Ankara DGM Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen ''Buffalo soruşturması'' sonucunda hazırlanan 128 sayfalık iddianamede, çıkar amaçlı suç örgütünün elebaşı olduğu bildirilen İsak Romano ile ''Drej Ali'' lakaplı Ali Yasak ve Bucak aşiretinden Mehmet Bucak'ın, 12'şer yıldan 28'er yıla kadar ağır hapis cezasına mahkum edilmeleri istendi.
Edinilen bilgiye göre, DGM Cumhuriyet Savcısı Hakan Kızılarslan tarafından hazırlanan iddianamede, yurtdışından yoğun miktarda, kaçak yollarla canlı hayvan ve et getirilip, bunların yurtiçine nakledildiği şeklindeki ihbarlar sonucunda, İçişleri Bakanlığı koordinasyonunda, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı, Gümrük Müsteşarlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü Polis Teftiş Kurulu Başkanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı temsilcilerinden kurulu bir komisyonun, 3 Aralık 1999 tarihinde Başbakanlık onayı ile kurulduğu bildirildi.
Komisyonun, yaptığı çalışmalar sonucunda hazırladığı belge ve delilleri Ankara DGM Başsavcılığı'na iletmesi sonucu ''çıkar amaçlı suç örgütü oluşturmak'', ''1918 Sayılı Kaçakçılık Kanunu'na muhalefet'' ve ''Resmi evrakta sahtekarlık'' suçlarından sanıklar hakkında soruşturma başlatıldığı kaydedilen iddianamede, soruşturmada,sanıkların et ve gıda kaçakçılığı yaparken yardım aldıkları kamu görevlileri hakkında araştırmalara ağırlık verildiği belirtildi.
'Kaçak etler askeri ihalelerde tüketildi'İddianamede, soruşturmanın beş aşamalı olarak yürütüldüğü, son aşamanın ise kaçak getirilen etlerin ve diğer gıda maddelerinin yurt içinde alımını yapan ve sanıklarla birebir ilişki içinde olan şirketleri tespit etmek olduğu vurgulandı. İddianamede, ''Özellikle büyük çaplı askeri ihalelere yüklü miktarda et veren şirketlerin, bu kaçak ve sağlığa aykırı etleri, vasıflarını bilerek bu firmalardan alıp askeri ihalelerde tükettikleri tespit edilmiştir'' denildi.
Soruşturma öncesinde, sanıklar hakkında daha önce yapılan soruşturmalar ve açılan davalara da yer verilen iddianamede, oluşturulan komisyonun 22 Aralık 2000 tarihli inceleme ve araştırma raporu anlatıldı.
İddianamede, özetle şöyle denildi:
''Sanık İsak Romano, 13 Kasım 1992 tarihinde Ali Nail Keçeli ile birlikte Inter Gıda ve Tekstil Sanayi Limited Şirketi'ni kurmuştur. Romano daha sonra, sanıkların da katılımıyla suç örgütünü oluşturmuş, bu amaçla Inter Gıda Şirketi'nin altında paravan olarak birçok şirketler kurulmuştur. Sanıklar, merkezi Hindistan'da bulunan Arabian Export isimli şirket vasıtasıyla Hindistan'dan temin ettikleri hastalıklı hayvanlara ait etleri, kağıt üzerinde kurulu firmalardan almış gibi sahte belgeler düzenlemişlerdir. Et ithali fiilen mümkün olmadığından etleri iç yağı şeklinde göstererek, sanıklardan Romano'yaait olup kızının adını taşıyan yabancı bandıralı KEYSİ-1 isimli gemi ve diğer gemilerle taşınan etleri Mersin Gümrüğü'ne, oradan da Mersin Serbest Bölgesi'ne getirmişlerdir.
Salam, sosis ve sucuk olarak satıldıBurada, kurdukları paravan şirketlerin depolarında et, süt tozu, peynir, tereyağı, laktoz gibi gıda maddelerinin ambalajlarını değiştirip, sahte silikon mühürlerle etleri damgaladıkları ve sahte fatura ve belgeler düzenleyerek, yurtdışına gönderilmiş gibi işlemler yaparak iç piyasaya sürdükleri anlaşılmıştır. Bu kaçak etlerin iç piyasada et ve et ürünleri (salam, sucuk, sosis, kavurma) olarak satıldığı, büyük bir bölümünün ise geniş hacimli alımların olduğu askeri ihalelere ve toplu
yemek çıkarılan kamu kurum ve kuruluşlarınca açılan ihalelere verilmek suretiyle tüketildiği anlaşılmıştır.''
'Silah da kullanıldı'İddianamede, sanıkların zaman zaman silah kullandığı ve suç işlemek için silahlandığı yönünde delillere de rastlandığı ifade edildi. Mersin Serbest Bölgesi'nden çıkışı yapılan etleri taşıyan TIR'larda bulunan refakatçı gümrük görevlilerinin silah zoruyla indirilerek tehdit edildikleri belirtilen iddianamede, sanık Ali Yasak'ın, örgüt içi anlaşmazlık sırasında gözdağı vermek amacıyla İsak Romano'yu ayağından vurdurma ve sanıklardan Ömer Faruk Kamaç'ın bürosunu bombalattırma eylemleri sırasında da silah ve patlayıcı madde kullandığının, iddialar arasında yer aldığı bildirildi.
İddianamede, sanıkların yaptıkları eylemlerle ilgili olarak kanunlarda ve içtihatlarda bulunan düzenlemelere de yer verildi.
Sanıklar arasındaki bağlantıların tarihsel özetinin anlatıldığı iddianamede, suç örgütünün tespit edilebildiği kadarıyla yapısının ele alındığı bir örgüt şeması da yer aldı.
İddianamede, olayın mali yönü ve sanıklarla şirketler arasındaki suçla bağlantılı para transferleri anlatılarak, sanıkların suçta kullandıkları şirketlerin hukuki yapıları ve birbirleriyle bağlantıları incelendi.
Sanıkların mal ve para hareketleriyle şirketler arasındaki mal ve para transferlerini tespit etmek amacıyla teknik bilirkişilerce detaylı incelemeler yapıldığı, ancak yeterli bilgi temin edilemediği vurgulanan iddianamede, bazı sanıkların tutuklu olması ve kişisel hürriyetlerinin daha fazla kısıtlanmaması düşüncesiyle soruşturma tamamlanmadan davanın açıldığı bildirildi.
İddianamede, Inter Gıda Şirketi'nin transit ticaret kapsamında gerçeği yansıtmayan et alış ve satışlarıyla ilgili olarak, Vakıfbank'taki ithalat-ihracat ve kambiyo işlemleri açısından ödeme ve tahsilatlarını gösteren para hareketleri ile sahte belgelerin oluşturulma ve kullanılma şemaları da yer aldı.
İddianamede, gümrük kaçaklığı ve sahte evrak düzenleme suçu açısından düzenlenen bilirkişi raporlarına yer verildi ve bu raporlar değerlendirildi.
Örgütün lideri Romano''Tüm dosya kapsamı incelendiğinde de görüleceği gibi'' suç örgütünün kurucusu ve yöneticisinin İsak Romano olduğu ifade edilen iddianamede, bilirkişi raporunda Romano hakkında, şu tespitlerde bulunulduğu kaydedildi:
''Asıl sahip ve organizatörü İsak Romano ve arkadaşları olduğu, Başsavcılığınız dosyalarındaki firmalara ait ticaret sicil gazetelerinde de anlaşılan şahısların, 1992 yılından başlayarak canlı hayvan ve iç yağı kaçakçılığı yapmaya başladıkları, firmalar üzerinde tespitler yapıldıkça başka şahıslar adına yeni firmalar kurarak Türkiye'ye ton balığı adı altında kırmızı et sokmaya devam ettikleri, yakalandıkları gümrük idarelerini terk ederek, başka firmalar adı altında diğer gümrüklere yöneldikleri, özellikle 1997-1999 yıllarında Mersin Serbest Bölgesi'ni üst olarak kullandıkları, ayrıca, Mardin Serbest Bölgeyi kullanmaya başladıkları, serbest bölgeleri kullanmalarının, serbest bölgelerdeki denetim eksikliğinden kaynaklandığı, son yaptıkları kaçakçılık olaylarında olduğu gibi, 1992yılında yaptıkları kaçakçılık olayında da hemen her belgenin sahtesinin kullanıldığı, yaptıkları ithalat ve transit ticarette her türlü belgeyi sahte olarak yaptıkları, tespit edilebilen tarih olan 1992'den bu yana kaçakçılık yapmak için teşekkül oluşturdukları ve günümüze kadar kaçakçılık olayına devam ettikleri belirlenmiştir.''
Sanıkların örgüt içindeki rolleri, eylemleri ve aleyhlerindeki delillere yer verilen iddianamede, kaçakçılık olayını gerçekleştirdiği bildirilen şirketlerin sahibi ya da şirkette çalışan sanıkların, Dış Ticaret Müsteşarlığı Serbest Bölgeler Müdürlüğü, Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü, Mersin ve Mardin Serbest Bölgeler Müdürlüğü'nde görevli üst düzey bürokrat ve memur sanıklar ile işbirliği içinde hareket ettikleri kaydedildi.
İddianemede, çıkar amaçlı suç örgütünün elebaşı olduğu bildirilen İsak Romano ile ''Drej Ali'' lakaplı Ali Yasak ve Bucak Aşireti'nden Mehmet Bucak'ın, 4422 sayılı Çıkar Amaçlı Suç Örgütleriyle Mücadele Kanunu'nun 1/1-2-5-6-son ile Türk Ceza Kanunu'nun ''Resmi evrakta sahtecilik'' başlıklı 342/2. maddeleri uyarınca 12'şer yıldan 28'er yıla kadar ağır hapis cezasına mahkum edilmeleri istendi.
Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı Serbest Bölgeler Müdürlüğü'nde Genel Müdür Yardımcıları olan Şerif Sadi Köksal ve Bilal Yeşiltaş ile Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı Koruma ve Kontrol Genel Müdürlüğü'nde Genel Müdür Yardımcısı Hulusi Utebay'ın da aralarında bulunduğu 9 üst düzey bürokratın, 14'er yıldan 37'şer yıla kadar ağır hapisleri istenen iddianamede, 59 sanığın ise 6 yıl ile 37 yıl arasında değişen ağır hapisleri talep edildi.
Öte yandan, 24 sanık hakkında da haklarında ''yeterli delil'' elde edilemediğinden ''takipsizlik'' kararı verildi.