Güncelleme Tarihi:
Doğan Hızlan ‘Bizde çok satanlar neyi gösteriyor? diye soruyor ve D&R mağazalarında çok satan kitapların listesini vererek ‘Ulusun beğenisini bu listeden çıkarabilir miyiz? Pek kolay değil, tercih dalgalanmaları her zaman bizi aldatabilir’ diyordu. (Hürriyet, 9 Mart)
D&R Türkiye’deki kitap satışlarının bir göstergesi olabilir mi, müşterisi ‘Türk kitap okurunun bir örneklemi’ olarak kabul edilebilir mi, sanmam, ama yine de bir listedir:
1. O. Uçar & B. Turna - Metal Fırtına- Timaş
2. Üstün Dökmen - Mutluluğun Anahtarı Küçük Şeyler - Sistem
3. İsmet Bozdağ - Látife & Fikriye İki Aşk Arasında -Truva
4. Ian Caldwell - 4’ün Kuralı - Altın
5. Adolf Hitler - Kavgam - Emre
6. Maxime Chattam - Kötü Ruh - Doğan
7. Ferhan Şensoy - Eşeğin Fikri - Bilgi
8. Metin Uca - Her Tuzluğum Var Diyene Hıyarla... - Epsilon
9. Can Dündar - Kırmızı Bisiklet - İmge
10. Sinan Akyüz - Bana Sırtını Dönme - Alfa.
Bir listedir ama şeref duyulacak bir liste değildir. Gerçi diğer ülkelerde de durum hiç iç açıcı değildir. Mesela ABD.
* Amerika’da kitap satışları son on yılda % 10 azalmış.
* Amerikalıların yarısı senede tek bir edebî metin dahi okumuyor.
* 1982-2002 döneminde Amerika’da ‘net okur kaybı’ 20 milyon.
* Halbuki, bu istatistikleri açıklayan NEA’in (National Endowment for the Arts) araştırma müdürü Mark Bauerlein acı bir itirafta bulunuyor: “Çıtayı çok aşağı indirdik. Artık ‘okur’ kategorisine girmek için Madame Bovary hatta Moby Dick yahut Savaş ve Barış okumaya gerek yok. Sene içinde bir kitap okumak yeterli, ne olursa olsun. Her türlü spontane okumayı sayıma dahil ediyoruz, internetten bir şiir okuyanları bile...” Sayımın sonucu resmen FACİA!
* Düşüş 18-24 yaş grubu gençlerde çok belirgin. (Genel düşüşten % 55 daha yüksek bir oranda...) Halbuki, NEA’nın araştırmasına göre: Kitap okuru = Kamu hayatına katılan, sivil toplum örgütlerinde görev yapan ‘daha iyi vatandaş, daha iyi öğrenci ve daha başarılı kamu görevlisi...
* Suçlu? Eğitim sisteminin zaafları ve tabii ki televizyon denilen ‘şeytanî’ buluştan arta kalan günlük zamanı tırtıklayan ‘yeni eğlenceler’ (video oyunlar, bilgisayardan indirilen müzik, e-posta ve internet)
* İşte bunun en iyi ispatı: 1990’lı yıllarda Amerikalıların elektronik harcamaları % 400 artarken, kitap harcamaları (fiyat artışına rağmen) aynı kalmış. (Demek ki fiyat artışı oranında azalmış.)
* Bu erozyon karşısında, yayınevleri, edebiyattan çok daha az kan kaybeden çok satan kitaplara sığınmak zorunda. Roman, öykü, şiir yerine siyasal kitaplar, anılar, denemeler...
* Bir yayıncı diyor ki, “Akıl, daha az kitap yayımlamayı gerektiriyor. Yayıncılıkla ‘business’ giderek birbirine yaklaşıyor ve az kitap, her birinin dikkat çekmesi anlamına geliyor.”
* Ancak çok satanlar listesine de her sene aynı yazarlar giriyor. Bir de ‘celebrity names’ yeni müşterileri çekebiliyor. Ama, bir yayıncının hatırlattığı gibi çok satanlar bile ancak Amerikan halkının binde 1’i ilâ binde 2’sine ulaşabiliyor. Bill Clinton’un Hayatım adlı otobiyografisi kadar ses getiren bir kitap bile, ancak 1 milyon satabilmiş ABD’de. Yani Amerikan halkının binde 3’üne ulaşabilmiş.
* Peki, diyeceksiniz, içimizi kararttın, bir tane de ‘çok satan’ kitap söyle. Söyleyeyim de beter olun! ABD’de ‘Evanjelik Hıristiyan’ kitaplar çok modaymış son yıllarda. ‘Left Behind’ serisinden Armageddon (yani ‘Mahşer’) adlı, abuk sabuk ‘kıyamet senaryoları’ içeren bir kitap, sıkı durun... 40 milyon adet satmış.
Hani belki ‘Ulan bu Bush’a kim oy veriyor?’ diye merak ediyorsunuzdur belki. Bu daha Bush seçmeninin ... okuryazarı!