Bugün Ankara’da sahne alacak... Limak Filarmoni Orkestrası’ndan Anadolu Türküleri

Limak Vakfı tarafından kurulan Limak Filarmoni Orkestrası, bu yıl 7’nci yaşını kutluyor. Orkestra, ilk olarak çıktığı Türkiye turnesi kapsamında sekiz farklı ilde seslendirdiği Zeki Müren şarkılarıyla dikkatleri çekti. Sanatçının sevilen şarkılarının farklı bir yorumla izleyicilerle buluşturduğu konserler, 25 bin sanatseverle buluştu. Daha sonra da İstanbul ve Ankara’da düzenlenen yeni yıl konserleriyle de bu ilgi artarak devam etti.

Orkestra bu kez de farklı bir konseptle seyirci ile buluşmaya hazırlanıyor.

ANADOLU’NUN EŞSİZ HAZİNELERİ

Halk müziğinin nadide örnekleri “Murat Karahan ile Anadolu’nun Eşsiz Hazineleri” adıyla bugün Congresium Ankara Kongre ve Sergi Merkezi’nde seslendirilecek. 70 enstrümandan oluşan orkestranın şefliğini ise İbrahim Yazıcı üstlenecek. Biletlerin tamamının tükendiği konser öncesi biraraya geldiğimiz Limak Filarmoni Orkestrası’nın kurucusu ve fahri sanat direktörü tenor Karahan, sorularımızı yanıtladı...

BAYBURT’A HAKSIZLIK ETMEYİN

“Bayburt, Bayburt olalı böyle zulüm görmedi” diye anlatılan bir şehir efsanesi olduğunu anımsatan Karahan, “Bayburt’a turnemiz vardı, gittim. Muhteşem bir seyirci vardı. Dakikalarca ayakta akışladı. Dedim Bayburt’a haksızlık etmeyin” değerlendirmesinde bulundu.

-Limak Filarmoni ile yolun nasıl kesişti?

2016 sonuydu. Sevgili Ebru Özdemir ile bir gün otururken bu proje aklımıza geldi. Kendi orkestramız olur mu derken, dedim ‘neden olmasın’. 2017’de ilk konserimiz oldu ve bundan sonra çok istikrarlı, kararlı adımlarla büyüdü. İlk başta ‘Bu geçicidir, gitmez’ yorumları yapıldı. Burada hem sistematik, temel yapısının sağlam olması hem de Ebru’nun da bu konuya verdiği önem ve bu konudaki kararlılığı çok önemli. İlk projeye Zeki Müren şarkıları ile başladık. Orkestra’nın kuruluş amacı Türkiye’de çok sesli müziği geniş kitlelere yaymak. Önemli olan operaya, çok sesli müziğe, filarmoniye, senfoniye önyargılı olan insanların önyargısını kırabiliyor olmak.

ORKESTRANIN 25’İ GENÇ VE İŞSİZ SANATÇILARDAN

- Orkestra kadrosunda kimler var?

Orkestranın 65 sanatçısının en az 25’i konservatuvar mezunu ve işsiz arkadaşlarımızdan oluşuyor. Bu çok önemli bir şey. Limak Filarmoni, hep bünyesinde özellikle en az yarısı genç ve işsiz arkadaşlarımızdan oluşacak. Orkestrada akademisyenler var. İnanılmaz bir enerji ve sinerji var. Herkesin yüzü gülüyor. Çalanlar mutlu. Bunun bir basamak ötesi, genç işsiz çocuklarımızı bir oda orkestrası adı altında maaşlı olarak istihdam etmek. Orkestra artık yıllık programıyla da sürekli olacak.

- Hedef nedir?

Hedef, dünyaca tanınan bir orkestra olmak. İngiltere, Amerika, İtalya ve Ortadoğu’da bazı ülkeler dahil olmak üzere çok ciddi turne programlarımız var. Örneğin 30 Ekim’de Barcelona’da olacağız. Muhtemelen 2026’ta Londra’da Royal Albert Hall’de olacağız. Yine 2025’te İtalya. Artık bunu bir basamak daha öteye taşımak istiyoruz.

ZEKİ MÜREN YERİNE WAGNER’LE BAŞLARSAm BİR DAHA OPERAYA GELMEZ

- Neden Zeki Müren şarkıları ile başladın?

Hiç opera izlememiş birisine gidip de bir Wagner ile girersen, beş saatlik bir opera, ‘Teşekkür ederim, bir daha almam’ der. İnsanlara bir şeyleri sevdirmek de bir süreç. Zeki Müren şarkılarıyla başlarsın. ‘Bu senfonik şarkılar kötü bir şey değilmiş ya, ne güzelmiş’ der. ‘Bir de ben müzikale gideyim’ der.

- Türkü ve sanat müziği söylediğin için meslektaşlarından eleştiriler de geliyor...

Çok eleştirildim ama göğüs gerdim. Neden göğüs gerdim biliyor musun? Ben o türkümü söylüyordum. Ondan 15 gün sonra da gidip Bolşoy’da, Arena di Verona’da, Turandot söylüyordum. Bu tutucu zihniyet dünyanın her yerinde var. Opera, dünyanın en zengin sanatı. Zenginlerin sanatı değil. Yakınından bile geçebilen bir sanat yok.

ARTIK ESKİ TSM DE OPERA DA YOK

- Türkü repertuvarında neler var?

Diyarbakır, Şanlıurfa, Isparta, Ankara, Trabzon, Rize, yani her bir bölgeden türküler olacak. Yaklaşık 20 türkünün olduğu bir konser. Danslarla süsledik. Konserin sunucusu da Ayşe Egesoy.

- Musa Eroğlu, türkü üretimindeki zayıflama için ‘Artık sarı saçlarına deli gönlünü bağlayamıyorsun’ demişti. Sen nasıl görüyorsun?

O kadar doğru bir şey ki. Artık eski Türk sanat musikisi de yok. Artık eski opera eserleri de yok. Puccini’den sonra artık yok. Maalesef türkü de Türk sanat müziği de opera da çıkmıyor. Napolitanleri söylüyoruz, Napoli halk şarkıları. Napoli’de de çıkmıyor artık. Dünya artık başka bir yöne evrildi. Çok daha hızlı tüketen, çok daha duygusallıktan uzak.

TÜM GELİR ‘TÜRKİYE’NİN MÜHENDİS KIZLARI’NA

Limak Şirketler Grubu ve Limak Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı Ebru Özdemir konserin, Limak Filarmoni Orkestrası’nın kuruluş amacına hizmet eden önemli bir kilometre taşı olduğunu belirterek şunları aktardı: “Limak Vakfı’nın gerçekleştirdiği en anlamlı sosyal yatırımlardan biri Limak Filarmoni Orkestrası. Bundan yedi yıl önce orkestrayı kurarken; çoksesli müziği kitlelere ulaştırmayı hayal etmiştik. Öyle güzel işlere imza attık ki dönüp baktığımda gurur duyuyorum. Tüm konserlerde biletlerimiz günler öncesinden tükeniyor. Bu da bizim için çok önemli. Çünkü her konserden elde ettiğimiz geliri, Limak Vakfı’nın bir başka gurur duyduğum projesi olan toplumsal cinsiyet eşitliğini ve kadın istihdamını önceleyen Türkiye’nin Mühendis Kızları programına aktarıyoruz.”