Güncelleme Tarihi:
İşte Arınç'ın NTV'deki konuşmasından satırbaşları:
BALYOZ’DA SÜRPRİZ KARAR: ŞEKLİ BİR BOZMA
Şekli bir unsur. Celal Ülgen güzel bir açıklama yaptı, ‘Bu şekli bir bozmadır’ dedi. Müracaat edilmiş, reddedilmiş. Kararı veren heyet yapmasın. Yeni bir heyete müracaat yapılmalı, o heyet karar vermeli denmiş. Şekli bir bozmadır. Bundan sonra gereğini de yapacaklardır.
HSYK UZLAŞMASI OLUR MU
Kaldığımız noktadayız. Çok ümitli değilim. Bu konuda aslında Kılıçdaroğlu da Başbakanımız da partiler bir araya gelsin dendi. Bahçeli ‘Biz yokuz’ dedi, Kılıçdaroğlu da önce 'Varız' dedi ama sonra vazgeçti. BDP ile de sadece yapılacak iş değil. Kanun teklifinin tamamı HSYK ile ilgili değil, Adalet Akademisi de vardı. Anayasa değişikliğinin olması konusunda yeniden inisiyatif alındı. Kanunu dondurduk, buzdolabına koyduk. İçtüzükte nasıl olacağı belli. Somut olarak Meclis Başkanımızın şu maddeler üzerinde mutabık kalın diye çalışma yaptığını bilmiyorum. 22 kişi bunlar. 10’u birinci sınıf hakimler seçiyor. Değişiklik olacaksa Avrupa’daki örneklerine bakalım. Tabanı zengin olsun ama gruplaşmalar olmadan her farklı fikrin temsil edileceği bir yapıyı yapalım dedik. Bu sonuna kadar beklenecek değil. Önümüz seçim. Bir şey olmazsa biz diğer maddeleri de çıkarırız. Kanunun maddelerini değiştiriyoruz biz. Muhalefet elbette zararlı taraflarını söyleyecektir. Kavgalardan sonra sulh oldu, herkes uslandı. Bundan sonra kavgasız devam eder sanırım.
TÜSİAD BAŞKANI’NA BAŞBAKAN’IN CEVABI
Bu zor bir değerlendirme olacak. Muharrem Bey Bursa’dan hemşehrim. Kendisini de yakinen tanıyorum. Onunla ilgili konuşma nasıl olur onu düşünüyorum. Geçmişte benim de TÜSİAD’la kavgalarım oldu. Meseleye iki açıdan bakmak lazım. TÜSİAD bizim nazarımızda geçmişten bu yana yanlışları olan ama önemli bir kurum. Bu kurumun dostane ilişkiler kurmadığını, muhalefet partisi gibi tavır aldığını biliyorum. AK Parti kurulduğunda önce sessiz kaldılar ama sonra seslerini yükselttiler. TÜSİAD’ın dünya görüşünün AK Parti’ye dostane olmadığını biliyorum.
ZAMAN ZAMAN BİLEREK VE KASITLI TÜSİAD’A SIRTIMIZI DÖNDÜK
Bir kurumun da tüzel kişilik olarak iktidarı eleştirmesi de normaldir. Zaman zaman barışıldı, zaman zaman da bilerek kasıtlı sırtımızı döndük onlar bize sırtını döndüğü için. 17 Aralık’tan sonra içerde ve dışarda Türkiye’nin itibarını sıfırlamak için gayret gösterdiler.
BAŞBAKAN FEVKALADE ÜZGÜN
Başbakan bu olaylardan dolayı fevkalade üzgün ve kızgın. Bu kadar hizmet etmişiz. IMF borcunu bitirdik, bir sürü proje yapılmış, işsizlik rakamları düşmüş filan şimdi böyle bir tablodan..
TÜSİAD’IN SÖYLEMİ BAŞBAKANIMIZI YARALADI
TÜSİAD elbette düşüncelerini açıklayacak. Türkiye’de hukuk kalmadı, artık gelen olmaz gibi söylemler elbette Başbakanımızı yaralamıştır. Ateşin üzerine su dökecei yerde bunun üzerinde bir şeyler söylemesi lazım TÜSİAD’ın. TÜSİAD’ın bu tavrı geçmişten beri yapıldığı için Başbakanımız tavır göstermiştir. Muharrem beyin bu sözlerini kenara koyarsak o vatanperver biridir. Onun üzüldüğünü bildiğim için ben de buna üzülüyorum.
ANANAS… UGANDA BENİM SORUMLULUĞUMDA
Uganda da ananas da beni biraz ilgilendiriyor. Türkiye’den biri telefon ediyor, Koç’un ismi var galiba, rafine verildi verilmedi. Uganda’dan ananas geldi falan diyor konuşan kişi. Ananas geldi mi bilmem ama birine kızabiliriz. Ama 2010’du sanırım ben bakan oldum. 1 yıl sonra her bakanın Karma Ekonomik Başkanlığı olur. Her bakanın 5 ülkeden sorumluluğu olur. Afrika’da Uganda benim sorumluluğumda.
UGANDA’DA BİZİ YILLAR ÖNCE OKUL KURANLAR KARŞILADI
''Uganda nerede haritadan bakarsam bilirim. Bana da Uganda verdiler'' diyorum. 2010 gibi hatırlıyorum gidişimi. Büyükelçi gitmiş ama elçilik binası yok. Biz de iş forumu için gideceğiz. Ben bildiğim dostlarıma gittim. Başında da TUSKON gelir. Telefon görüşmesini yapan kişi Mustafa Günay’sa benim de iyi dostumdur. Ona dedim ki 'Gideceğim ama bana biraz işadamı verin de toplantı yapayım.' 40 işadamıyla gittim, güzel anlaşmalar yaptık. Kaldığımız otelde 200 bin çift ayakkabı bağlantısı yaptım dedi. Basit ama Uganda ile ilk kez yapıyoruz böyle anlaşmaları. Ben de çok sevindim. Uganda’ya indik. Büyükelçi karşılayacak ama elçiliğimiz yok. Bizi karşılayanlar arasında oraya 11 yıl önce gidip okul kuranlar ve öğrencileri vardı. Yemeği onlar verdi, cumhurbaşkanı ile görüşmeye onlar katıldı. Elçiliğimizin olmadığı yere gitmişler, okul kurmuşlar
ANANASI DA UGANDA’YI DA DİLE DOLAMAMAK LAZIM
Orada ananas yediğimi de hatırlamıyorum. Ama yetişiyordur mutlaka. Bu ananası bu Uganda’yı dile dolamamak lazım eğer bu kadarla kalmışsa. İşadamlarının yurtdışında yatırım yapması konusunda bu telefon konuşmasında bazı isimler geçiyorsa onları da ayıplamamak lazım. Orada iş olacaksa ve o işi de Türkiye’den birinin alması lazımsa birinin aracılık yapması çirkin değil. Ah bir ananas olsa da birlikte yesek…
HUKUK DIŞI FAALİYET GÖSTERENLERİN AYRILMASI LAZIM
Bu cemaatin binlerce, on binlerce sempatizanı var. Bu hizmet hareketinin içinde kazancını, servetini, ömrünü koyanlar var. Onların hepsi saygın nazarımızda. Ancak son olaylar gösterdi ki biz de buradanız diye hukuk dışı faaliyet gösterenlerin ayrılması lazım. Onlar yanlıştır, haksızdır, suç işliyordur. Ben de söz düştüğü zaman aynı ayrımı yapmak mecburiyetindeyim. Başbakanımız zaman zaman örgüt de dedi. Önemli olan bu ayrımın yapılmasıdır.
DERSHANE KONUSUNDA BAŞTA AĞIR TEHDİTLER ALIYORDUK
Dershaneler konusu imzaya açıldı. İlk çıktığında çok ağır şekilde siz bunları yaparsanız biz de bunları yaparız diye tehditler alıyorduk. Sonunda taslak çıktı. Sonunda bize teşekküre geldiler. O günden bu yana dershanecilik kitlesi hep bizimle beraber oldu. Biz onlara gelin bu düzenlemeleri beraber yapalım diyoruz.
AYAKKABI KUTULARI İLE BİR ALGI MI YARATILMAK İSTENİYOR
18 Aralık’ta hükümet adına açıklama yaptım. İddia yolsuzluksa bu bizim varlık sebebimiz. Bu araştırılacaktır. Bu bir algı operasyonuysa. Bugüne kadar gizli kalması gereken her şeyin tv ekranlarına, gazetelere basılanların gerçek mi mizansen mi olduğu araştırmayla çıkacaktır. Yargı gücünü kullansın, biz de siyasi irade olarak arkasında duracağız. Ayakkabı kutuları, para kasaları ile algı meydana getirerek 30 mart seçimlerini hedef alıyorsanız, savcı görevini yapmıyorsa bunun hesabını sorarız dedik.
FEZLEKEDE SÖZ KONUSU BAKANSA ANAYASAYA BAKSINLAR
Fezleke tartışması yapılıyor. Fezlekeler gelir de söz konusu bakansa bir anayasa baksınlar. O bakanlar, çocukları, ailesi falan. İnsanları hedef haline getirip linç etmeye gerek yok. Mesele fezleke değil mesele o soruşturmaların bir an önce tamamlanmasıdır. Fezleke niye gelmedi diye cıyak cıyak bağırmalarına gerek yok. Hükümetin alnı açık, başı diktir. Her olayı göğüsleyebilecek kadar cesaretimiz var.