İpek ARIOĞUL
Oluşturulma Tarihi: Ekim 09, 2006 00:00
Ankara’da en çok yatırım yapan şirket unvanını elinde bulunduran Akman Holding’in patronu Ali Akman, Çankaya Belediyesi’nin çıkardığı bürokratik engeller yüzünden Başkent’e küstüklerini söyledi.
Akman, "Doğup büyüdüğüm, bizim için büyük anlam taşıyan bu şehre daha birçok yatırımlar yapmak istiyoruz, ama önümüze çıkarılan engellerden yıldık artık. Çin’de bile milyonlarca dolarlık dev yatırımlar yaparken, Ankara’da yapamıyoruz" dedi.
MEYVE suyundan gayrimenkule, otomotivden sağlığa geniş bir yelpazede faaliyet gösteren Akman Holding’in Genel Müdürü Ali Akman, en büyük yatırımlarını bundan önce olduğu gibi bundan sonra da Ankara’ya yapmak istediğine dikkat çekti. Ankara’da en çok yatırım yapan şirket ünvanını elinde bulunduran Akman Holding’in patronu Ali Akman’la 25 yaşını dolduran şirketlerinin kuruluş hikayesini, Türkiye sınırlarını aşan projelerini, ama herşeyden de önemlisi Ankara’yı konuştuk. Merkez Bankası’nın bile İstanbul’a taşınması düşünülürken, "tamamen manevi nedenlerle" Ankara’da faliyet göstermeye devam ettiklerini belirten Akman, 21. yüzyılın akıllı binaları Condominiumlar’dan AOÇ Hayvanat Bahçesi’nin restorasyonuna Ankara’da milyonlarca dolarlık yatırımlara hazır olduklarını, ama bürokratik engellerden yıldıklarını belirtti. Akman, ihracata yönelik meyve suyu ve meyve suyu konsantresi üretmek amacıyla 1981’de kurulan, bugünse çok çeşitli sektörlerde faliyet gösteren holdingin Türkiye’de meyve suyu üretimi kapasitesi en büyük grup olduğunu ifade etti.
ANKARA’YA KÜSTÜK: "Bir işadamının en büyük sermayesi moraldir" diye söze başlayan Akman, yaklaşık iki yıldır Ankara’daki yatırımlarının durduğunu, bunun en önemli nedeninin ise Çankaya Belediyesi ile aralarındaki "bürokratik engeller" olduğunu anlattı. "Ankara’da en çok yatırımı yapan, en çok katma değeri yaratan biziz" diyen Akman, şöyle konuştu: "Doğup büyüdüğüm, bizim için büyük anlam taşıyan bu şehre daha birçok yatırımlar yapmak istiyoruz, ama önümüze çıkarılan engellerden yıldık artık. Çin’de bile milyonlarca dolarlık dev yatırımlar yaparken, Ankara’da yapamıyoruz."
40 MİLYON DOLARLIK PLAN: Ankara’ya ne tür yatırımlar planladıklarını sorduğumuz Akman, hemen kendisinin de çok önem verdiği bir projeden bahsetti: AOÇ Hayvanat Bahçesi’nin tümden rehabilitasyonu. Şimdilik askıya alınan projeye göre AOÇ’yi Türkiye’nin dünya standartlarındaki en büyük hayvanat bahçesi haline getirmek istediklerini, bunun için yaklaşık 40 milyon dolar ayırdıklarını belirten Akman, yeterli desteği göremedikleri için bu dev projeden de vazgeçtiklerini belirtti. "
Atatürk’ün ismi yaşatılıyor orada, ama hayvanların içler acısı durumu yüzünden çocuklarımızı götürmeye korkuyoruz" diyen Akman, yurtdışındaki benzerlerinin aksine mevcut hayvanat bahçesinde yeterli bakımın ve özenin gösterilmediğinden yakındı.
TÜRKİYE’DE BİR İLK: Yurtdışında oldukça rağbet gören Condominium tarzı akıllı binaların ilkini Türkiye’de ilk olarak Ankara’da yaptıklarına dikkat çeken Akman, rahat ulaşılabilen bir noktada bulunan ve her türlü lüksün sunulduğu Konya Yolu’ndaki 232 daireli Condominium’un özellikle işadamları, emekli paşalar ve öğrenciler tarafından tercih edildiğini söyledi. Akman Condominium’ların sayısını artırmak istediklerini kaydeden Akman, satışa veya kiraya sundukları dairelerin konut veya ofis olarak kullanıldığının altını çizdi. Gerek Akman Condominium’ların sayısını artırmak, gerekse sağlık sektöründe faliyet gösteren MedArt Hastanesi’nin genişletilmesi konusunda da Ankara’da aynı bürokratik engellerle karşlatıklarını da sözlerine ekledi.
YILDA 200 MİLYON KİLO MEYVE: Meyve suyu sektöründe daha çok ihracata yönelik çalıştıklarını ve yüzde yüz meyve suyu ürettiklerini belirten Akman, yılda 200 milyon kilo meyve işlediklerine dikkat çekti. "Ersu" ve "Golden" markalarıyla ürettikleri meyve suları arasına kısa bir süre önce nar suyunu da ekleyen Akman Holding’in patronu, "Niye Türkiye pazarına yönelik üretim yapmadıklarını?" ise şöyle anlattı: "Türkiye’de meyve suyu sektöründe faliyet gösteren tam 111 marka var. Sektörün yaklaşık yüzde 40’ı ’merdiven altı’ dediğimiz kaçak ürünlerden oluşuyor ve bu da ciddi bir haksız rekabet yaratıyor. Dolayısıyla, bu ortamda Türkiye’ye yönelik üretim yapmak akıllıca gelmiyor."
EN BÜYÜK YATIRIMLARI 94 KRİZİNDEN SONRA YAPTIK: Ankara’da doğan, Robert Kolej’in ardından İngiltere’deki Manchester Üniversitesi’nde İş İdaresi okuyan Ali Akman, Akman Holding’i babası Kemal Akman’la birlikte 1981’de kurduklarını belirterek, holdingin gelişimini kısaca şöyle özetliyor: "Özal döneminde meyve suyu ihracatıyla başladık ticaret hayatımıza. Daha sonra gayrimenkul, turizm, sağlık ve otomotiv alanlarına el attık. En büyük atılımlarımızı Özal döneminde ve 1994 krizinin ardından gerçekleştirdik."
Ankara’da insanın insana saygısı varAnkara’da insanın insana saygısı ve kültür seviyesini çok sevdiğini ifade eden Akman, İstanbul için aynı şeyleri söyleyemeyeceğini vurguluyor. Başkentteki
balık restoranlarının İstanbul’dakilerden aşağı kalır yanı olmadığını söylyen Akman, Ankaralı müşterinin, özellikle de restoran müşterisinin İstanbul’dakinden "çok daha seçici" olduğunu, servisi veya yemekleri beğenilmeyen bir restoranın Ankara’da asla tutunamayacağını kaydediyor.
Akman’ın favori mekanı GölbaşıAnkara’yI çok sevdiğini belirten Akman Holding’in patronu Ali Akman’ın, boş zamanlarında vakit geçirmekten en çok keyif aldığı mekanların başında ise Gölbaşı geliyor. "Suya hasret Ankara’nın vahası" olarak niteledirdiği Mogan Gölü ve çevresindeki doğal güzelliği çok sevdiğini belirten Akman, buranın gerektiği şekilde değerlendirilemediğini de sözlerine ekliyor. Gölbaşı’ndaki mekanların yeterince kaliteli olmadığını, derme çatma yapılarla dolduğunu söyleyen Akman, "İstenirse buraya da İsviçre’deki göllerde olduğu gibi rekreasyon alnaları, doğal yapıya uygun restoranlar yapılabilir" diyor.
25 yıldır antika erkek eşyası topluyorAkman Holding’in patronu Ali Akman, başarılı bir iş adamı olmasının yanında çok titiz bir koleksiyoner olmasıyla da dikkat çekiyor. Akman, ofisindeki iki duvarı kaplayan alarmlı camekanların ardında sergilenen Osmanlı İmparatorluğu’nun 16. ve 19. yüzyıllarına ait erkek eşyalarını yaklaşık 25 yılda toplamış. Çin hükümetinden koleksiyonunu 2008 Olimpiyatları’nda sergilemek üzere davet aldığını söyleyen Akman’ın 188 parçalık koleksiyonunda, kılıçlar, palalar, kamalar, taraklar, traş takımları, saatler, teraziler, taslar, kuşaklar bulunuyor. 130 parçayla Türkiye’nin en büyük "ağızlık" koleksiyonun da yer aldığı parçalar arasında en dikkat çekici olan parça 2. Mahmut’a ait, 22 ayar altın ve 8 karatlık pırlantayla kaplı, paha biçielmez kama.