Bugün onları 'hatırlama' günü
Güncelleme Tarihi:
Şiddetin çocukların en güvende olduğu sanılan yerler olan okullarda, bakım kurumlarında ve evin içerisinde baş gösterdiği, çocukların haklarını özgürce yaşamalarına engel olduğu bildirildi.
Türkiye Çocuk ve Genç Psikiyatri Derneği Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Runa İdil Uslu, düzenlediği basın toplantısında, dernek tarafından hazırlanan bildiriyi açıkladı.
Uslu, bu yılki temada çocuğa yönelik şiddet genel kavramı kapsamında, Türkiye'de yasal düzenlemelerden gereğince yararlanamadığına inanılan, engelli çocuk ve evlendirilen çocuk gruplarına öncelik verildiğini anlattı.
Şiddetin, çocukların en güvende olduğunu sanılan yerler olan, okullarda, bakım kurumlarında ve evin içerisinde baş gösterdiğini belirten Uslu, bu sebeple çocukların haklarını özgürce yaşamalarına engel olduğunu söyledi.
Şiddetin çocukların fiziksel ve ruhsal sağlıklarını tehlikeye soktuğunu, özgüvenlerine zarar verdiğini, travma sonrası stres bozukluğu ve depresyon gibi ruhsal hastalıklara yol açtığını dile getiren Uslu, “Çocuğun yuvadan atılması, eğitimden yoksun bırakılması, işte çalıştırılması, dilenciliğe, fuhuşa ve suça itilmesi, çeşitli maddelere alıştırılması, küçük kızların küçük yaşta evlilik adı altında yetişkin erkeklere satılması da örtülü şiddettir” dedi.
ÇOCUK YAŞTA EVLİLİK ORANI YÜKSEK
Türkiye'de reşit olmayan çocukların evliliğinin yasaya göre suç kapsamında sayıldığını ve kadın ve erkeklerin evlenebilmeleri için 17 yaşını doldurmuş olma hükmünün getirildiğini anımsatan Uslu, buna karşın çocuk yaşta evliliklerin sayısının yüksek olduğuna dikkati çekti.
Bu evliliklerin hem evlendirilen çocuklar hem de doğan çocukları için travmatik olaylara sebep olduğunu ifade eden Uslu, “Böylece kızlarımız çocukken
gelin, gençken yaşlı oluvermek gerçeğinden kurtulamamaktadır” diye konuştu.
Bedensel, zihinsel ya da duyusal özürlerin olumsuz etkilerinin bulunduğunu vurgulayan Uslu, bu çocukların eğitimlerin sürekliliğinin sağlanmasını istedi.
Uslu, çocuk hakları konusunda eğitime önem verilmesini, aileleri ve çocukları içeren kapsamlı bir koruma programı oluşturulmasını önerdi. Çocukların evrensel hakları konusunda ulusal strateji geliştirilmesi gerektiğini vurgulayan Uslu, basının da bu konuda üzerine düşeni yapması gerektiğini sözlerine ekledi.