Güncelleme Tarihi:
'Eski dilde su', 'boru sesi' ya da en sık karşılaşılan 'Mısır'da bir tanrı, iki harf' soruları birer bulmaca klasiğidir. Günlük gazetelerin vazgeçilmez köşelerinden olan bulmacanın hiç de azımsanmayan bir okuru var. Dergi sayısında geçen yıldan bugüne büyük bir artış gözleniyor. Artık bulmaca dergisi almak için bir gazeteciye girdiğinizde dergiler arasında kayboluyorsunuz.
Bulmaca gazete ve dergilerde yayımlanan sözcük bulma oyununa verilen ad. En bilinen türü çapraz bulmaca adını taşıyor. Çapraz bulmaca hemen tüm gazete ve dergilerde yayımlanan, boş ve kapalı karelere bölünmüş dörtgen biçimli diyagram üzerinde oynanan klasik bulmaca. Popülerliği arttıkça bulmacanın farklı türleri de oluşmuş. Bugün ülkemizde en popüler hali çengel bulmaca adı verilen tür. Bulmaca dergileri şöyle bir karıştırıldığında ağırlıklı olarak çengel bulmaca göze çarpıyor. Çengel bulmacanın bu hakimiyeti aslında bulmaca okurunun profili için de bir ipucu veriyor. Okur artık çapraz bulmacadaki uzun soruları okumak yerine, diagramın içinde kısa soruları tercih ediyor. Kısa sorular ister istemez çözümü daha kolay bir bulmaca ortaya çıkarıyor. Kısacası bulmacacılar artık daha kolaycı. Ama bu, soruları ayrı bir yerde olan çapraz bulmacada yanıtladığı soruların üzerini kalemle çizen deneyimli bulmaca hastalarının azaldığı anlamına gelmiyor.
Son iki yıldır, bulmaca yayıncılığında bir artış gözleniyor. İki sene öncesine kadar bu piyasada dergi sayısı yirmili sayıları geçmezken 1997 ve 1998 yılında dergi sayısı 50'ye ulaştı. Dergi satışındaki bu artışla çok orantılı olmasa da okur sayısı da arttı. Son aylarda satışlar 160 ila 200 bin arasında değişiyor.
Erken kalk, dergi çıkar
Tüm basılı yayınların satışları ile karşılaştırıldığında, bulmaca medyası hiç de yabana atılır bir pazar değil. Son yıllardaki dergi sayısındaki artışın nedeni de biraz bu durumdan kaynaklanıyor. Yayımcılar arasında bu durum ‘‘Sabah erken kalkan, bulmaca dergisi yayımlıyor’’ esprisine neden oluyor. Gerçekten de gazete bayilerinde bulmaca dergileri geniş yer kaplıyor. Satın almak istediğinizde birbirini anıştıran bir sürü dergi ismi aklınızı karıştırıyor. Biraz zaman verip künyeleri incelediğinizde sayıları elliye ulaşan her derginin farklı yayınevleri tarafından yayımlanmadığını görüyorsunuz. Bu dergiler arasında sürekliliği olanlar olduğu gibi, sık sık ilk sayısını yayınlayıp ortadan kaybolan, bir süre sonra yine çıkan düzensiz dergiler de var. Piyasaya yeni dergi isimleri altında iade sayıların da sürüldüğü oluyor.
Bulmaca dergileri genelde küçük yayınevleri tarafından yayımlanıyor. Büyük yayın kuruluşlarından Dünya Yayıncılık ve Milliyet Grubu bulmaca piyasasına giren yayıncılar. Dünya Yayıncılık Gör-Çöz ve Bulmaca Zeka Oyunları, Milliyet ise Bulmaca 2000 adlı dergileri yayınlıyor.
Büyük yayıncıların bulmaca piyasasına etkisi ve katkısı sadece bu dergiler ile sınırlı değil. Günlük gazetelerin özellikle haftasonu ekleri bulmacaya geniş yer ayırdıkları gibi, zaman zaman bulmaca ekleri de veriyorlar. Özellikle bulmaca eklerinin bulmaca dergileri piyasasına etkisi konusunda bulmaca piyasasında tam bir görüş birliği yok. Kimileri gazetelerin bulmaca eklerinin bulmacaseverlerin sayısını artırdığını, kimisi ise insanların gazete ile bulmaca eklerine bedava ulaştığı için bulmaca dergilerine para vermek istemediklerini öne sürüyor.
Kalite düşüyor mu
Bulmaca dergileri arasında en eski dergilerin yayıncılığını sürdüren Selim Aydın bu konuda ‘‘Genç insanların elinde bulmaca dergileri görüyorum. Gazetelerin gerek ekleri gerek haftasonları bulmaca yayınları farklı insanların bulmacayla tanışmasını kolaylaştırdı’’ diyor. Diğer görüşü benimseyenler gazete eklerinin bulmacalara yeteri özeni göstermediğini ve bunun da bulmacaseverleri bulmacadan uzaklaştırdığını söylüyorlar.
1980'lerin ilk yarısında 20 binlerde gezinen satışların bugün 200 binlere dayanması bulmacaseverlerin sayısında ki artışı açıkça gösteriyor. Ama bu noktada kalite tartışması da yaşanıyor. Bulmaca dergileri daha çok satıyor, sayıları artıyor ama kaliteli yayınların sayısının artmadığı söyleniyor. Üstelik kolay çözülen bulmacaların sayısında görülen artış, bulmaca çözenlerin kolaylığa alışması, bulmacanın gerçek işlevi olan güncellik, araştırmaya sevketme, öğretme ve anımsatma amaçlarını yeterince yerine getirememesine sebep oluyor. Yani bulmacaseverler kültür düzeyinin de düşmesi gibi bir sorunla karşı karşıya. Çözüm önerileri ise hemen hemen aynı daha kaliteli dergilerin üretilmesi, tanıtıma önem verilmesi ve piyasanın düzenli bir hale gelmesi.
85 yıllık tarih
Çapraz bulmaca ya da kare bulmaca olarak bilinen bulmacanın tarihi 20. yüzyılın başlarına kadar uzanıyor. Popülerliğini kısa sürede kazanmış ve klasikleşmiş. Bugün halen bulmaca denince akla hemen onun adı geliyor.
‘‘Bulmaca ilk kez 19. yüzyılda İngiltere'de ortaya çıkmış. Bu bulmacalar, çocuklar için hazırlanmış bulmaca kitaplarında ve çeşitli dergilerde yayımlanan ve aynı harflerden yatay ve dikey sözcükler oluşturmaya yarayan karelerden türetilmiş ilkel örneklerdi.
Modern anlamda ilk bulmaca 21 Aralık 1913'de New York'ta çıkan 'World' gazetesinin pazar eki 'Fun'da yayınlandı ve kısa zamanda halkın ilgisini çekti. 1923'e gelindiğinde ABD'nin önde gelen gazetelerinin çoğunda bulmacalar yayımlanıyordu. Bu moda daha sonra İngiltere'ye de yayıldı.’’ (Ana Britannica)
Bulmacaların bilinen tarihi böyle. Çapraz bulmaca benzeri birçok bulmaca var. Sarmal, küp gibi değişik fiziki yapıları, kelime yerine rakamların kullanılması, karıştırılmış harflerin düzenlenmesi gibi pek çok alt türü var. Daha çok gazetelerin haftasonu eklerinde kendine geniş yer bulan bulmacalar, özel okur sahibi olduklarından, sadece bulmaca yayını yapan dergiler ortaya çıkmış. Örneğin Almanya'da bugün hala yayın yaşamına devam eden en eski bulmaca dergisi 30 yaşında. Almanya'da halen yayınlanan bulmaca dergisi sayısı 120'nin üzerinde.
Günümüzde hemen her ülkede ve her dilde değişik bulmacalar hazırlanmakta, işi Latince bulmacalar hazırlamaya kadar götüren bilimadamları da var. Tüm dünyada olduğu gibi son yıllarda Türkiye'de de bulmaca, zeka oyunları adlı başka bir tür oluşturdu. Bazı gazete ve dergiler zeka oyunlarına yer vermeye başladılar.
Dergilerin babası
Halen Türkiye'de yayınlanan bulmaca dergileri arasında en eski dergi Hüsnü Gökçen'in yönetiminde 1 Eylül 1979'da yayınına başlayan Çözümlü Bulmaca adlı dergi. Hüsnü Gökçen, bulmaca dergisine öncülük eden eşi Aynur Hanım'ın vefatından sonra dergiyi kapatmak ister. O tarihlerde Pazar Bulmaca adlı bir dergi yayımlayan Selim Aydın, dergiyi devralmayı önerir. 1989 yılında devir işlemleri tamamlanır ve Selim Aydın Aydın Yayıncılık adına Gökçen'in Çözümlü Bulmaca ve Cep Bulmaca adlı iki dergisini devralır. Bugün bu iki dergi Çözümlü Çengel Bulmaca ve Cep Bulmaca Çengel adıyla yayınlanıyor ve künyede Aynur ve Hüsnü Gökçen'in isimleri kurucu olarak anılıyor. Aydın Yayıncılık'ın dergi sayısı bugün 13'e ulaşmış durumda. Yani toplam dergilerin dörte biri Aydın Yayıncılık'a ait. Bu sayının neden arttığını sorduğumuzda Selim Aydın ‘‘Okur sayısının artışı da etken ama asıl okurdan gelen haftalık yayın isteği etkili oldu. Haftalık yayın hazırlamak zor ama aylık dergileri yenisi eklemek bizim için daha kolay’’diyor.
Egolarını tatmin ediyorlar
Faaliyetine 1983 yılında çizgi roman yayımlayarak başlayan Bilka Yayıncılık, çizgi roman dönemi kapanınca 1995 yılında 'Keskin Zeka' adlı dergisiyle bulmaca medyasına girmiş. Bugün piyasada dört dergisi var. Eski bir gazeteci olan Bilka'nın sahibi Samet Koçyiğit, amaçlarının bulmaca yayıncılığına gösterdikleri özeni sürdürmek olduğunu belirtiyor. Samet Koçyiğit bulmaca dergilerinin sayısının artışını gazetelerin bulmacaya yönelik TV reklamlarının etkisine bağlıyor. Ama Temmuz 1997'de yayınlanan 27 derginin satışı 144 bin, bu temmuzda ise 46 derginin satışının 161 bin olduğunu vurgulayarak, aslında dergi sayısı bazında satışların artış göstermediğini söylüyor. Türkiye'deki bulmaca dergisi alıcısını ise şu sözlerle anlatıyor: ‘‘Türkiye'de iki tür bulmaca dergisi alıcısı var. Birinci grup gerçekten bulmacasever. Onlar için derginin kaliteli, soruların zor olması gerekli. Diğer grup bulmaca dergisi alıcısı için derginin kalitesi ve soruların zorluğu pek önemli değil. Bu grup daha çok egosunu tatmin etmek için dergi alıyor ve kolayca çözüme ulaşmaktan mutlu oluyor. Bulmaca çözen için öğretimden ziyade genel kültür ve tecrübe gerekiyor. Artan dergi sayısının okur profiline etkisi pek fazla değil.’’