görüşmede bakan vekilinin kendilerine "Din adamını biz yetiştirsek doğru olur mu?" sorusunu yönelttiğini fakat kendilerinin bu teşebbüsün iyi sonuç vermeyeceğini söylediklerini kaydetti.
Ali Bardakoğlu ise konuyla ilgili olarak "Bu İlahiyat Fakültesi’ninin papaz yetiştirmesi gibi olur" derken, yurtdışında görev yapacak din adamlarının vatandaşlar tarafından benimsenmesi gerektiğini söyledi. Bardakoğlu, Diyanet’in yetiştirdiği din görevlilerinin çok kaliteli olduğunu ve yurtdışında saygıyla karşılandığını söylerken, Fransa’nın geçmişte aynı istekte bulunduğunu, ancak şimdi Türkiye’den 50 kontenjan daha istediklerini söyledi.
Bardakoğlu, bir gazetecinin "Din adamlarının spor ve başka dallarda vaaz vermelerini nasıl karşılıyorsunuz?" demesi üzerine Bardakoğlu, din hizmetlerinin belli bir ağırlığının olması gerektiğini ve bu tarz durumları hoş karşılamadağını sözlerine ekledi