Güncelleme Tarihi:
Pandemide neredeyse 1.5 yılı geride bırakırken ön cephede savaşan sağlık çalışanlarının önemini her geçen gün daha çok anlıyoruz. Bugün büyük bir özveriyle çalışan sağlık çalışanlarından beyaz meleklerin günü, yani 12 Mayıs Dünya Hemşireler Günü. Molasız çalışılan saatler, izin yapmadan geçirilen uzun mesailer, ölümlere tanık olmanın verdiği psikolojik ağırlık 1.5 yıldır hemşirelerin baş etmeye çalıştığı sorunlardan sadece birkaçı... Türk Hemşireler Derneği’nin paylaştığı verilere göre bugüne kadar en az 24 hemşire koronavirüs sebebiyle hayatını kaybetti. Son olarak Sivas’ta hamile olan hemşire Merve Cesur Anneler Günü’nde koronavirüs tedavisi gördüğü hastanede hayatını kaybetti. Merve hemşirenin 8 aylık bebeği ölümünden üç gün önce sezaryenle alındı ve hayatta.
Türk Hemşireler Derneği Genel Başkanı Sevilay Şenol Çelik, pandeminin kendileri için zor, sancılı, endişeli ve acılı geçtiğini söylüyor. Çelik anlatıyor: “Pandeminin ilk ilan edildiği aylarda hayatımızın tüm düzeni değişti. Büyük bir belirsizlik ve endişe hakimdi. Sonra yavaş yavaş pandemi klinikleri, ve koronavirüse özel düzenlemeler yapıldıkça pandeminin boyutları ve bize etkileri kendisini göstermeye başladı. Bizleri en çok enfekte olup, çocuklarımıza anne-babalarımıza virüsü bulaştırma endişesi zorladı. İlk aylarda kişisel koruyucu ekipmanlarla ilgili eksiklikler yaşayan hastaneler oldu bugün bu sorunlar tamamen çözüldü. Çocuklarmızı bırakacak yer bulamadık, bazı arkadaşlarımız çocuklarını şehir dışına ailelerinin yanına gönderdi. Sevdiklerine virüs bulaştırmamak için bazıları uzun süreler hastanede bazıları hastaneye yakın otellerde konakladı.”
‘BÜYÜK BİR HEMŞİRE AÇIĞI VAR’
Hemşirelerin bu psikolojik yükle karşı karşıya kalmasının yanı sıra daha önce de var olan belli problemlerin pandemi süresinde daha da çok kendini gösterdiğini belirten Çelik, “Ülkemizde hemşire açığı sorunu var. Bu daha önce de vardı pandemi süresinde daha çok ortaya çıktı. Gelişmiş ülkelerde de hemşire açığı var deniyor ancak Avrupa’da bin kişilik nüfusa 5-15 arası hemşire düşerken Türkiye’de bu rakam 2. Eğer bu rakamlar artmazsa hemşirelerin sorunları çözülmezse nitelikli sağlık hizmeti vermek söz konusu olamaz. 1 yıl önce atanamayan 100 bin hemşire vardı. Pandemide bunların 25 bini atandı. Ancak yine de hemşire açığı kapanmadı. Çünkü pandemi süresinde emekli olan arkadaşlarımız, kronik rahatsızlığı olduğu için izinli sayılan arkadaşlarımız ve psikolojik yükü kaldıramadığı için işi bırakan arkadaşlarımız oldu. Hemşire açığı olduğu zaman bizlerin üzerine çok yük biniyor. 3. Seviye bir yoğun bakım servisinde yönetmeliğe göre 1 hemşireye 1 ya da 2 hasta düşmeli. Ancak bu süreçte bizler kişi başı 5-10 hastaya kadar baktık. Elbette pandemide kanımızın son damlasına kadar bilgilerimizi, deneyimlerimizi ve gücümüzü kullanıyoruz. Ancak hemşirelerin sınırları, sabrı çok zorlanıyor. Normalde kişi başı 10 hastaya bakmamız gerekirken 30-40 hastaya bakıyoruz. Bu noktada hata yapma korkusu, hastanın bir şeyini eksik bıraktım mı endişesi psikolojik olarak bizleri yıpratıyor. Pandemi dönemide 16-24 saat arası çalışmak zorunda kaldık.” diyor.
‘HEMŞİRE MAAŞLARI YÜKSELMELİ’
Çelik tüm bu fedakarca çalışmanın karısında çok sayıda hemşirenin fazla mesai ücreti alamadığını vurguluyor: “Maaşlarımız çok düşük, bizler maaş dışında ek ödemeler alarak geçimimizi sağlıyoruz. Ancak bu da emeklilik ücretlerimizin çok düşük olmasına sebep oluyor. İnsanca yaşayabileceğimiz yoksulluk sınırının üzerinde olan maaş talebimiz var. Tüm bu tespitlerimizi Sağlık Bakanlığı’na 14 rapor halinde ilettik. Türk Hemşireler Derneği’nin temel amacı sorunları çözerek topluma nitelikli hemşirelik hizmeti sunmak, sağlık hizmetini kaliteli hale getirmek”