Güncelleme Tarihi:
ZEYNEP Atasever bir anaokulunda temizlikçi olarak çalışıyordu. İşyeri uzak olduğu için oğlunu evinin yakınındaki Özel Şirin Afacanlar Anaokulu’na vermişti. Oğlu okulda topluca tuvalete götürüldüklerini, öğretmenlerin kendilerini dövdüğünü anlattığında inanamadı. İşinden ayrıldı. Oğlunun gittiği anaokulunun müdürü Güler M.’ye kendisini işe alması için yalvardı. Geçtiğimiz yıl işe başladı. Zeynep Atasever okulda gördüklerini cep telefonuyla tek tek kaydetti. Velilere gönderdi ancak okul yönetimi velileri her seferinde ikna etmeyi başardı. Görüntüler bir televizyonda yayınlanınca Milli Eğitim Bakanlığı soruşturma başlattı. Tüm veliler çocuklarını anaokulundan aldı. Aralarında Zeynep Atasever’in de olduğu veliler önceki gün okul yönetimi hakkında İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Zeynep Atasever okulda gördüklerini şöyle anlattı:
“Benim çocuğum anaokulunda dayak yemiş. Bunu bana 3-4 aydan sonra yavaş yavaş anlatmaya başladı. Onun üstüne ben bu olayı ortaya çıkarmak için işimi bıraktım ve o anaokulunda işe girmek için sahibi Güler M. yalvardım. Beni 3 ay sonra işe aldı. İlk 3 ay yaza denk geldiğinden çok fazla çocuk yoktu. Kadın beni tuvalete ve mutfağa sokmuyordu. 3 ay sonra okullar açılıp çocuklar çoğaldıktan sonra Güler M.’nin çocuklara karşı tavrı da sertleşti. Fırsatını buldukça telefonla bu yaşananları çekmeye başladım. Dayak görüntüsünü çektikten sonra çocuğumu oradan alıp işten çıktım. Üç ay boyunca dedektif gibi uğraştım bu görüntüleri çekebilmek için.”
VİDEOLARI VELİLERE GÖNDERDİM
“Okuldaki 70 öğrenciye sadece 2 öğretmen bakıyordu. Kreşin sahibi velilere ‘5 tane öğretmenim var’ diyordu. Burada sadece iki öğretmen var, gelen veliler nasıl kayıt yaptırıyorlar’ diye şaşırıyordum. Çünkü öğretmenleri hiçbir şekilde görmüyordu veliler. Bu okul 9 yıldır açık. Buraya çocuklarını gönderen insanlar bu kadar nasıl susmuş? Çocuklara yapılanları gördüğüm için psikolojik tedavi görüyorum.”
BEN DE KORKUYORDUM
“Bir gün çocuk merdiveni boyamış, ‘Güler Hanım bunlar çocuktur. Anlamazlar. Ben silerim’ dedim. ‘Anlamıyorlarsa anlatacağız’ diye bağırdı. Bunun üzerine velilerimize sahte bir hesaptan videoları gönderdim. Ancak velileri yine ikna ettiler. Vicdanım el vermedi. ‘Ne yapabilirim, nasıl yapabilirim, velilere nasıl ulaşabilirim’ diye düşündüm. Direkt internet aracılığıyla velileri uyandırmak için bu şekilde yola çıktım. Ama bir etkisi olmadı. Olmayınca da dayak videosunu çektim. Biraz da korktum aslında. Açıkça o psikolojinin altında olduğum için ben de o kadından çok korktum. Çünkü bu kadının her konuşmasında bir tehdit vardı. Velilere benim görüntüleri gönderdiğimden eşimin bile haberi olmadı. Telefon yasak olmasa ben 6 ay bile beklemezdim. İlk aylarda gördüklerimi çekerdim. Anaokuluna girerken kendi telefonumuzu bırakıyorduk. Telefon taşımamıza izin vermiyordu. Ben olmasam bu olay ortaya çıkmayacaktı.”
OKULU KAPATIP KAYIPLARA KARIŞTI
Tuzla’daki anaokulunun sahibi ve müdürü Güler M. görüntülerin ortaya çıkmasının ardından okulunu kapatarak kayıplara karıştı. Telefonlarını açmayan Güler M. velilere de şu mesajı gönderdi:
“Daha önce kurumumuzda çalışan kötü niyetli bir çalışanımız tarafından 3-4 çocuk ihtiyaçlarını gidermek üzere tuvalete götürülmüş ve götürülen aynı şahıs tarafından görüntüleri çekilerek basına ve bazı velilere internet vasıtasıyla gönderilmiştir. Bu durumdan haberimiz olunca derhal savcılığa suç duyurusunda bulunduk. Fakat aynı kişi ile birlikte hareket eden bazı velilerin kurumumuza baskın ve saldırması sonucu çocukların etkilenmemesi için adli soruşturma açığa çıkıncaya kadar geçici bir süre eğitimimize ara verme kararı aldık. Bize kurulan bu kumpas neticesi ölçülemeyecek maddi-manevi kayıp ve üzüntü içerisindeyiz. Bu durumu bilgilerinize saygı içinde sunuyoruz.”