Güncelleme Tarihi:
Yine geçen yılki boz kayalıkları, koca arazinin içinde tek başına at üstünde dolaşan korucuları, dünyanın unuttuğu hissini veren küçücük istasyonları, oralarda görev yapanları geçtik.
Yine ülkemiz konusunda deneyimler kazandık; bir sürü tünelin ucunda bir sürü
ışık gördük.
Dolayısıyla Muş’a geç vardık. Beklemekten biraz yorulmuşlardı ancak yine de sıcacık bir karşılamaydı, müteşekkiriz. Çocuklar Coca Cola Mutluluk Bandosu’nun, tiyatro vagonunun hazırlanmasını sabırsızlıkla beklediler. Ve her şey hazır olduğunda, çığlıklar duyulmaya başladı. O sırada Muş Valisi Erdoğan Bektaş, şehrin eksiksiz mülki erkânıyla girdi perondan içeri. Geçen yıl da onlarya aynı yerde buluşmuştuk, tanışıyorduk. Vali Bektaş, treni çok hızlıca gezerek Konferans Vagonu’na yöneldi. Çünkü Aile İçi Şiddete Son Kurumlararası İşbirliği seminerine katılmak istiyordu öncelikli olarak.
Ancak arada Coca Cola Mutluluk Vagonu’nda “Burası Muş’tur” türküsüyle karaoke yapmayı ihmal etmedi. Bu satırlar yazıldığı sırada seminer devam ediyordu, dolayısıyla Muş haberleri yarın da devam edecek.
Muş türküsüyle karaoke
Sırasıyla Muş Gar Şefi Sabri Yıldırım, Muş Valisi Erdoğan Bektaş, Belediye Başkan Vekili Deniz Memiş, Dr. Reşat Pekbay, İl Kültür Müdür Hayrettin Çetin ve İl Posta Başmüdürü Fesih Çelik, “Burası Muş’tur” türküsüyle karaoke yaparken.
Hasankeyf hür doğdu hür yaşayacak
TREN GÜNCESİ
Emel ARMUTÇU - earmutcu@hurriyet.com.tr
BÜYÜLEYİCİ Ortaçağ kenti Hasankeyf, yarım asırdır Ilısu Barajı’nın suları altında kalma tehdidiyle yaşıyor Batman’da. Oysa, nerede bir insan ömrüne yakın 50 yıl, nerede onun 12 bin yıllık tarihi... Antik çağın ilk yerleşimlerinden biri o. Dicle Nehri kenarında, 100 metrelik bir kaya kütlesi üzerinde yükselen, yükseldikçe insana kendini küçük ve önemsiz hissettiren muhteşem bir kalesi var. Zamanında Roma İmparatorluğu’nun en önemli üslerindenmiş.
Kentin kimler tarafından kurulduğu kesin olarak bilinmiyor, ancak bugün bile Roma, Bizans, Sasani ve Arap hakimiyetinin izlerini taşıyor. Bir de mağaralarıyla ünlü Hasankeyf, hatta “Mağara sakinlerinin başkenti”, binlerce mağarası var. Unutmayalım, antik çağın ilk yerleşimi mağaralar.
75 köy, 78 bin insan
1986’dan beri, az da olsa kazılıyor, yavaş yavaş gün ışığına çıkıyor. İzin verilse daha fazlası çıkacak ancak, yılda 3.8 milyar kilovatsaat enerji üretecek Ilısu Barajı’na kurban verilmek isteniyor ne zamandır. Çok güçlü bir karşı çıkışa rağmen. Yani, Türkiye’de sivil inisiyatifin sesini en fazla duyurduğu bu proje gerçekleşirse, 75 köyüyle birlikte Hasankeyf’in tamamı sular altında kalacak, 78 bin insan göçe zorlanacak.
Hürriyet Hakkımızdır Treni de Hasankeyf’in sular altında kalmaması için yıllardır yapılan çalışmalara bir halka ekliyor şimdi; hem de ne halka...
Trenin bu yılki en büyük sürprizi, Ajda Pekkan’ın Hasankeyf konseri. 4 Ekim Pazar akşamı Hasankeyf’in antik köprüsünün önünde Yüksek Sadakat’le birlikte sahne alacak Süperstar ve Hürriyet Treni’nden Hasankeyf’e sadakat diyecek. Yalnız dikkat, Hasankeyf de bu çapta bir konseri ilk kez yaşayacak.
Konser, Hürriyet Hakkımızdır/Tren Özgürlüktür projesinin bu yıl çocuk haklarıyla birlikte ana temalarından biri olan çevre konusunda duyarlılık oluşturmaya amaçlıyor. Dünyanın ve Türkiye’nin gündeminden düşmeyen Hasankeyf’te tarihin ve doğanın korunması konusunda kolektif bir bilinç yaratmayı hedefliyor.
Sahne: Hasankeyf Köprüsü
Bu, tren projesi kapsamında Coca Cola işbirliğiyle toplam 8 durakta gerçekleşecek konserler dizisinin ikincisi. Ama özel bir yerde, özel sanatçılar tarafından gerçekleştiriliyor.
Tren insanları olarak inanılmaz sabırsızız; aile içi şiddetle ilgili farkındalık yaratmak için Güldünya Şarkıları albümümüzde yer alan ve konserinde Kürtçe şarkı söyleyen Ajda Pekkan’ı ve artık Hürriyet Hakkımızdır Treni’nin doğal ortağı olan Yüksek Sadakat’i, 12 bin yıllık tarihin içinde, Dicle Vadisi’ne doğru şarkı söylerken izleyeceğiz. Ve o akşam herhalde heyecandan öleceğiz.
Konserin ilan ve afişlerine dikkat ettiyseniz, yer olarak şu geçiyor: Hasankeyf Köprüsü... Yer bile heyecanlanmak için yeterli. Muhteşem Hasankeyf Kalesi’nin tepesinden bakınca, iki ayağı da Dicle Nehri’nin içinde olan köprünün -ki başka bir yeri kalmamış- dünyanın en büyük taş köprüsü olduğu söyleniyor.
Asur döneminden kaldığı tahmin ediliyor. Kaynaklarda açılıp kapanan tahta bölümünden söz ediliyor. Düşman saldırdığında kaldırılan ve şehrin savunmasında avantaj sağlayan bu ahşap kısım, dayanaklılık açısından dezavantaj olmuş tabii. Ne zaman yıkıldığı bilinmiyor ama köprü bu haliyle de inanılmaz etkileyici.
İşte Ajda Pekkan ve Yüksek Sadakat konseri için o köprünün tam önünde bir sahne hazırlandı. Organizasyonunu Hürriyet Kurumsal İletişim’in yaptığı konserin ses, teknik altyapı ve sahnesini Mass Production gerçekleştirdi. Konser için İstanbul’dan Hasankeyf’e birkaç tonluk malzeme taşındı. Bu ücretsiz halk konserine özel olarak köprü aydınlatılacak o akşam. Ve Ajda Pekkan ile Yüksek Sadakat, bilinen repertuvarları dışında, sürpriz şarkılar da söyleyecekler.
18.00-21.00 saatleri arasında gerçekleşecek konsere, orada yaşasın yaşamasın tüm Hasankeyfliler davetli.
Atlas Dergisi ve Doğa Derneği’nden sergi
? HASANKEYF’e Sadakat konseri kapsamında, Atlas Dergisi ve Doğa Derneği’nin ortaklaşa hazırladığı aynı isimli sergi de Batman ve Diyarbakır’da Hürriyet Treni’nde sergilenecek. Bir süredir Hasankeyf’in kurtulması için farkındalık çalışmaları yapan Atlas Dergisi de bizden sayılır, çünkü o da demir kararlılığını göstermek amacıyla demiryolunu seçmişti. Anadolu’nun zenginliklerini görerek Hasankeyf’e ulaşmak için okurlarını sadakat trenlerine bindirmiş, Batman’a iki defa Sadakat Treni kaldırmıştı. Doğa Derneği de sivil toplum kuruluşu olarak bu kampanyanın içinde yer almıştı. Ortakların Hasankeyf’le ilgili son sözü şu: “Bu ülkenin enerjiye ihtiyacı var. Hatta bu ülkenin en çok ihtiyacı olan şey, o enerjidir. Ama bu enerji barajın meydana getireceği elektrik enerjisi değildir, Hasankeyf’in enerjisidir. Bize, Hasankeyf’i korumak yok etmekten daha fazla enerji verir.”
BUGÜN TATVAN YARIN KURTALAN ve BATMAN’DAYIZ