Bursa'daki hastane yönetimi 2004 yılında uyarılmış

Güncelleme Tarihi:

Bursadaki hastane yönetimi 2004 yılında uyarılmış
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 28, 2009 17:25

BURSA'daki 514 yataklı Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'nde önceki gün sabaha karşı çıkan ve Yoğun Bakım Servisi'nde 8 hastanın can verdiği yangınla ilgili adli ve idari soruşturmalar devam ederken, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Bursa Şubesi'nin, 2004 yılında hazırladığı raporda yeterli havalandırma sisteminin bulunmadığı, yangın algılama sisteminin çalışmadığı yönünde hastane yönetimini uyardığı ortaya çıktı.

Cumhuriyet Başsavcılığı'nın yürüttüğü soruşturma kapsamında dün kente gelip hastanede incelemelerde bulanan heyetin başındaki Akdeniz Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Saadet Alkış, “İncelemeleri yaptık. Birçok delil elde ettik. Raporumuzu tamamlamak için 15 günlük süremiz var. Raporu Cumhuriyet Savcılığı'na vereceğiz, gerekli açıklamayı onlar yapacak” dedi. 8 kişinin ölüm nedenlerinin belirleneceği otopsi sonuçları ise yarın açıklanacak.

Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi'nde önceki gün saat 02.00'de çıkan ve Yoğun Bakım Ünitesi'nde yatan Fatma Yalçındağ (74), Gülbey Şahin (80), İnciser Bulut (68), Hakkı Özdoğan (45), İsmail Uysal (56), Muhlis Karaağaç (79), İbrahim Turgut (63) ile Aliye Akok'un (61) yaşamlarını yitirmesiyle ilgili idari ve adli soruşturma için 2 ayrı bilirkişi heyeti oluşturulmuştu. Sağlık Bakanlığı belirlediği 10 kişilik özel ekiple araştırmasını sürdürürken, Bursa Cumhuriyet Savcılığı’nın başlattığı adli soruşturma kapsamında bilirkişi olarak Bursa'ya çağrılan Akdeniz Üniversitesi Teknik Bilimler Meslek Yüksokukulu Yangın Güvenliği Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Saadet Alkış, Akdeniz Üniversitesi'nden Elektrik Mühendisliği Bölümü öğretim görevlisi Recep Üçtepe ile İstanbul Üniversitesi'nden Endüstriyel Yangın ve Patlayıcılar Uzmanı öğretim görevlisi Yunus Kızmaz'ın yaptığı çalışmalar ise dün akşam saatlerinde tamamlandı.

Türkiye'nin akademik anlamda ilk yangın- patlama yeri araştırmacısı olan Yrd. Doç. Dr. Saadet Alkış, dün gece Antalya'ya döndü. Dönüş yolculuğu öncesi kısa bir açıklama yapan Yrd. Doç. Dr. Alkış, “Gerekli incelemeleri yaptık. Birçok delil elde ettik. Çalışmalarımızı tamamlamak için 15 günlük süremiz var. Biz çalışmalarımızı buna göre sürdürüyoruz. Hazırlayacağımız raporu Cumhuriyet Savcılığı'na daha kısa sürede vermeyi hedefliyoruz. Bursa'ya raporu teslim etmek için tekrar geleceğiz. Başka düşünmüyoruz. Gerekli açıklamaları da savcılık yapacaktır” dedi.

Yangında yaşamlarını yitiren Fatma Yalçındağ, Gülbey Şahin, İnciser Bulut, Hakkı Özdağan, İsmail Uysal, Muhlis Karaağaç, İbrahim Turgut ile Aliye Akok'un kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi için yapılan otopsi sonuçlarının da yarın açıklanması bekleniyor.

‘MAKİNEYE BAĞLI OLAN ZEHİRLENMEZ’

Bu arada Bursa'da görev yapan ve kimliğinin açıklanmasını istemeyen bir reaminasyon (hastanelerde komaya bitkisel hayata giren hastaların izlendiği bölüm) uzmanı, makineye bağlı olan hastaların dumandan zehirlenmesinin mümkün olmadığını söyledi. Yoğun bakım servisinin dumanla dolması halinde bile bu hastaları makinelerin oksijen açısından tam olarak desteklediğini belirten uzman, “Bu kişiler ancak makineden çıkartıldıkları için ölmüş olabilirler. Makineye bağlı olmayan diğer hastalar için konuşmak yanlış olur” dedi.

HASTANEYİ UYARMIŞLAR

Hastanede 8 kişinin ölümü ile sonçlanan yangın sonrası savcılığın ve Sağlık Bakanlığı'nın oluşturduğu iki bilirkişi heyetinden başka Türk Mühendis ve Mimarlar Odaları Birliği (TMMOB) tarafından bağımsız bir heyet oluşturulmuş, aksaklık ve eksikliklerin belirtildiği 16 maddelik bir ön inceleme ve değerlendirme raporu hazırlanmıştı. Hastanenin 2004 yılında meydana gelen yangında da inceleme yapan TMMOB'a bağlı Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) Bursa Şubesi'nin, o yıl içerisinde hazırladığı raporda hastane yönetimini uyardığı ortaya çıktı.

EMO'nun 2004 yılı raporunda hastanede yeterli havalandırma sisteminin bulunmadığı belirtilirken, yangın algılama sisteminin olduğu ancak çalışmadığının açıklandığı belirlendi. EMO Bursa Şube Başkanı Erdal Aktuğ, 2004 yılından, 2009 yılına kadar hastanede yapılması gereken değişikliklerin gerçekleşmemesinin düşündürücü olduğunu söyledi.

KESİNTİSİZ GÜÇ KAYNAĞI YOK

Konuyla ilgili yazılı açıklama yapan Makine Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz ise hastanenin birçok bölümünde havalandırma açısından sorunlar yaşandığını belirterek şu görüşlere yer verdi:
“Acil bölümde, yoğun bakımda havalandırmaların çalışmadığı ve uygun olmadığı, otopark dahil bazı bölümlerde sprinkler sistemi (sulu söndürme sistemi) ve havalandırma tesisatının bulunmadığı, hastanenin yangın algılama, uyarı sistemlerinin görev yapmamış olduğu, kabloların yangın yönetmeliğine uygun olmadığı, hastane mimarisi ile elektrik ve mekanik tesisatlarının yangın standartlarına uyumlu olmadığı, elektrik kesintisi durumunda hastanenin yoğun bakım bölümündeki cihazları besleyecek kesintisiz güç kaynağının bulunmadığı, elektrik kesintisi sırasında jeneratörün devreye girmediği görülmüştür. Toplu kullanıma açık binalar ve özellikle hastanelerde tesisatların işletilmesinden sorumlu, hastane tesisatları konusunda uzman en az bir makine mühendisi istihdam edilmelidir. Özel ve kamuya ait tüm hastaneler acilen meslek odaları tarafından denetlenmeli, denetimlerde eksiklikleri tespit edilen hastanelerin iyileştirme çalışmaları planlı bir şekilde ve süratle yerine getirilmelidir.”

SAĞLIK- SEN GENEL BAŞKANI'NDAN AÇIKLAMA

KAMU-SEN'e bağlı Türk Sağlık-Sen Genel Başkanı Mahmut Kaçar, Şevket Yılmaz Devlet Hastanesi bahçesinde bir basın açıklaması yaptı. Kaçar, yangınla ilgili net sonuçların çıkmadan ilk gün sağlık sistemini karalamaya veya toplumda infial açmaya neden olabilecek bazı açıklamalar yapıldığını öne sürdü. Kaçar, “Bazı meslek odalarının, sivil toplum örgütlerinin buna alet olması bizi üzdü. Bu tür meselelerde önemli olan olayların yaşanmaması için ne tür tedbirlerin alınmasına cevap bulmaktır. Bu konuda projelendirme aşamasında bugüne kadar olayın yaşanmasına sebebiyet veren kim olursa olsun hesabı mutlaka sorulmalı” diye konuştu. Kaçar, “Bunun hükümet politikası haline dönüştürülmesi ve ciddi anlamda sağlığa bütçe ayrılmasını ve bu anlamdaki sıkıntının giderilmesi gerekmekte. Bodrum katında meydana gelen yangının ve sonrasında oluşan dumanın, 5'inci katına çıkışını engelleyen herhangi bir mekanizma yok” dedi.
“İhmal var mı?” şeklindeki sorusu üzerine Kaçar, “Burada şahsı ve kurumu suçu ilan etmek, bence olayın mantığına aykırı. Ancak Mimarlar Odası ve Sağlık Bakanlığı'nın yapmış olduğu tespitlerde projelendirme aşamasındaki bazı değişiklikler ve buna benzer konularda kimin sorumluluğu varsa, ilgili yerlere mutlaka hesap vermelidir” diye konuştu.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!