Oluşturulma Tarihi: Eylül 21, 2004 00:00
Alzheimer Vakfı Başkanı Prof. Dr. Engin Eker, alzheimer hastalarının sayısının dünyada 18 milyona, Türkiye'de de 250 bine ulaştığını söyledi.Alzheimer Vakfı ve Derneği'nin Dünya Alzheimer Günü nedeniyle düzenlediği etkinlik, hasta ve hasta yakınlarının katılımıyla Hilton Oteli'nde gerçekleşti. Etkinlikte konuşan Prof. Dr. Eker, yaşam süresinin uzamasıyla birlikte hastalığa daha sık rastlandığını dile getirdi. Hastalığın görülme sıklığının 25-30 yıl içinde özellikle gelişmekte olan ülkelerde artacağını dile getiren Prof. Dr. Eker, ”Hasta sayısı dünyada 18 milyona, Türkiye'de 250 bine ulaştı” dedi. Unutkanlığı yaşlılığa bağlamamak gerektiğini belirten Prof. Dr. Eker, bunun alzheimer başlangıcı olabileceğinin altını çizdi. Hastalık sürecinin hasta yakınları ve bakıcılar içinde çok zor olduğunu dile getiren Eker, bu hastalara bakan bakıcıların yüzde 60'ının depresyonda olduğunun saptandığını söyledi. Pratisyen hekimlerinin birçoğunun alzheimer hastalığını yaşlılığın sonucu olarak kabul ettiklerine işaret eden Prof. Dr. Eker, hekimlerin de eğitilmesi gerektiğini sözlerine ekledi. Alzheimer Derneği Başkanı Prof. Dr. Murat Emre de, bunama hastalığına yakalanan 3 kişiden 2'sinin alzheimer olduğunu ifade etti.Konuşmaların ardından “Kaybedecek Vakit Yok” adlı balonları havaya uçuran hastalar ve yakınları, hep birlikte yemek yediler. Müzik dinletisinin ardından hastaların yaptıkları resimler ve yaşlı portrelerinden oluşan fotoğrafların yer aldığı sergi açıldı. Etkinliğe, İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Erman Tuncer de katıldı."350 BİN ALZHEIMER HASTASI OLDUĞU TAHMİN EDİLİYOR” Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Nöroloji Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Alzheimer Derneği Adana Şube Başkanı Prof. Dr. Ali Özeren, Türkiye'de yaklaşık 350 bin alzheimer hastası olduğunun sanıldığını söyledi. Özeren, “21 Eylül Dünya Alzheimer Günü” nedeniyle düzenlediği basın toplantısında, hastalığın, özellikle yaşlı nüfusu giderek artan toplumlarda önemli bir sağlık sorunu olarak ortaya çıktığını kaydetti.Bellek, tanıma, anlama, algılama, dikkat, hesap yapma, yazı yazma gibi bilişsel işlevlerin bozulması şeklinde ortaya çıkan hastalığın nedeninin kesin olarak bilinmediğini, gelişiminde yaşlanma sürecinin en önemli faktör olduğunu belirten Özeren, şöyle konuştu: “Tüm dünyada 20 milyona yakın, Türkiye'de de yaklaşık 350 bin Alzheimer hastası olduğu tahmin ediliyor. 40-50 yaşlarında ortaya çıkabilse de genellikle yaşlılık dönemi hastalığıdır. Yaşlılarda, kalp, kanser ve beyin damar hastalıklarından sonra en sık rastlanan dördüncü sorundur.” Hastalığın başlangıç belirtilerinin unutkanlık, karar verme yeteneğinin azalması ve içe kapanma gibi davranış değişiklikleri olduğunu ifade eden Özeren, “Birçok hasta ve yakını değişikliklerin nedenini yaşlılığa bağladığı ve hekime başvurmadığı için kesin hasta sayısını bilmekte zorlanıyoruz” dedi. Özeren, hastanın içinde bulunduğu sıkıntıların ve zamanla bakıma muhtaç duruma gelmesinin, yakınlarını da ruhsal açıdan etkilediğine değinerek, “Hasta yakınlarının yüzde 50'den fazlasında depresyon ve benzeri sorunlar yaşanabiliyor. Bu nedenle zaman zaman hastaya bakan kişilere de psikolojik ve farmakolojik destek vermek zorunda kalabiliyoruz “ dedi. Kesin tedavisi belli olmayan hastalığın ilerleme sürecinin yavaşlatılmasında erken tanının önemine değinen Özeren, zihinsel aktivite ile çalışanların bedensel aktivite ile çalışanlara oranla alzheimere yakalanma riskinin daha az olduğunu da sözlerine ekledi. Adana Tabip Odası'nda yapılan toplantının sonunda, Özeren ve bir grup tıp fakültesi öğrencisi, üzerlerinde “Kaybedecek vakit yok” yazan balonları gökyüzüne bıraktılar.
button