Güncelleme Tarihi:
Şeriatla yönetilen hurma ve zemzem ülkesini, yıllardır orada yaşayan Türkler anlatıyor.
Sulu yemeğin öncüsü Türkler
Konyalı Rüştü Ecevit, 1985'den beri Arabistan'da yaşıyor. İ.Ü. Fen Fakültesi'nden mezun olmasına rağmen 10 senedir lokantacılık yapıyor. Arapların çok gittiği Murad Lokantası'nın işletmecisi. Önce sulu yemeğin öncülüğünü yapmışlar Medine'de. Şimdi ağırlık ızgarada. İskender, Beyti en çok tutulan yemeklerinden. Eline ayda ortalama beş bin riyal geçiyor. Lokantada çalışan 13 kişiden 10'u Türk.
Medine'de yaşayan Türkler arasında en çok mühendis ve mimar bulunuyor. Bunların iki kutsal kente kazandırdıklarından bazıları şunlar:
Medine Kuba Camii, Mikat Camii, Kıbleteyn Camii, Gamama Camii, Yedi Mescitlerden Fetih Mescidinin Restorasyonu, Cuma Camii, Buhari Camii, Rabia Bin Malik Camii, Al Maimani Camii, Medine Halı Fabrikası, Daral Hadis Projesi, Harem-i Şerif civarında yapılmakta olan altı otel, Mescid-i Nebevi'nin elektrik yenileme projesi, Mekke Sultan bin Abdülaziz'in Saray inşaatı, Mekke Mikat Mescid İnşaatı, Medine giriş, yol ve alt-üst geçitleri projeleri, Medine Harem-i Şerif Projesi, Harem-Şerif Sunni Mermer Sanayii, Medine Harem-i Şerif bakım işleri, Medine National Hospital, Medine 2050 villa projesi.
‘‘EL-MEMLEKETÜ'L Arabiyetü's Suudiye’’. Resmi adıyla Suudi Arabistan Krallığı. İslam dünyasının iki kutsal kenti Mekke ve Medine'yi barındıran, zengin petrol rezervlerine dayanan ekonomik gücüyle Ortadoğu'da ağırlıklı bir yer tutan, şeriatla yönetilen, hurma ve zemzem ülkesi.
Bunlar Suudi Arabistan'la ilgili bilinen gerçekler. Sosyal yaşantısı, gelenekleri, yabancılara bakışı, kısacası gündelik yaşamıyla ilgili pek bilinmeyen ayrıntıları ise yıllardır o bölgede yaşayan ‘gurbetçi’ Türkler, Hürriyet için anlattı.
Suudilerin 15 milyonluk nüfusunun altı milyona yakınını, çoğu işçi olarak gelen yabancılar oluşturuyor. Yabancıların büyük bölümü de Hintli. Hintlileri Bangladeş, Mısır, Pakistan ve Türkiyeliler takip ediyor. Özellikle kutsal kentlere Müslüman olmayanlar alınmıyor. Buna rağmen şehirlere yoğun bir Hıristiyan kültürü hakim. Her köşebaşında Pepsi Cola, Cola Cola tabelasına rastlıyorsunuz. Mc Donalds, Kentucky Fried Chicken'larda uzun kuyruklar oluşuyor. Yabancı kültürü gündelik yaşamlarından dışlamayan Suudiler, yabancılara ise bu kadar yumuşak değiller. Bir yabancının Müslüman da olsa, Suudi Arabistan'da iş kurması ve mülk edinmesi ancak ‘‘güvenilir’’ bir Suudi vatandaşının kefaletine bağlı.
Cafer Tab, Antakyalı. 12 yıl önce, askerlik görevini tamamlar tamamlamaz işçi olarak gelmiş Arabistan'a. Şimdi ayda 150 milyar liralık ciro yapan Medine'deki Saraya (Saray) Mağazaları'nın işletmecisi. Koltuk döşemesi ve satışı ile uğraşıyor. Evlerine koltuk döşediği kişiler arasında Medine'nin valisi ve eski emniyet müdürü de bulunuyor. Beş yıl yanında bulunan ancak çocukların eğitimi nedeniyle daha sonra Antakya'ya gönderdiği ailesini, yılda iki veya üç kez görebiliyor. Resmi tatil olan perşembe öğleden sonraları ve cuma günleri denize, balığa ya da parka gidiyor.
Türkiye'de olan biteni uydu kanalıyla izlediği özel Türk televizyonlarından takip ediyor. En çok İbo Şov, Maraton ve Kale Arkası programlarını seyrediyor. Türk vatandaşı olarak kullandığı tek oyunu DSP lideri Bülent Ecevit'e vermiş. Türkiye'nin sosyal yaşantısını ve insanının yakınlığını özlüyor. Tab'a göre ‘‘Bir insan parasız da kalsa ömür boyu geçinir gider Arabistan'da.’’ Çünkü İslam'ın farzlarından biri olan zekat sistemi işliyor. Yoksul olduğu bilinenler -ki Tab'a göre bunlar da çok az- verilen zekatlarla geçiniyor. Söz, tesettürsüz dışarıya çıkamayan, araba kullanamayan, yanında bir erkek olmadan lokantaya gidemeyen, bazılarına göre ezilen, bazılarına göre ise ‘gizli’ bir hükümdarlık süren kadınlara geliyor. Tab ikinci şıkkı benimseyenlerden:
‘‘Benim işim kadınlarla. Malımızı önce kadınlara beğendiriyoruz. Çünkü en son kadının dediği oluyor. Refah seviyeleri çok yüksek olduğu için çoğunun özel şoförleri, evlerinde hizmetçileri var. Kimse karışıp hesap soramıyor. İyi yaşıyor, hükümdarlık sürüyorlar.’’
Tele-flörtlü izdivaç
Arabistan'da kadınlar sadece doktorluk, hemşirelik, öğretmenlik, hosteslik gibi işlerde çalışabiliyorlar. Bu işlerde çalışanlar da genelde dışarıdan gelenler aslında. Ya en az üç kumaya nasıl katlanıyorlar? Bu soruyu Saraya Mağazaları'nın Türk asıllı Suudi patronu Süleyman Osman Nuri yanıtlıyor:
‘‘Dört eşlilik azalmaya başladı aslında. Benim tek eşim var mesela, başka biriyle daha evlenmeyi düşünmüyorum. Erkekler, artık kadınları arasında adaletli davranamayacağını düşünüyor ve tek eşliliği tercih ediyor. Çok evlilik Bedeviler'de yaygın.’’
Arabistan'da evlilik formatı da ilginç. Nuri'nin anlattıklarına göre kadınlar siyah çarşafsız ve çoğu zaman da peçesiz dolaşmadıkları için önce ‘endam’ları beğeniliyor. Erkek, kızı sokakta beğenmişse, yanına yaklaşıp telefon numarasını veriyor ve aramasını istiyor. Kız ararsa, tele-flört dönemi başlıyor. Görücü geldiğinde ise bir kereye mahsus olmak üzere yasağı deliyor kız. Müstakbel eşinin ve ailesinin karşısına başı açık, vücut hatlarını gösteren kıyafetlerle çıkıyor.
Tüm yasalar lehlerine işleyen Suudi erkeklerinin sırrını ise Medine'deki ‘Türk Berberi’nde çalışan Adıyamanlı Cumali Taş ağzından kaçırıveriyor:
‘‘Cilt bakımı için buhar yaptırıyorlar. Saçlarını boyatmayı çok seviyorlar.’’
Bununla birlikte Türk berberlerinde saç-sakal traşı diğer berberlere göre daha pahalı. Taş, bunun nedenini de ‘‘Türkler işlerini temiz yapıyorlar’’ sözleriyle açıklıyor.
Türk okulu
Bazılarına göre güvenilir oldukları, bazılarına göre ise temiz çalıştıkları için Arabistan'da Türklerin kredibilitesi diğer yabancılara göre yüksek. Arapça'dan sonra neredeyse ikinci dil olarak Türkçe konuşuluyor. Türkçe'nin en çok konuşulduğu yerlerin başında da alışveriş merkezleri geliyor. Medine'deki iki ünlü beyin cerrahından birisi Türk. Cerrah Yusuf Akkaya'nın yanısıra Medine'de yaşayan Türklerin gurur duyduğu diğer isim Medine'nin ünlü camilerinin yeniden inşaasında imzası bulunan Yüksek Mimar Mahmud Kirazoğlu.
Medine'de yaklaşık beş bin Türk yaşıyor. 10-15 yıl önce bu sayının 50-100 bin civarında olduğunu söyleyen Medine Türk Toplumu Yardımlaşma Konseyi Başkanı Avni Güngören, Türklerin her yıl biraz daha azalmasında Körfez Savaşı'nın etkili olduğunu anlatıyor.
Ancak Türklerin sayıları iletişimlerini engellememiş. Medine Türk toplumu arasında iletişimi sağlamak, danışmanlık ve rehberlik hizmeti vermek amacıyla önce bir Konsey kurulmuş. Ardından Türklerin karşılaşabileceği her türlü problem için, yasaların ve imkanların elverdiği ölçüde çözüm yolları aramak ve ‘acil ve zaruri’ durumlarda kullanılmak üzere bir yardım fonu oluşturulmuş. Türk kültürünü yaşatmak amacıyla çocukları için Medine Türk İlköğretim Okulu kurulmasını sağlayan büyüklerin şimdi tek hedefleri var. Kendileri için bir Türk Evi oluşturmak.
Medine'deki ‘Türk Berberi’nde çalışan Adıyamanlı Cumali Taş'a göre Suudi erkeklerinin sırrı cilt bakımı için buhar yaptırmaları ve saçlarını boyatmaları.