Bursa’nın gururu

Güncelleme Tarihi:

Bursa’nın gururu
Oluşturulma Tarihi: Kasım 21, 1998 00:00

Haberin Devamı

Bursa Kültürpark'taki hayvanat bahçesi ayıbı, İzmir-İstanbul yolu üzerinde bir hayvan cennetine dönüşmek üzere. Gecekondu önleme bölgesinde, 206 bin metrekarelik alana kurulan yeni hayvanat bahçesinin bir bölümü, geçtiğimiz günlerde açıldı. Özellikle çocukların büyük ilgisini çeken, Bursa'nın gruru yeni hayvanat bahçesine bugüne kadar 508 milyar harcandı. Hayvanat bahçesinin, bir trilyon liraya tamamlanması bekleniyor. Bahçede 55 türden 500 hayvanın barındırılması planlanıyor.

Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yaptırılan hayyvanat bahçesinde halen su kuşları, ayı, kurt, akbaba, kartal, şahin, kelaynak, ceylan, kızıl geyik, deve, yaban eşeği, lama bulunuyor. Hayvanlara ayda yaklaşık 700 kilo et, 2 ton meyve sebze, yarım ton kuru yem veriliyor. Hayvanların yiyecek giderleri sponsor firmalar tarafından karşılanıyor.

KUŞLAR İÇİN DEV KAFES

Su kuşları için inşa edilen ve içinde bir de göletin yeralacağı kafesin inşaati bitmek üzere. 70 metre uzunluğunda, 40 metre genişliğinde ve 20 metre yükseklikte olacak dev kafeste, 26 tür su kuş yaşamını sürdürecek. Gezinti yollarının da yeralacağı kafese giren ziyaretçiler, kuşları, aralarında hiç bir engel olmadan izleyebilecekler.

Hayvanat bahçesinde ayılar ve kurtlar için, yapay kayalardan özel bir bölüm hazırlandı. Burada her iki cins de ortak bir yaşam sürdürecekler. Ayı ve kurtların bahçesine yaslanan yapay kayalıklara ise yırtıcı kuşların konulacağı özel kafesler yapılıyor.

Projede 'Afrika savanı' adı altında hazırlanan alanda ise, zürafalar, antiloplar, develer, zebralar serbest olarak dolaşacaklar. Osmanlı İmparatorluğu'nun temellerinin atıldığı Bursa'daki Hayvanat Bahçesi'nin kuruluşundaki bir amaç da, imparatorluk toprakları üzerindeki tüm hayvanları imkanlar ölçüsünde biraraya getirmek.

Hayvanat Bahçesi'nin tam ortasında, Bursa'nın tarihi Cumalıkızak Köyü'nün bir sokağı kopyalanıyor. 'Çocuk Köyü' adı verilen bu bölümde, tıpkı gerçeğinde olduğu gibi koyunlar, keçiler, inekler, tavuklar ve ördekler yeralacak. Köyün çocuk ziyaretçileri, buradaki hayvanlarla birebir temas halinde olabilecekler. Onlara yem verecekler. Atlara binecekler.

Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliği ile temas halinde olduklarını belirten Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker, bu bağlantı içinde, karşılıklı hayvan değişimi yaparak, ellerindeki çeşidi arttıracaklarını belirtti. Bir hayvanat bahçesinin kütüphane kadar önemli olduğuna dikkat çeken Saker şunları söyledi:

'Diğer ülkeler Avrupa Hayvanat Bahçeleri Birliği ve Akvaryumlar Birliği'ne üye olmaya çalışırken biz, proje aşamasında her iki kuruluşa da üye olduk. Diğer hayvanat bahçeleri

Bursa Hayvanat Bahçesi'ne giriş ücreti çocuklar için 100 bin büyükler içinse 250 bin lira. Okulların belediyeye resmi olarak başvuruda bulunmaları halinde öğrencilerden ücret talep edilmiyor. 18 ayda tamamlanan hayvanat bahçesinin ikinci bölümünün önümüzdeki yıl bitirilmesi bekleniyor.

Bursa Belediyesi, şehir dışında kalan hayvanat bahçesine ulaşımı kolaylaştırmak için özel otobüs seferleri düzenliyor. Hayvanat Bahçesi'ne sefer yapan otobüsler rengarenk boyandı ve hayvan figürleriyle süslendi.

Erdoğan PAÇİN/BURSA

Kangallar

Hem bir köpek eğitmeni hem de Sivaslı olunca, çevremden ‘‘Neden Kangal Köpekleri hakkında birşeyler yazmıyorsunuz’’ diye baskı görmeye başladım. Aslında tarafsız kalmayı isterdim, ancak çaresiz bildiklerimi yazacağım.

Şunu peşinen söylemem gerek, Sivas Kangal Köpekleri de diğer köpekler gibi. Ne bir eksik yanı var ne de bir fazlası. İnsanları hayrete düşüren, o kışta kıyamette sürüsüne düşkünlüğü, amansız savunması, önüne gelen kurdu kırması.

Bütün bunlar anlatılırken hep abartılıyor. Hep efsaneleştiriliyor. Ardından gelen şöhret, Sivas'ta köpek bırakmıyor. Bu işte para gören halk, son derece bilinçsiz köpek üretmeye, yavruları zamansız anne altında almaya başlayınca ırk da bozuldu. Hiç kimsenin, 1,5 yaşından küçük köpeklerin asla çiftleştirilemeyeceğini, anne ve babanın aşılarının tam olması gerektiğini, yavruların en az iki ay anne altında süt emmesi gerektiğini bildikleri kanısında değilim. 15-20 günlük yavruların satıldığını gördüm. Bu bence cinayet.

Gelelim Kangal ırkına. O Sivasta, köyünde, ailesinin ve sürüsünün yanında inanılmaz bir çoban köpeğidir. Yalnızca bir çoban köpeği. Her aile reisi gibi ailesine veya sürüsüne bir tehlike musallat olduğunda acımasız bir cengaver kesilir.

Şimdi dikkat edin, o çoban köpeği, o çoban köpeği Sivas'tan çıkıp, örneğin bahçeli bir eve geldiğinde, ecdadı gibi bir hayatı olmayacak. Bir sürüsü, bir ahırı, göz alabildiğine uzanan bozkırı, gürül gürül akan suları, kısacası vazgeçemeyeceği özgürlüğü olmayacak. Hiç tanımadığı bir tasma takıp, onu tanımadığı sokaklarda gezdireceksiniz. Olmaz böyle şey.

Kim ne derse desin, Kangal Köpeği, asla bir koruma köpeği değildir. İşyerinizi ve evinizi korumak gibi bir zorunluluğu yoktur. O isterse koruma yapar, istemezse yapmaz. Bazen de özgürlüğü seçip, dağlara kaçabilir. Bu özgür yaratığın öğrenme IQ'su da oldukça düşüktür. Eğitimine erken başlanmazsa verim almak zorlaşır. Rivayetlerin aksine, bir Doberman'a, Alman Kurdu'na rahatlıkla uygulanan koruma eğitimi, Kangal'a güçlükle kabul ettirilebilir. Açıkcası, koruma eğitimi almayabilir. Bazı kurum ve kişiler lafg olsun diye ‘‘Biz rahatlıkla Kangal eğitiriz’’ derse de, bu bilimsel olarak doğru değildir. Bir Kurt, bir Rotweiller, bir Doberman ile karşılaştırırsanız, farkı fark edersiniz.

Bence, Kangal'ı Kangal'da bırakıp, becerisini, köylümüze yardımını ve kahramanlıklarını alkışlarla izleyelim.

Cihan ÖZYAĞMUR / Köpek Eğitmeni

Anlayış farklı

Bülent OVACIK

Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Erdem Saker, hayvanat bahçesi anlayışını çağdaş ülkeler seviyesine taşıdı.

Kat kat telörgülü, daracık kafeslerden oluşan ‘‘Hayvan deposu’’ alışkanlığını aştı.

Tel örgülerde arındırılmış, mimarisi, ziyaretçilerin hayvanları rahatlıkla izleyebilmesine izin veren, hayvanların geniş alanlarda gruplar halinde yaşadığı, bakıcıları eğitimli, üniversiteler ve Dünya Hayvanat Bahçeleri Birliği ile bağlantılı bir cennet yarattı.

Yeni hayvanat bahçesiyle, şehrin varoşlarındaki 206 dönümlük arazi de gecekondu istilasından kurtarıldı.

Bursa, gurur duyulacak bir hayvanat bahçesine kavuşurken, İstanbul'daki hayvanat bahçesi projesinden kötü kokular yükselmeye başladı.

Gülhane Parkı'ndaki o zavallı görünümü İstanbul'un kaderi haline getiren Büyükşehir Belediyesi, Florya Atatürk Ormanı'nda yapılacak Hayvanat Bahçesi'nde geri adım attı. İnşaatı uzun süre önce durdurdu.

Önce haklı bulduk Recep Tayyip Erdoğan'ı.

Atatürk Ormanı'nın ağaçsız bölümü, böyle bir projeyi taşıyacak büyüklükte değildi.

Projedeki binalar, eli yüzü düzgün olmakla birlikte, hayvanların ihtiyacını karşılamaktan uzaktı.

Yerleşim merkeziyle çok içiçeydi.

Gülhane Parkı'ndaki facia, makyaj yapılıp Atatürk Ormanı'na taşınacaktı.

Üstelik, orman uçakların geçiş yolu üzerindeydi. Uçakların gürültüsü, özellikle vahşi hayvanlarda stres yaratacağı için İstanbul Üniversitesi Veteriner Fakültesi, projeye hiç sıcak bakmamıştı.

İstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin projeyi durdurmasının ardındaki gerçek neden bunlar değilmiş.

Meğer, işşin içinde bir çapanoğlu varmış.

Ulu önder Atatürk'ün talimatıyla kurulan orman, geçtiğimiz günlerde bir çırpıda ihaleye çıkartıldı. Nihat Bahçıvan adındaki müteşebbis ormanı 10 yıllığına kiraladı.

Bahçıvan, ormanın bir köşesini evcil hayvanlar için düzenleyecek. Atatürk Ormanı'nın geri kalan kısmına da fast food büfeleri, çay bahçelerine ve alışveriş merkezi bir utanç abidesi gibi dikilecek.

İşte anlayış farkı.

Ataköy’de mini hayvanat bahçesi

Yolunuz, Ataköy 2. Kısım'daki Kavak Aile Çay Bahçesi'ne düşerse, bir köşede, küçük bir hayvanat bahçesiyle karşılaşacaksınız. Dev kafeste, barış içinde yaşayan tavşanları, güvercinleri, papağanları, muhabbet kuşlarını, kazları, tavukları görebilmek için insanlar İstanbul'un dört bir yanından geliyor çay bahçesine.

Kavak Aile Çay Bahçesi'nin sahibi Raif Özet, mini hayvanat bahçesini 1995 yılında kurmuş. Başlangıçta birkaç horoz ve tavşanın yaşadığı mini hayvanat behçesine, çevredeki apartmanların sakinleri de destek verince hayvan sayısı gün geçtikçe artmış. Çevrede yaşayanlar zamanla kendi hayvanlarını da buraya bırakır olmuşlar. Havanın güzel olduğu günlerde, kafesin etrafındaki banklarda yer bulmanıza imkan yok. Çoluğu çocuğu, genci yaşlısı kafesin çevresindeki banklara oturarak hem kafa dinliyor, hem de bu şirin hayvanları izleyerek stres atıyor.

Serdar KULAKSIZ/İSTANBUL

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!