'Bugünün yarını da var'

- Finans sektörü dikkatli adım atmalı. Reel sektör temsilcileri ile yaptığı görüşmelerde bazı bankaların kredileri geri çağırdığı şikayetlerini öğrendim. Dar zamanda kredilerin çağrılması olmaz.

- Herkes elini taşın altına koymalı.

- Kimse reel sektör darda, bir tekme de vuralyım diyemez. Bugünün yarını da var.

Erdoğan şöyle konuştu:

“Dün akşam yaptığınız toplantıda kredileri geri çağırmaları ve faiz oynamaları gerekçesiyle bankaları ve finans sektörünü eleştirmiştiniz ve Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumunun (BDDK) bu konuda önümüzdeki günlerde devreye girebileceğini söylemiştiniz. Ancak bugün BDKK Başkanı yaptığı açıklamada bankaların, finans sektörünün olumlu bir duruş sergilediğini ve performans gösterdiğini söyledi. Gözler BDDK'ya çevrilmişken BDDK'dan böyle bir açıklama gelmesini nasıl değerlendiriyorsunuz?”

“Arkadaşlar metinleri tam almanız, tam incelemeniz lazım. Bir defa BDDK Başkanımızın ifadesi böyle değil. BDDK Başkanımızın ifadesi 'bankalarımız, finans sektörü 2001 krizindeki duruşlarına göre bugün daha olgun bir noktadadır', ifade böyle. Bunu bizzat ben BDDK Başkanından özellikle de dinledim ve kendisinden bunu aldım.

Sizin dediğiniz gibi olursa olay farklı olur. 'Kaldı ki BDDK da tavır alacaktır' diye bir konuşmam yok. Tam aksine 'BDDK da bu süreci muhakkak değerlendirecektir' dedim. Niçin? Çünkü denetim, düzenleme tamamen BDDK'ya aittir. Biz hükümet olarak üzerimize düşeni tabii ki yapıyoruz, yapacağız ki bu ziyaret bunlardan bir tanesidir. G-20 en önemlilerinden bir tanesidir. Hindistan'dan geleceğim, geldikten sonra yine Körfez'e gideceğim. O çevrede süreç içerisinde Suud planım var, Rusya planım var, İran planım var. Bütün bu bölgeleri dolaşacağım. Bütün mesele nedir? Biz bu süreci en hafif zararla nasıl atlatabiliriz, mesele budur ve buna yönelik olarak da ben de koşturacağım. Özellikle ilgili bakan arkadaşlarım koşturacaklar. Nerede, ne yapabiliriz? Bunu birlikte, inşallah tabii reel sektör ve finans sektörüyle de birlikte bunları yürüteceğiz. Ama kimse 'ben taşın altına elimi koymuyorum' diyemez. Herkes taşın altına elini koyacak. “

Dün akşam Türkiye'nin önde gelen reel sektör temsilcilerinden oluşan bir kaç grupla ayrı ayrı görüştüğünü kaydeden Erdoğan, bu görüşmelerde “kredi geri çağırma” noktasında reel sektör temsilcilerinin kendisine şikayetlerini ilettiklerini söyledi.

Bu kişilerin Türkiye'nin saygın reel sektör kuruluşlarından olduğunu belirten Erdoğan, finans sektöründeki bankaların reel sektöre para satmak suretiyle çok ciddi imkanlar elde ettiğini dile getirdi. Erdoğan, şunları söyledi:

“Ama şimdi böyle bir dar zamanda kalkıp da eğer bu tür, kredi geri çağırma gibi bir şey yaptıklarında haklı olarak onların farklı tepkileri var. Çünkü yanlarında çalıştırdıkları insanlar var. Şu anda devlete yaptıkları yatırımlar var. Bu yatırımlarda şu anda bizden önde gidiyorlar. Geçmişte olduğu gibi 'önce devlet bize para versin de ondan sonra biz iş yapalım' durumunda değiller. Şimdi onlar yatırım yapıyor, biz arkadan ödeme yapıyoruz. Bunlar bundan dertliler. Şüphesiz ki biz de bunların takipçisi olacağız. Kimse 'şurada darda duruyor, sıkıntıda olan reel sektöre bir tekme de ben vurayım' diyemez. Finans sektörünün bu noktada çok daha dikkatli adım atması lazım. Bunu kimsenin unutmaması lazım.”

“Bildiğiniz gibi dünya küresel bir kriz noktasında. Kriz geçiriyor. Tabii ki bu krizden tüm ülkeler nasibini az ya da çok alıyor, alacak. Hindistan da aynı şekilde böyle bir durumun içerisinde. Bizler de aynı bu durumun içerisindeyiz. G-20 zirvesinde Sayın Başbakan ile birlikte olduk. Orada da bazı değerlendirmeleri birlikte yaptık, paylaştık. Bu ziyarette de her iki ülke olarak bu sürece yönelik neler yapabileceğimizi görüşme, değerlendirme fırsatını bulacağız.

Tabii özellikle 10 yıllık dönemde Hindistan yüksek ivme hızını yakalamış ve bu hıza paralel olarak gerçekleştirdiği gelişme ve kalkınma hamlesi ortada. Bunu biz de takdirle karşılıyoruz. Aramızda tarihi dostluk bağları bulunan Hindistan ile ilişkilerimizi her türlü alana yayabilmek, daha ileri noktalara taşıyabilmek için biz de bir gayretin içerisindeyiz. Özellikle son yılda bir önceki yıla göre dış ticarette çok ciddi bir artışın olduğunu görüyoruz. Bu yönde bir iradeyi doğrusu Hindistan hükümetinde de şimdiye kadar gördük. 2003 yılında 795 milyon dolar olan ikili ticaret hacmimiz 2007 sonu itibariyle 2.6 milyar doları aşmıştır. Bu yılın 9 ayında ise yaklaşık 2 buçuk milyar dolara ulaşmıştır. Yıl sonu itibariyle 3 milyar doları yakalayacağına inanıyorum. Ancak bu rakamlar dahi ülkelerimizin sahip olduğu gerçek potansiyelin hala altındadır. Hedefimiz ilk aşamada, ticaret hacmimizin 2010 yılı itibariyle 6 milyar dolar seviyesine ulaşmasıdır. Bunun için gayret gösteriyoruz.

Ziyaretimiz sırasında Hintli muhataplarımızla görüşmelerimizde, ikili konuların yanı sıra bölgesel meseleler hakkında da kapsamlı istişarelerde bulunmayı öngörüyoruz. Son zirve toplantısında, G-20'den sonra müşterek ne gibi adımlar atabiliriz, bunları çok daha farklı bir şekilde, hem yönetimde olan bizler hem de iş adamlarımızla birlikte değerlendireceğiz.”

Başbakan Erdoğan, ziyareti sırasında Hindistan Başbakanı Singh ile baş başa ve heyetler arası görüşmeler gerçekleştireceğini, Hindistan Cumhurbaşkanı, Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Senato Başkanı, Dışişleri Bakanı ve ana muhalefet partisi genel başkanıyla da görüşeceğini söyledi.

Yeni Delhi kentinde de Türk iş adamlarıyla birlikte Türkiye-Hindistan İş Konseyi toplantısına katılacağını kaydeden Başbakan Erdoğan, bu toplantıda Hindistan'ın önde gelen fikir adamları ve medya temsilcileriyle bir araya geleceğini ifade etti. Ziyareti sırasında Hindistan'daki Türk vatandaşlarıyla görüşeceğini de hatırlatan Başbakan Erdoğan, “Türk-İslam sanatının bir şaheseri” olarak nitelendirdiği Tac Mahal'in bulunduğu Azra kentini ziyaret edeceğini de bildirdi.

Hindistan ekonomisinin bilişim ve uzay teknolojisi sektörlerinin önemli merkezlerinden Karnataka eyaletinin başkenti Bangalor'da çeşitli temaslarda

bulunacağını belirten Erdoğan, önde gelen iş çevreleriyle Türkiye ekonomisinin

tanıtımı ve iki ülke özel sektörleri arasında işbirliği alanlarının geliştirilmesine yönelik toplantılar yapılacağını kaydetti.

Erdoğan, “Çarşaflı üyelerin CHP'ye katılımı siyasetin son günlerdeki tartışma konusu. Sayın Baykal da bu konuyla ilgili olarak kimseyi kıyafetiyle yargılamadıklarını, buna herkesin saygı göstermesini söylüyor. Bu konuda neler diyeceksiniz?” sorusuna ise “O konu hakkında da sadece bir cümle söyleyeceğim. Türkiye'de güzel gelişmeler oluyor. Temenni ederim ki bu süreç aynen bu şekilde döner. Fakat bir şey olmamasını istiyorum; o da istismar” yanıtını verdi.

“1 Ocak 2009'dan itibaren Irak hava sahası merkezi hükümetin denetimine geçecek. Türkiye'nin hava harekatları açısından bir sorun olacak mı? Bu konu bugün Iraklı Bakan'la yaptığınız görüşmede ele alındı mı?” sorusu üzerine ise Erdoğan, “Bu konularda, özellikle 1 Ocak 2009'dan sonraki sürece yönelik henüz bizim hava harekatımızla alakalı taahhüdümüz, anlaşmamız yok. Ama merkezi hükümet ve Amerika ile üçlü olarak gayet güzel bir diyalog içerisinde bu süreç şu anda devam ediyor. Bundan sonra da aynen devam edecek. Burada herhangi bir sıkıntı söz konusu değil” dedi.

Başbakan Erdoğan, “152 bin Amerikan askerinin faaliyeti konusunda eğer Türkiye'den İncirlik üssünün kullanımı, limanların kullanımı konusunda bir talep olursa acaba hükümetiniz buna nasıl bakar?” sorusuna karşılık verirken, “Şu anda ortada uzaktan böyle bir görüntü dahi yok. Böyle bir görüntüsü dahi olmayan bir şey hakkında değerlendirme yapmamız yanlış olur. Böyle bir şey olacak olursa bunu o günün şartları içerisinde değerlendirir ona göre de cevabımızı veririz” diye konuştu.

“Ekonomi yönetiminin sizi yanlış yönlendirdiği yönünde gazetelerde yorumlar oldu. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?” sorusuna da Erdoğan, “Bizi gazeteler yanlış bilgilendiriyor. Biz gayet iyiyiz. Herhangi bir sıkıntı yok” yanıtını verdi.