"Bu zihniyete teslim olmayız"
Güncelleme Tarihi:
Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, yerli otomobille ilgili eleştirilere, “Biz de ne yapsak ‘yapamazsınız, başaramazsınız’ diyen şeamet tellallarına rağmen başardık. Hiçbir şey üretmediği halde varlığını sürdüren bu asalak zihniyete teslim olmadık, olmayacağız” diye yanıt verdi. Beştepe’de düzenlenen TÜBİTAK ve TÜBA Büyük Ödülleri töreninde konuşan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
ÖNE ÇIKMANIN YOLU YENİLİKÇİLİK
“2002 yılında bilim insanlarımıza sadece 150 milyon lira destek sağlanırken bu sene verdiğimiz destek 1.8 milyar liraya ulaştı. 207 üniversite 1572 AR-GE ve tasarım merkezi ile 85 teknoparkta faaliyet gösterenlerin yanında olduk. AR-GE harcamalarının milli gelirimizdeki payı ilk defa yüzde 1’i aştı. Bu oranı çok da arttıracağız. Günümüz ekonomisinin rekabetçi yapısında öne çıkmanın yolunun yüksek teknoloji ve yenilikçilik olduğunu biliyoruz.
Ülkemizi dünyadaki tüm bilim insanları için çekim merkezi haline getirmek istiyoruz. Uluslararası lider araştırmacılar programı ile oldukça yenilikçi bir mekanizma oluşturduk. En iyi küresel şirketlerden ve dünyanın en iyi üniversitelerinden araştırmacılar, Türkiye’ye gelip bizim kurduğumuz altyapılarda çalışmayı tercih ettiler. 98’i Türk, 9’u yabancı olmak üzere 127 üst düzey araştırmacı bu programdan faydalanıyor. Savunma sanayindeki başarı hamlesini sivil alanlara da aktarmak için kolları sıvadık. Artık yeni teknolojilerin sadece pazarı olmakla kalmayacağız, bu teknolojileri üreten tüm dünyaya yayan ve kendi koyduğu standartları kabul ettiren bir ülke haline gelmekte kararlıyız
SİPARİŞ ALMAYA BAŞLADIK
Türkiye’nin otomobili projesinin burada şekillendirilmiş olması doğru yolda ilerlediğimizi gösteriyor. İnşallah aynı azim ve kararlılıkla devam edilen, belirlenen tarihte üretime de geçilecektir. 2022’nin sonunda seri üretim. Bursa’daki fabrika, Gemlik’te Silahlı Kuvvetlerimize ait 4 milyon metrekarelik alanın 1 milyon metrekaresini Otomobil Girişim Grubu’na tahsis ettik. Limanı da orada yapacağız. Projenin her aşamasını takip ediyor çıkan sorunları çözüyoruz. Milletimiz de Türkiye’nin otomobiline tüm kalbiyle sahip çıkmıştır. Başta şahsım olmak üzere siparişleri de almaya başladık. Milletimizin projeyi böylesine sahiplenmesi devrim otomobilinin önünü kestiler, ama devrin otomobilinin önünü kesemeyecekler. Yerli ve milli teknoloji hamlelerinin başına gelenlerin inşallah devrin otomobilinde tekrarlanmayacağının en büyük ispatıdır.
DAHA BÜYÜK PROJELER
Ülkemizde maalesef atılan her hayırlı adımın karşısında yer almayı marifet sanan sığ bir anlayış bulunuyor. Türkiye’de hayata geçirilmiş hiçbir proje yoktur ki, milletimizin vücuduna 200 yıldır adeta kene gibi yapışan bu zihniyete rağmen yapılmamış olsun. Biz de ne yapsak ‘yapamazsınız, başaramazsınız’ diyen şeamet tellallarına (uğursuzluk çığırtkanlığı) rağmen başardık. Hiçbir şey üretmediği halde varlığını sürdüren bu asalak zihniyete teslim olmadık, olmayacağız. Hastalıklı zihniyetin en büyük panzehiri hep daha büyük projeler ve daha büyük başarılardır.
KUTUPLARDA SÖZ HAKKI
Kutuplarda ülkemizin bayrağını dalgalandıran bilimsel araştırma kampı da kuruldu. Meteoroloji istasyonu faaliyete geçti. Konuyu İngiltere Başbakanı Boris Johnson ile de görüştüm, belki de İngiltere ile birlikte orada bu çalışmayı yaygınlaştırarak sürdüreceğiz. Nihai hedefimiz gözlemci ülke statüsünden danışman ülke statüsüne geçerek kıtanın geleceğinde söz sahibi olmaktır. Türkiye’nin 2020 yılında AB’ye ödeyeceği 80 milyon Euro katkı payı kendi bilim adamlarımız için kullanılacak. Önümüzdeki sene 81 ilde dene-yap teknoloji atölyesi kurulacak.”
DERGİDEKİ HAYAL
SANAYİ ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanı Erdoğan’a TÜBİTAK Bilim Teknik’in 1990 Ağustos sayısını hediye etti. Varank, merhum jeoloji yüksek mühendisi Yüksel Önem’in bu sayıdaki makalesinde, “İstanbul Kanalı şimdilik şüphesiz bir hayal. Ama insanoğlu tarih boyunca hep gönlündeki büyük hayallere erişmek savaşını vermemiş midir” dediğini hatırlattı. Erdoğan da bunun üzerine, şunları söyledi: “Biz de buradan hareketle 94’te İstanbul’a belediye başkanı olduğum zaman Kanal İstanbul projesi üzerinde çalışmaya başladım. Ve o dönemden itibaren Sayın Binali Yıldırım ile birlikte kendisi Ulaştırma Bakanı olduğunda süratle dedik ki Kanal İstanbul’u hayata geçireceğiz. Heyecanımız çok büyüktü. Çünkü Kanal İstanbul ile birlikte biz bir şeyi ispat ediyorduk. O da neydi? İstanbul Boğazı’nı sürekli olarak kazalarla oradaki tehditler ve Montrö’nün ayrı bir siyasi tehdidi. Bize burada çok daha farklı bir yatırım gerekir dedik. Bunu Bilim Teknik’te okuduğumuzda da dedik ki demek ki doğru istikametteyiz. O zaman bunu yapmamız lazım dedik. İstanbullulara bu projeyi defaatle takdim ettik. Biz artık isteseler de istemeseler de Kanal İstanbul’u yapacağız. Şu anda dünyada 50’yi şakın bu şekilde kanal var. Bütün bu kanallar sadece bir lüks olsun diye yapılmıyor. Hepsi bir ihtiyaca dayalı olarak yapılıyor. Burada biz Kanal İstanbul’u yaparken iki tane de modern, akıllı şehri bununla beraber inşa edeceğiz. İki yolumuz var. Ya yap işlet devret ile yapacağız veya mili bütçeyle yapacağız.”
ÖDÜL ALANLAR
TÜBA Şeref Üyesi Fuat Sezgin anısına bu yıl ilk kez oluşturulan “Fuat Sezgin Özel Ödülleri”ni kazananlar Beştepe’de ödüllendirildi.
Sosyal ve Beşeri Bilimler kategorisinde Uluslararası Akademi Ödülü’ne, McGill Üniversitesi Öğretim Üyesi Jamil Ragep layık görüldü. Ragep’e ödülü “İslam bilim tarihi çalışmalarının zaman ve mekan ufkunu genişleten eserleri ve Kopernik astronomisinin ortaya çıkışındaki etkilerini gösteren incelemeleri” nedeniyle verildi.
Fen ve Mühendislik Bilimleri kategorisindeki Uluslararası Akademi Ödülü ise Duke Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Bejan’a verildi.
“Hizmet Ödülü”ne, “Klasik dönem İslam bilim ve teknoloji eserlerinin, çağdaş yorumu ile gelecek kuşaklara kazandırılmasındaki katkıları” nedeniyle Prof. Dr. Atilla Bir layık görüldü.
“Fuat Sezgin Bireysel Ödülü”, “İslam Bilim Tarihi alanındaki özgün çalışmaları” sebebiyle Prof. Dr. İhsan Fazlıoğlu’na; “Üstün Başarılı Genç Bilim İnsanı Ödülü” ise “Osmanlı-Türk tıp ve eczacılık tarihi alanında yaptığı özgün çalışmalar” nedeniyle Doç. Dr. Halil Tekiner’e verildi.
“Fuat Sezgin Kurumsal Ödülü”, “İslam medeniyetinin önemli mucitlerinden El-Cezeri’nin makinelerine dair eserinin Türkçe’ye kazandırılması ve eserde yer alan teknolojik cihazların rekonstrüksiyon ile çağdaş bir müze haline getirilmesi” nedeniyle İstanbul Cezeri Müzesi’ne takdim edildi.
“Bilim tarihi alanındaki bilimsel araştırmalar için temel referans çerçevesini oluşturması” niteliğiyle Fuat Sezgin Eser Ödülü’ne Türkiye Diyanet Vakfı’nın İslam Ansiklopedisi layık görüldü.