Bush, aşırı derecede sıradan ve vizyonu yok

Yaklaşık 21 yıl önce 1981'de Paul Simon ile yollarını ayıran efsanevi ÅŸarkıcı Art Garfunkel, arkadaşımız Daphne Barak'a ‘‘Bush'un liderimiz olduÄŸuna inanamıyorum’’ dedi. Hürriyet'e açıklamalarda bulunan Art Garfunkel, genç gruplardan ‘‘N'Sync’’yi çok yetenekli ve olaÄŸanüstü ÅŸaşırtıcı buluyor.YÄ°RMÄ°NCÄ° yüzyıla damgasını vuran en önemli müzik gruplarından biri olan ‘‘Simon and Garfunkel’’ın dağılmasından sonra kariyerine yalnız başına devam eden Art Garfunkel, eÅŸi Kim Garfunkel ve 12 yaşındaki oÄŸlu James ile birlikte New York'ta gözlerden uzak bir hayat sürüyor. Art Garfunkel, evinde Hürriyet'i konuk etti ve sorularımızı yanıtladı. Seçimlerde Al Gore için çalışan Garfunkel, BaÅŸkan George W. Bush ile görüşlerini aktarırken ÅŸunları söyledi:- Bush'un baÅŸkanlığında bir gayrimeÅŸruluk olduÄŸunu düşünüyorum. Eski baÅŸkanın oÄŸlu olmasına öfkeleniyorum. Bush deyince gözümün önüne aşırı derecede sıradan bir insan geliyor. Onu o kadar sıradan buluyorum ki baÅŸkanımız olduÄŸuna inanmıyorum. Devlet adamlığı artık tarihe karışmış bir kavram. George Bush gibi yetersiz, sıradan insanlarla birlikte okudum. Hiçbir vizyonları yok. Tek farklılıkları ÅŸanlı olmaları. Gemimizin kaptanının hiçbir derinliÄŸi olmadığı duygusu beni rahatsız ediyor.Irak'a operasyon düzenlenmesi konusunda ne düşünüyorsun?- Bize zarar vereceÄŸini düşündüğümüz bir ülkeye saldırmak adil bir ÅŸey deÄŸil. O zaman ben de belki birkaç sene sonra bana kötülük yaparlar diye düşündüğüm insanları öldüreyim. Bu tamamen paranoya hali.ABD'nin güvenlikle ilgili yeni kuralları olacak, telefonlarımızı dinleyebilecekler...- Burnuma kötü kokular geliyor. Liderimiz korku ve paranoyayı özel yaÅŸamlarımıza yaymak için bir bahane arıyormuÅŸ gibi geliyor. Bu daha nereye kadar gidebilir ki?N'SYNC ÇOK Ä°YÄ° GRUPBunca yıllık kariyerin var, hiç unutamadığın bir anın var mı?- Yıllar önce Tel Aviv konserindeydik, sanırım yıl 1983'tü. 1981'de New York'ta bir konser için yeniden bir araya gelmiÅŸtik. Altıncı ve son konser Tel Aviv'deydi. Paul'un feci ÅŸekilde boÄŸazı aÄŸrıyordu. Sanırım ‘‘The Boxer’’ ile baÅŸladık. Ä°lk ÅŸarkıdan sonra bana döndü, öfkeliydi. Ben de üzülmemesini, benim sesimle onu perdeleyebileceÄŸimizi söyledim. Bunun nasıl yapılacağını bilmiyordum. Önceden prova yapmamız gerekirdi, biz anında deÄŸiÅŸiklik yapabilen bir grup deÄŸildik. Ancak niyet, doÄŸru psikolojiyi yaratıyor. DoÄŸu ruh halini yakaladıktan sonra, elimizden geleni yapıp, ÅŸarkıları söylemeye baÅŸladık. Sonrasında benim sesimin arkasına gizlenerek söylemeye baÅŸladı, sesi giderek açıldı ve kendini daha iyi hissetti. Bu ÅŸovu hálá hatırlarım.Genç sanatçılar hakkında ne düşünüyorsun? İçlerinden sevdiklerin, onayladıkların var mı?- N'Sync'yi seviyorum. Onları bir erkek grubu olarak görmüyorum. Onları birinci sınıf beÅŸ genç olarak görüyorum. OlaÄŸanüstü ÅŸaşırtıcılar. Geçen yıl bir Noel albümü yaptılar. Albümlerini binlerce kez dinledim. Bu gençler ÅŸarkı söylemeyi biliyor.Åžarkıcı ya da oyuncu olmasaydın, ne iÅŸ yapardın?- EÄŸitmen olabilirdim. Sosyolog olabilirdim. Her zaman felsefi olarak kim olduÄŸumuzu düşünürüm. Ä°nsanın doÄŸasında ne var? Belli bazı konuları araÅŸtırmak isterdim.Â