Bunalım memlekette bunaldım

Güncelleme Tarihi:

Bunalım memlekette bunaldım
Oluşturulma Tarihi: Kasım 09, 2001 00:00

U2 konseri için Dublin'e gittiğimde, ne kadar ballı olduğumu düşünen ve bu düşüncelerini ‘‘Vay adi’’ şeklinde ifade eden kitlelere ikinci darbeyi indirmek üzere memleket sınırlarını terk etmiş bulunuyorum.Bu cümleyi sadeleştirerek güzel Türkçemize yeniden kazandırmak gerekirse; MTV Europe Music Awards 2001'i yerinde izlemek üzere Frankfurt'tayım...Bunun çok özenilesi bir durum olduğu yolundaki düşüncelerinize elbette katılırım.Ancak şu anda, en azından bu yazıyı yazmaya çalıştığım andaki durumumu görseniz, fikrinizi değiştirirdiniz.* * *Size bu satırları bunalım memleket Almanya'nın bunalım kenti Frankfurt'un bunalım bir internet kahvesinden yazıyorum. Daha doğrusu heceliyorum. Çünkü bu klavye ‘‘Q’’ klavye ve ben 20 saniyede bir kelime filan yazabiliyorum.Mesela canım ‘‘karpuz’’ yazmak istese (demin istedim işte!) ‘‘P neredeydi? Z'yi n'ettiler?..’’ derken cümleye yabancılaşıyor, ne yazdığımı unutuyorum...İnternet kahvesinin kapısında ‘‘1 saati 5 doyçemark’’ yazıyordu. Ben kafadan 20-25 mark ödeyeceğim bu yazı için. (Bu arada yazıyı bir kez tamamlamışken uçurdum... Agh! Ağlamak istiyorum...)Bir de kahvedeki Almanlar, benim böyle ağır ağır yazmama bakıp ‘‘Kesin idiot bu’’ diye düşünüyorlar. ‘‘İşine baksana sen güzelim yahu’’ diyeceğim ama böyle bir Almanca donanımına sahip değilim...* * *Aslında alternatifleri gözden geçirince, bu kahvenin iyi olduğu bile düşünülebilir.Arkadaşlar, değerli dostlarım, kıymetli misafirler;Bu fakir, hayatının bir senesini dünyanın en bunalım memleketlerinden biri olan Belçika'nın Mons şehrinde geçirdi. Mons'u Belçikalıların bile sıkıcı bulduğunu söylersem, sıkıntının büyüklüğünü anlarsınız herhalde.Frankfurt da, hayatta gördüğüm ikinci en sıkıcı yer olma konusunda Hannover ile kapışır.Gri, donuk, sokaklarında insan yok. Var da onlar da zombi gibi. İnsan Frankfurt'a gelirken elbette bir Rio Karnavalı ambiansı beklemiyor fakat, herkes bunalım yahu...* * *MTV atraksiyonu da olmasa çekilecek dert degil. MTV estetiğiyle (renkli, trendy, ultra-modern), kan dondurucu Alman pop estetiğinin buluşması biraz tedirgin edici.İnsanı daraltan bu orta Avrupa donukluğunu yenmek için, özellikle Alman gençliğinin yürek burkan bir çabası var. Örneğin orijinal olmak için dayıyorlar rengi üstlerine başlarına. Kaşını kazıyan mı istersin, göbek deliğine dövme yaptıran mı, kafayı deldiren mi, hepsi var... Bu Alman pop estetiği ayrı yazı olur, neyse...* * *Bu durgun kentte şu anda yaşanan en yoğun duygu korku. Pek çok ünlünün geleceği MTV Ödül Töreni'nin teröristler için ideal bir hedef olduğu düşünülüyor.Avrupa'nın en yüksek binasının otelimin karşısında olması, törenin yapılacağı Fest Hall'un bu binanın yamacında bulunması ve benim de otelin 26'nci katında kalıyor olmam da ayrıca talihsizlik tabii.Şimdi düşündüm de, harbiden bir saldırı olursa bu yazdıklarım çok komik gözükür...Neyse efendim; Janet Jackson ve Destiny's Child gibi tırsaki (tırsaki, yani ödlek) yıldızlar, programda olmalarına rağmen gelmeyeceklerini açıkladılar. Şahsen üzülmedim. Ama Travis veya REM gelmez ise kahrolurum...Of daraldım ben bu ortamda. Ödül törenine kadar sığınacak bir bar bulayım bari...Töreni de yarın yazarım...Haydi çüüüüüüüsss (Almanlar böyle diyor ya, o hesap!)
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!