Güncelleme Tarihi:
Bayraktar, düzenlediği basın toplantısında, Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde yaşanan kuraklık nedeniyle zarar gören ürünler, alınması gereken önlemler ile baklagil, pirinç ve süt konusunda yaşanan spekülasyonlarla ilgili değerlendirmelerde bulundu.
Türkiye'de geçen yıl yaşanan kuraklığa değinen Bayraktar, bunun tarıma verdiği zararın 5 milyar YTL olarak hesaplandığını, tarımda yüzde 7,3 oranında küçülme meydana geldiğini belirtti.
Bu yıl da Devlet Meteoroloji İşleri Genel Müdürlüğünden (DMİ) alınan ilk verilerin Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde kuraklığın yaşandığını gösterdiğini ifade eden Bayraktar, DMİ'nin raporuna göre 1 Ekim 2007-31 Mart 2008 tarihlerini kapsayan 6 aylık dönemde normale göre en fazla yağış azalmasının yüzde 44 oranı ile Güneydoğu Anadolu Bölgesinde gerçekleştiğini, bunu yüzde 18 ile Doğu Anadolu, yüzde 15 ile de Akdeniz Bölgesi'nin izlediğini kaydetti.
Bayraktar, kuraklığın il bazındaki etkilerini tespit etmek amacıyla yaptıkları bir çalışmada Mardin, Şanlıurfa, Diyarbakır, Batman, Hakkari, Muş, Siirt, Şırnak, Gaziantep ve Elazığ'da buğday ve arpada zarar oranlarının yüzde 90'a, kırmızı mercimekte yüzde 60'a ulaştığının belirlendiğini söyledi.
“ÇİFTÇİLER HAYVANLARINI SATMAYA BAŞLADI”
Çalışma sonucunda ayrıca, bölgedeki bağlarda verim azalmaları beklendiğinin tespit edildiğini anlatan Bayraktar, “Özellikle Elazığ'a özgü şaraplık üzüm çeşitlerinden Öküzgözü ve Boğazkere'de yanma olduğu, ilk tespitlere göre yüzde 30'lara varan verim azalmalarının beklendiği belirtilmektedir. Bölgede ayrıca meraların yeşermemesi sebebiyle hayvancılığın da sıkıntıda olduğu ifade edilmektedir” dedi.
Bayraktar, bölgedeki kuraklığın meralarda hayvanların otlama imkanını ortadan kaldırdığını, bu nedenle çiftçilerin hayvanlarını satmaya başladığını bildirdi.
Önlem alınmaması durumunda kuraklık nedeniyle Güneydoğu'da göçün artacağı uyarısında bulunan Bayraktar, “Çünkü bu bölgemizde ekonomik faaliyet tarım ağırlıklıdır. Tedbir alınmadığı takdirde bölgede ekonomik hayat felç olacaktır” diye konuştu.
Bayraktar, yağışların olmaması durumunda Doğu Anadolu ve Akdeniz Bölgesi'nde de kuraklık yaşanabilmesinden endişe ettiklerini söyledi.
Şemsi Bayraktar, Hatay'da da yağış miktarında görülen azalma ve Amik Ovası'nı sulayan Asi Nehri'nden Suriye'nin su tutması nedeniyle bölgedeki buğday, pamuk ve mısırdaki kayıpların ciddi boyutlara ulaşacağının tahmin edildiğini bildirdi.
Malatya'da don ve aşırı sıcaklıklar nedeniyle kayısılarda yüzde 60'a varan ürün kaybı olduğunu kaydeden Bayraktar, üreticilerin zararlarının karşılanması için gerekli çalışmalar yapıldığını anlattı.
“BUĞDAY, ARPA VE KIRMIZI MERCİMEK ÜRETİMİ AZALABİLİR”
Hububat ve baklagil hasadının başlamasına bir ay kala Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nde hasat yapılacak buğday, arpa ve kırmızı mercimeğe rastlamanın çok zor olacağının anlaşıldığını ifade eden Bayraktar, şöyle konuştu:
“Türkiye buğday üretiminin 2,8 milyon tonunu gerçekleştiren Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülecek yüzde 90 azalma ile Türkiye buğday rekoltesinde 2,5 milyon ton azalma beklenmektedir. Türkiye arpa üretiminin 1,55 milyon tonunu gerçekleştiren Güneydoğu Anadolu Bölgesinde görülecek yüzde 90 azalma ile Türkiye arpa rekoltesinde 1,4 milyon ton azalma beklenmektedir. Benzer şekilde Türkiye kırmızı mercimek üretiminin yüzde 86'sını gerçekleştiren bölgede görülecek yüzde 60 azalma ile kırmızı mercimek rekoltesinde 250 bin ton azalma beklenmektedir.”
ALINMASI GEREKEN ÖNLEMLER
Bayraktar, öncelikle ziraat odalarının da içinde yer aldığı hasar tespit komisyonlarının oluşturulması ve çiftçilerin zararlarının ürün bazında tespit edilerek, tüm üreticilerin zararlarının en kısa zamanda karşılanması gerektiğini söyledi.
Şemsi Bayraktar, kuraklıkla ilgili alınması gereken önlemleri özetle şöyle sıraladı:
“2007 ve 2008 yılında kredi borcunu ödeyemeyen tüm üreticilerin kredi borçları faizsiz ertelenmelidir. Üreticilerimiz, elektrik bedellerini ödemede büyük sıkıntılar yaşamaktadır. Bu nedenle elektrik borçlarından dolayı sayaçları kapanan üreticiler sulama yapamadığı gibi icralık da olmuşlardır. Kesik elektrikler acilen açılmalı, icralar durdurulmalı ve elektrik borçları yeniden yapılandırılmalıdır. GAP en kısa zamanda tamamlanmalı. Ülkemizde sulamaya açılabilecek 3,5 milyon hektar alanın, 1,5 milyon hektara yakın kısmı bu proje ile gerçekleşecektir.”
KIRMIZI MERCİMEK UYARISI
Pirinçte yaşanan sıkıntının kırmızı mercimekte de yaşanabileceği uyarısında bulunan Bayraktar, Toprak Mahsulleri Ofisinin (TMO) mercimek alımı yaparak piyasayı düzenlemesi gerektiğini bildirdi.
Türkiye kırmızı mercimek üretiminin yüzde 86'sının Güneydoğu Anadolu Bölgesi'nden karşılandığını anlatan Bayraktar, bu bölgedeki yüzde 60 oranındaki ürün kaybının Türkiye kırmızı mercimek rekoltesinin yüzde 50 oranında azalmasına sebep olabileceğine dikkati çekti.
Üreticinin hasat döneminde kilogramını 0,75 YTL'ye sattığı kırmızı mercimeğin perakende de 2,60 YTL'ye satıldığını ifade eden Bayraktar, “Görüldüğü üzere diğer ürünlerde görülen vurgun baklagillerde de yaşanmaktadır. Bu vurgunun ürün yok gerekçesiyle 2008 yılında da devam etmemesi için, TMO güçlü bir müdahale kurumuna dönüştürülmelidir” dedi.
Bayraktar, pirinç fiyatlarında gerileme görüldüğünü, 25 Nisan 2008 tarihi itibariyle marketlerde ortalama pirinç fiyatlarının ortalama 3,16 YTL/Kg'a kadar gerilediğini, fiyatların önümüzdeki günlerde daha da düşmesini beklediklerini kaydetti.
“SÜTTEKİ VURGUN”
Pirinçteki fiyat spekülasyonunu tartışırken, sütteki spekülatörlerin gözden kaçtığını savunan Bayraktar, şunları kaydetti:
“Özellikle süt sanayicileri, halkımızın en çok tükettiği süt ürünü olan peynir fiyatlarında yüzde 32,9 artış yapmışken perakendeciler yüzde 90 civarında artış yapmışlardır. 2008 yılının ilk 3 ayında halkımızın en çok tükettiği süt ürünü olan beyaz peynirde kar marjının yüzde 67'nin üzerine çıktığı görülmektedir. Bu vurgun tereyağına da sıçramış, yüzde 50'lere ulaşmıştır. Üreticilerimizin sattığı çiğ sütün fiyatı yüzde 15 oranında düşmüşken tüketici fiyatlarındaki bu artışı anlamak mümkün değildir.”
Bayraktar, çiftçi sorunlarının çözümlenmesinde, spekülatörlerin oyunlarının bozulmasında medyanın önemine dikkati çekti.