'Bush'un korunması görevini bana verdiler'

Aralarında gazeteciler Mustafa Balbay ve Tuncay Özkan'ın da bulunduğu 25'i tutuklu toplam 117 sanığın yargılandığı davanın bugünkü duruşmasına tutuklu sanıklar Başkent Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Haberal, İnönü Üniversitesi eski Rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, emekli Tuğgeneral Levent Ersöz, Mustafa Dönmez, emekli Albay Levent Göktaş ve Ersin Gönenci katılmadı.

"YANLIŞ ANLAŞILIYORUM"

Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, duruşmaya tutuklu sanık eski Özel Harekat Dairesi Başkanvekili İbrahim Şahin’in çapraz sorgusuyla devam edileceğini belirtti. Savcıların sorularını yönelteceği sırada söz alan İbrahim Şahin, “Olayları tam olarak hatırlayamadığım için yanlış anlaşılıyorum. Şu andan itibaren savcıların sorularına cevap vermeyeceğim" diye konuştu.

"POLİS ÖZEL TİMİ, ASALA’YA KARŞI KURULDU"

Üye hakim Hasan Hüseyin Özese’nin sorularına yanıt veren Şahin, “Özel Harekat Dairesi nasıl kuruldu? Resmi bir kuruluş mu? Emri kim verdi?" sorularına, “Özel Harekat Dairesi’ni 1982 yılında ben kurdum. İlk kurucuları arasındayım. 1982 Ocak ayında Ekmekçiyan ve arkadaşları Ankara Esenboğa Havalimanı’nı bastılar. O eylemde şehitler ve yaralılar vardı. O tarihten bir ay sonra polis özel timlerinin kurulması için karar alındı. Ben de müracat ettim. Polis özel timi, ASALA’nın Türkiye’deki eylemlerine karşı kurulmuştur. İstanbul Tuzla’da kurs gördük. Hocalarımız arasında Korkut Eken ve Kaşif Kozinoğlu da vardı" diye yanıt verdi.

KAŞİF KOZİNOĞLU'YLA İLİŞKİSİ

Şahin, “Korkut Eken ve Kaşif Kozinoğlu ile kurstan sonra irtibatınız devam etti mi?" sorusuna ise “Ben kurstan sonra yurtdışına gönderildim. Almanya’da kurs gördüm. Daha sonra PKK operasyonlarına gönderildim. Eken’i Ankara’daki kurslarda gördüm o idari sorumluydu. Ben eğitim sorumlusuydum. Kaşif Kozinoğlu da kursta öğretmendi. Daha sonra o ayrılınca dersleri kendimiz vermeye başladık. Güneydoğu’da operasyonlarda bir iki defa karşılaştık" diye cevap verdi.

''PKK OPERASYONLARI ŞEHİRDE DEĞİL DAĞLIK BÖLGELERDE YAPILDI''

“Nerelerde görev yaptınız?" yönündeki soruya ise Şahin, “Sinop, Bayburt, Siirt, Nevşehir, Isparta, Ankara ve İstanbul’da görev yaptım. Şırnak’ta 3 ay operasyonlara katılıyor bir ay Ankara’da dinleniyorduk. 10-11 kişiydik. Başımızda Susurluk’ta ölen Mehmet Kocadağ vardı. İnsanlar yanlış biliyor. PKK operasyonları şehirlerde değil, dağlık bölgelerde yapılan operasyonlardı. Sayımızı çoğaltın dedik. Daha sonra sayımız 50-100’e çıkarıldı" şeklinde yanıt verdi.

''BUGÜNE KADAR ONUN CEVABINI ARIYORUM"

Özese aralarında emekli tuğgeneraller Veli Küçük, Levent Ersöz ve emekli albaylar Mustafa Dönmez ve Levent Göktaş’ı tanıyıp tanımadığını sordu. Şahin hepsini de dava kapsamında cezaevinde tanıdığını söyledi. Hakim Özese’nin “Susurluk olayına adınız karıştırıldı. Niçin sizin adınız karıştırıldı?" sorusuna Şahin, “Onu ben de bilmiyorum. Bugüne kadar onun cevabını arıyorum" yanıtını verdi.

''BUSH’UN KORUNMASI GÖREVİNİ BANA VERDİLER"

Mehmet Ağar ile tanışıklığını soran hakim Özese’ye, Şahin, “İstanbul’a tayin olunca tanıdım. 90’lı yılların başıydı. Amerika Başkanı George Bush Türkiye’ye gelmişti. Bush’un korunması görevini bana verdiler. Mehmet Ağar İstanbul Emniyet Müdürü’ydü o sıralar. Ben Ankara’dan görevlendirilmiştim. Sonra geri dönmedim, İstanbul’da kaldım. Mehmet Ağar ile aramızda ast üst ilişkisi vardı" cevabını verdi.

ÖMER LÜTFÜ TOPAL CİNAYETİ

Ömer Lütfi Topal cinayetiyle ilgili bildikleri sorulan Şahin, “Bu cinayetle ilgili İstanbul’da ifadeleri alınan bazı özel harekat polisleri vardı. Bana Ankara’ya götürmem için teslim edildiler. Teslim edilirken verilen belgede, ‘Ömer Lütfi Topal cinayetiyle irtibatlarına rastlanmamıştır’ yazıyordu. Ankara’da da ifadeleri alındıktan sonra Emniyet Genel Müdürü Mehmet Ağar bize ‘bırakın’ dedi. Biz de bıraktık" diye konuştu.

SİLAH DA GÖMMEDİM, SUİKAST PLANI DA YAPMADIM

İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi üye hakimi Hasan Hüseyin Özese’nin sorularını yanıtlayan İbrahim Şahin’in evinde bulunan emniyet ve askeri personellerin kimlik bilgilerinin bulunduğu 300 kişilik S-1 adı verilen liste, çapraz sorguda gündeme geldi. Şahin, bu listeyi kendisinin oluşturduğunu ancak silahların ve suikast planının kendisine ait olmadığını savundu. Şahin, "25 bin görüşmem olduğu söyleniyor. Başka bir ülkenin cumhurbaşkanıyla konuşmam var. Telefonda ağlayarak söyledi. 'Türkiye’de seni öldürecekler evladım. Burada da beni öldürecekler' dedi. Madem 25 bin görüşmeyi koyuyorlar. Bu görüşmeyi niye koymuyorlar? Ben bir suç işlemedim. Ben silah da gömmedim. Suikast planı da yapmadım" dedi.

AVUKATTAN SORUYA İTİRAZ

Bunun üzerine üye hakim Özese, bazı kişilerin isimlerinin hem S-1 listesinde hem de suikast planında yer almasının nedenini sordu. Şahin’in avukatları devreye girerek aynı isimlerin iki listede de olmadığını, söyleyerek soruya itiraz etti.

"İSPATLAYIN KENDİMİ ÖLDÜRÜRÜM"

Savcılık ifadesinde yer alan bilgilerin gerçek olmadığını İbrahim Şahin tekrarlayarak, "Veli Küçük’le bir görüşmem yok. Bütün görüşmeler böyle. Ben adamla 2 kere görüşmüşüm 65 yazılıyor. Muzaffer Tekin deniliyor. Ben onunla son 3 sene hiç görüşmedim. Zaten İstanbul’da da değildim. Ama görüşmüşüm gibi konuyor. İspatlayın, kendimi öldürürüm. Sizin idam etmenize gerek yok" diye konuştu.

ŞAHİN RAHATSIZLANINCA SORGU YARIM KALDI

Üye hakim Sedat Sami Haşıloğlu’nun sorularını sormaya başladığı sırada İbrahim Şahin, "Kafamı bile tutamıyorum. Sağlık açısından çok kötü durumdayım. Savunma yapmak istemiyorum. Avukatım savunmamı yapsın" dedi. Bunun üzerine Mahkeme Başkanı Köksal Şengün, doktor çağırabileceğini söyledi. Şahin ise "Doktor çağırmayın öleyim başkanım" dedi. Başkan Şengün, duruşma salonu dışında bekletilen sağlık görevlilerini içeri çağırdı. Şahin’in rahatsızlığı nedeniyle duruşmaya ara verildi.