Güncelleme Tarihi:
Demir, Uludağ Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gönül Kaynak ile düzenlediği basın toplantısında, su kaynakları ve temiz havasının yanı sıra, “Sakallı Akbaba” ve “Apollon Kelebeği” gibi kendine özgü faunasıyla eşsiz bir doğal yaşam alanı olan Uludağ'ın tehlikeyle karşı karşıya bulunduğunu iddia etti.
Geçmişte “Milli park” ilan edilerek koruma altına alınmış olmasına rağmen Uludağ'daki tahribatın bir türlü durmadığını ifade eden Demir, “Aynı zamanda 1. Derece sit alanı ilan edilmek suretiyle güçlendirilmiş bir yasal koruma sağlansa da Uludağ'a yönelik saldırılar duracak gibi görünmüyor. Mevcut teleferik hattını bir kenara bırakıp, paraleline yeni bir teleferik hattı kurmak, milli park ve Uludağ ormanları için tam bir felaket demektir” dedi.
Demir, geçen yıl bin 600 hektarlık alanın milli park sınırlarından çıkarılarak, yapılaşmaya açma girişimlerinin yargıdan döndüğünü ifade ederek, şunları kaydetti:
“Bursa Büyükşehir Belediyesi, bugün yeni bir teleferik projesini uygulamaya koymuş ve Uludağ'ın kapısına dayanmıştır. Bu proje kapsamında mevcut teleferik hattı bir kenara bırakılarak, Teferrüç'ten başlayıp, Kadıyayla, Sarıalan ve Oteller Bölgesi'ne uzanacak, yaklaşık 9 kilometrelik yeni bir hat oluşturulurken, Kadıyayla, Sarıalan ve Oteller Bölgesi'ne çok sayıda tesis yapılması öngörülmektedir. 2873 sayılı Milli Park Yasası'nın koruyucu hükümlerine ve günümüzde bu alanların sit alanı ilan edilmiş olmasına rağmen, projenin teleferik hattı, Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Bölge Kurulundan geçmiştir.”
İmdat Demir, projenin uygulanması halinde Kadıyayla ve Sarıalan'daki açıklıkların tamamen tesislerle kapatılmış, yeşil alanların yok edilmiş ve halkın günübirlik yararlanma imkanının ortadan kaldırılmış olacağına değindi.
PROF. DR. KAYNAK
UÜ Fen-Edebiyat Fakültesi Biyoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Gönül Kaynak da sahip olduğu özellikleriyle başka hiçbir yerde örneği bulunmayan Uludağ'da bin 100 bitki türünün yaşadığını, bunların 155'inin endemik ve 30'unun ise sadece Uludağ'a özgü tür olduğunu söyledi.
Uludağ'ın biyolojik çeşitlilik merkezi olduğuna dikkati çeken Kaynak, şunları kaydetti:
“Uludağ, dünya ölçeğinde 3, Avrupa ölçeğinde 54 nadir bitki türü ile Türkiye'de de nadir bulunan 30 bitki türüne ev sahipliği yapıyor. Dolayısıyla yerel yönetimlerin, ilgili kurumların Uludağ'ı kanunlar kapsamında koruması gerekir. Bu alanlara, bu tarz projeleri yapan kişilere müsaade edilmemesi gerekir. Ama, biz bunun tam tersini görüyoruz. Küresel ısınmanın sonuçlarını yaşadığımız bu günlerde, değil bir tane ağaç kesmek ki bu proje kapsamında binlercesinin kesileceğini tahmin ediyoruz. Bir tane bile ağacı kesmememiz gerekirken, böyle bir proje son derece üzücü ve yanlış. Ben, Bursalıları dünyada bir eşi olmayan bu dağı korumaya davet ediyorum.”